ANASAYFA arrow right Ekonomi

Yılın son Para Politikası Kurulu mutasyon gölgesinde toplanacak: Dolarda kısmi düşüş gözleniyor

Yılın son Para Politikası Kurulu mutasyon gölgesinde toplanacak: Dolarda kısmi düşüş gözleniyor
YAYINLAMA: 22 Aralık 2020 / 19.01
GÜNCELLEME: 22 Aralık 2020 / 19.11
Merkez Bankası Para Politikası Kurulu bu yıl son kez perşembe günü toplanacak. 150- 200 puanlık faiz artışı beklenirken virüste mutasyon haberleri piyasalarda olumlu havayı negatif etkiledi.

İngiltere’de Coronavirus'ün mutasyona uğradığının açıklanması, birçok bölge kapatılması ve yeni dalgaya yönelik endişelerle küresel piyasalarda riskten kaçış algısı haftanın ilk işlem gününe damga vurdu. Altın ve dolar yükselirken gelişmekte olan ülke para birimlerinde değer kaybı yaşandı.

Dolar cuma günü yakaladığı 7,61 lira seviyesinden 7,73 liraya kadar yükseldi.

Piyasalarda ABD'de Coronavirus'e karşı mali destek paketinin Kongre'de onaylanarak imza için Başkan Donald Trump'a gönderilmesinin ardından küresel risk iştahı ve perşembe günü yapılacak olan Para Politikası Kurulu kararı izleniyor. Dünkü riskten kaçış hisse senedi piyasasında sert düşüşlere yol açarken, petrol fiyatlarındaki gerileme ise TL'yi kısmen desteklemişti. Dün dolar karşısında yüzde 1'in hemen altında değer kaybederek gelişmekte olan ülke para birimleri arasında en az değer kaybeden para birimi olan TL, gün içinde 7,7350 ile zirveyi gördükten sonra bu sabaha 7,66'li seviyelerden başladı.

Dolar bu sabah 7,65, euro ise 9,36 seviyesinden işlem görüyor.

Reuters'a göre, bankacılar TL'deki dün gerçekleşen pozitif ayrışmayı TCMB'den bu hafta beklenen yeni sıkılaştırma adımlarına ve petrol fiyatlarında gün içinde yüzde 5'i bulan düşüşe bağladı. Dün yüzde 3 düşüşle kapanan petrol fiyatları bugün de yüzde 0,5 ekside seyretti. 

Analistler aslında bu hafta hem küresel piyasalarda Noel tatili hem de Türkiye’de 2020 yılının son Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısının olacağı perşembe gününe kadar sakin bir seyir bekliyordu. PPK’da analistler 150-200 baz puan arası faiz artışı beklentisini öne çıkarırken Merkez Bankası’nın pas geçme ihtimalinin de olduğunu ancak bu durumda ocak ayında çok daha yüksek oranlı artış beklentilerinin gündeme geleceğine dikkat çekti.

Haftanın ilk işlem gününde özellikle havacılık ve bankacılık hisselerindeki kayıpla Borsa İstanbul’da da önceki haftalardaki olumlu hava yerini düşüş trendine bıraktı. Dün ilk işlemlerde THY, Pegasus, TAV hisseleri sert düşüşle güne başladı. Riskten kaçış ABD’li siyasetçilerin 900 milyar dolar değerinde koronavirüs yardım paketi üzerinde uzlaşıya vardığı açıklamasını da gölgede bıraktı. Dolar endeksi perşembe günü Nisan 2018’den beri ilk kez 89,723 seviyesine geriledikten sonra dün yeniden 90 seviyesinin üzerine çıktı.

Yabancı analistler de artış bekliyor

Analistler haftanın en önemli gündeminin ise faiz kararı olduğuna işaret ediyor. Reuters anketine göre TCMB'nin önümüzdeki hafta gerçekleştireceği yılın son Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında sıkılaştırmaya devam ederek politika faizini 150 baz puan artırması bekleniyor. Goldman Sachs bu haftasonu yayımladığı raporunda TCMB'den 200 baz puan faiz artışı ile politika faizini yüzde 17'ye yükselteceğini öngördü.

Deutsche Bank yayımladığı bir araştırma notunda toplantıdan daha fazla sıkılaştırma beklediklerini ifade etti. Banka, 250 baz puanlık bir sıkılaştırmanın daha gerekli olduğunu belirtirken politika faizinin böylece yüzde 17,50 seviyesine çıkmasıyla reel faiz getirilerinin ise yüzde 2-2,5 civarında olacağının altını çizdi.

Ancak, Deutsche Bank bu hafta 150 baz puan 2021 başında ise 100 puanlık bir artışla bu seviyenin yakalanmasını öngördü.

2021'in ilk yarısında Ortodoks politikası sürecek

Deniz Yatırım’dan Orkun Gödek, Merkez Bankası’nın politika faizini 150 baz puan yükselterek yüzde 16,50 seviyesine çekmesini beklediklerini belirterek kasımın ikinci yarısı itibarıyla beliren ve her anlamda etkisini göstermeye başlayan yeni “ortodoks” TCMB para politikasının güçlenerek 2021 yılının öngörülebilir zaman aralığında -ilk yarısı süresince- etkili olacağını düşündüklerini vurguladı.

Gödek, şu noktalara dikkat çekti:

“Şayet ek ülke risk primi başlığı çıkmaz ve Türk Lirası zayıflaması kaynaklı kur geçişkenliğinin de etkileri beklendiği/ beklediğimiz şekilde mart-nisan döneminde zirve noktaya ulaşıp düşüş sürecini başlatacak olursa, yılın ikinci yarısında global fon akımlarındaki girişin sürmesiyle döviz piyasasındaki arz-talep dengelenmesinin daha dengeli bir noktaya ulaşacağını, TCMB’nin döviz alım ihalelerine yönelik takvimi ilan edeceğini, faiz indirim senaryolarını paylaşmaya yönelik somut iletişim yapacağını düşünüyoruz.”

Faiz artırımı şaşırtıcı olmayacak

Ünlü Menkul Değerler Araştırma’dan Murat Akyol, kasımda ayında enflasyon rakamının hem piyasa beklentisi hem de kasım ayları ortalamasının belirgin şekilde üzerinde arttığını hatırlatarak, “Gerçekleşen rakamlara göre hesaplandığında bir önceki ay yüzde 2,8 seviyesinde bulunan reel politika faizi yüksek kasım ayı enflasyonu ile birlikte yüzde 0,85 seviyesine geriledi. TL’nin azalan reel faiz desteğinin etkilerini zaman zaman hissettiğini de düşünürsek TCMB’nin perşembe günü azalan bu desteği yeniden artırmak için bir kez daha faiz artırıma gitmesi şaşırtıcı olmayacaktır. Bu noktada anket sonuçları politika faizinde 100 ila 200 baz puan arasında faiz artırımına işaret ediyor. Hatırlanacağı gibi TCMB 2021 yılı para ve kur politikası metninde faiz koridoru ve geç likidite penceresinin para politikası aracı olarak kullanılmayacağını net şekilde belirtmişti. Bu da faiz artırımına ihtiyaç duyulması halinde bunun dolaylı adımlar yerine doğrudan politika faizi üzerinden yapılacağı anlamına geliyor” dedi.

Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *