Şahinbey Ziraat Odası Başkanı Ali Çolak, zeytin rekoltesinin çiftçilerin yüzünü güldürdüğünü, ancak Pazar sıkıntısının kara kara düşündürdüğünün altını çizdi. “Zeytinyağında pazar olmayışı çiftçilerimizi kara kara düşünüyor. Atadan kalma zeytinleri söken ve sökmek isteyen birçok çiftçimiz var” şeklinde konuştu.
Rekoltemiz bu sene daha yüksek olacak
Yağışlar nedeniyle zeytin hasadının 3 hafta gecikmeyle başladığını dile getiren Çolak, rekoltenin geçen yıla oranla yükseleceğini söyledi. “Çiftçilerimiz, imkânları dâhilinde hasatlarını yapıyorlar. Bu sene zeytinlerimiz gerçekten çok iyi. Dolayısıyla geçen sene yaklaşık 220 bin ton zeytin rekoltesi bu sene daha fazla olacak. Çünkü yeni ekilen zeytin bahçeleri de artık verim vermeye başladı” dedi.
Çiftçinin en büyük sıkıntısı zeytin ve zeytinyağı pazarının olmaması
Çiftçinin en büyük sıkıntısının zeytin ve zeytinyağı pazarının olmaması olduğunu ifade eden Başkan Çolak, “Birçok çiftçimiz zeytini kabala vereceğim, satılsın da kurtulayım diyor. Çünkü hasat ederse satamayacak, hasat etmek için işçinin parasını cebinden ödeyecek ama cebinde bir kuruş para yok. Onun için zararına da olsa kabala veren çiftçilerimiz var” ifadelerini kullandı.
Üretilen ürünün para etmesi lazım
Çolak, çiftçilerin tarlalara küstürüldüğünü kaydederken, üretimden vazgeçen birçok çiftçinin bulunduğunu belirtti. “Devletin zeytin ve zeytinyağına pazar oluşturması gerekiyor. Gaziantep’in 14 milletvekili var, çiftçinin milletvekillerine ihtiyacı var ve bu sorunun meclise taşınması lazım. Gaziantep tarımda aşırı derecede sıkıntı var. Yaz ayında 45 derece sıcaklığın altında kilosu 35 kuruşa domates sattık. Dolayısıyla üretilen ürünün para etmesi lazım” değerlendirmesinde bulundu.
Sözde değil özde destek verilmeli
Çiftçilerin pandemi döneminde bile üretmeye devam ettiğini vurgulayan Şahinbey Ziraat Odası Başkanı Ali Çolak, konuşmasını şu cümlelerle sürdürdü: “Çiftçilerimiz, pandemi üretmeseydi daha kötü durumlarla karşı karşıya kalırdık. Üreticilerimiz zarar etmesine rağmen üretmeye devam etti, ancak kıymeti bilinmedi. Çiftçiyi unuttular, hatırlanması lazım. Sözde değil özde desteklenmeli.
Çiftçi yüzde 50 destek verilmesi gereken mazot ve gübre parasının 3 katı harcıyor. Ürün bazlı destek verilmesi lazım. O zaman gerçekten üretilene destek verilmiş olur.” Fatma Karabacak
RSS