ANASAYFA arrow right Ekonomi

Yerli üreticiyi korumak yerine ithalata bağımlı hale gelmenin faturası ağır olacak

Yerli üreticiyi korumak yerine ithalata bağımlı hale gelmenin faturası ağır olacak
YAYINLAMA: 10 Ağustos 2021 / 21.25
GÜNCELLEME: 10 Ağustos 2021 / 21.30
Gıda Mühendisleri Odası Gaziantep İl Temsilcisi Onur Aydın, Türkiye’nin 2050 yılına kadar su kaynaklarının önemli bir bölümünü kaybedeceğini ve kuraklığın pençesine düşeceğini söyledi.  

Bosna Hersek menşeili bazı tarım ürünlerinin gümrüksüz ithalatı için tarife kontenjanı açıldı. Kontenjan açılan tarım ürünleri arasında suni bal, makarnalık buğday, canlı hayvan, dondurulmuş et de yer alıyor

Gıda egemenliği ithalata bağımlı hale gelirse sürdürülebilir olmaz 

Resmi Gazete’de yayınlanan Cumhurbaşkanı Kararına göre, açılan tarife kontenjanı kapsamında, 20 bin ton suni bal, 85 bin tonluk makarnalık buğday, 75 bin tonluk ayçiçeği tohumu, 0102 ve 0202 GTİP’li canlı, tazı ve dondurulmuş büyükbaş hayvandan 8 bin ton, 0206 GTİP’li 2 bin ton sakatat, 0204 GTİP’li küçükbaş dondurulmuş ve taze etinden 2 bin ton ve bu kategoride 1000 ton kümes hayvanı, 100’er ton alabalık ve sazan ithalatı yapılacak.  
Aydın, “Ülkemiz bir yandan buğday ihraç ederken bir yandan da buğday ithal ediliyor. Bir günde yaklaşık 120 milyon ekmek tüketen ve unlu mamulleri severek tüketen ülkemiz için buğday stratejik ürünler arasında. Gıda egemenliği ithalata bağımlı hale gelirse sürdürülebilir olmaz. Yerli üreticiyi korumak ve yerli üretimi teşvik etmek yerine ithalata bağımlı hale gelmenin uzun vadede ağır faturaları olacak” dedi. 

Yapay bal glikoz ve bal aromasının karışımından elde edilen bir ürün 

Bosna Hersek’ten suni balın ithalatına değinen Aydın, “1702 GTİP ile içinde suni balın da bulunduğu ürün grubundan 20 bin ton ithalat yapılacak. Burada belirtilen şey yapay bal. Yapay bal glikoz ve bal aromasının karışımından elde edilen bir ürün. Gerçek bal ile lezzet benzerliği dışında başka hiçbir ortak yönü yok. Bu ürünler toplu tüketim yerlerinde ve bal karışımlı gıdalarda yoğunlukla kullanılmaktadır. Yapay/suni bal, gıda kodeksinde belirtilen limitlerin aşılmaması ve mevzuata uygun üretim yapılması durumunda insan sağlığı için herhangi bir risk teşkil etmemektedir. Bunun yanında gerçek balın taşıdığı birçok besleyici bileşeni barındırmamakta” ifadelerini kullandı.  

Tüketiciler yapay balı gerçek baldan ayıramaz 

İl Temsilcisi Aydın, suni bal tüketiminin yaygınlaşmasının gerçek bal üreticilerini de olumsuz etkileyeceğini vurguladı. “Bal arıcılığı zaten orman yangınlarıyla boğuşurken bir de rekabet ortamına çekilecektir. Tüketiciler yapay balı gerçek baldan ayıramaz. Duyusal özellikleri gerçek baldan daha lezzetli bile olabilir. Bu nedenle yapay balın üretim, sunum ve bildiriminde Tarım ve Orman Bakanlığına önemli bir iş düşüyor.  Dökme halde servis edilen ya da yiyeceklere karıştırılan balın yapay olması durumunda menü ve etikette yapay bal ibaresinin bulunması gerekir” açıklamasını yaptı.  

İklim krizinin tüketime dayalı sermayenin çok kısa bir sürede (Sanayi devriminden bu yana) doğayı, hayvanları ve tüm kaynakları fütursuzca sömürmesinin ilk sonuçlarından biri olduğunu hatırlatan Aydın, “Karına kar katmak isteyen şirketler büyüdükçe dünyada yaşama ihtimalimiz küçülecek diye düşünüyorum. Küresel iklim krizi tüm dünyada bazı beklenen veya beklenmeyen olaylara neden olacak. Yaşanacak şeylerin ne kadar trajik olacağını tahmin etmek için bu günlerde yanan ormanlarımız feci bir olay ama iyi bir örnek” şeklinde konuştu. 

Gıda Mühendisleri Odası Gaziantep İl Temsilcisi Onur Aydın, konuşmasını şöyle sonlandırdı: “Türkiye de yapılan çalışmalar 2050 yılına kadar Türkiye su kaynaklarının önemli bir bölümünü kaybetmiş ve kuraklığın pençesine düşmüş olacak. Bu durum tarımsal ürünlerin pahalılaşmasına, gıda egemenliğimizi kaybetmemize ve gen havuzu olan Anadolu'nun bitkisiyle, hayvanıyla yavaş yavaş değil hızlı yok olmasına neden olacak. Mevcut nüfusun 100 milyonu bulmasıyla kişi başına düşen su miktarı 100 m3’e düşecek. Durdurulamayan mülteci akını, sürekli artan nüfus ve küresel iklim krizi. Bu 3’üde Türkiye'nin yakın geleceğinde mevcut.” Hüseyin Karataş 

Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *