ANASAYFA arrow right Eğitim

Yeni sistem sorunları çözmek yerine daha da arttıracak

Yeni sistem sorunları çözmek yerine daha da arttıracak
YAYINLAMA: 16 Nisan 2020 / 04.53
GÜNCELLEME: 16 Nisan 2020 / 04.53
Aylardır devam eden “Liseye giriş nasıl olacak” bilmecesi hafta sonu Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz’ın yeni açıklamasıyla son buldu.
Aylardır devam eden “Liseye giriş nasıl olacak” bilmecesi hafta sonu Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz’ın yeni açıklamasıyla son buldu. Açıklamaya göre öğrenciler lise okumak için ikametgâhlarının bulunduğu adrese en yakın 5 okulu tercih edecekler ya da isteyenler Haziran’da yapılacak olan sınava girip kazandığı okula gidebilecek. Bu sistem ne kadar başarılı olur bilinmez. Bunu zaman gösterecek.

Yeni liseye giriş sınavı ile ilgili konuşan Eğitim-Sen Gaziantep Şube Başkanı Ali Ersönmez, “Bakan Yılmaz’ın açıkladığı ‘adrese dayalı kayıt sistemi’ sorunları çözmek bir yana daha da arttıracaktır. Öncelikle belirtmek gerekir ki her öğrencinin istediği okula gitmesi en doğal hakkı olmalıdır. Sınavsız ve her öğrencinin istediği okulda eğitim alması savunulması gereken en temel yaklaşım olmalıdır. Adrese dayalı bir sistemin öncelikle öğrencilerin seçme hakkını kısıtlamakta, öğrencileri sadece oturduğu mahalle ya da eğitim bölgesine hapsetmektedir. Semtlerin ekonomik ve sosyal farklılıkları ve eşitsizlikleri okullara da kaçınılmaz olarak yansımaktadır” dedi.
“Karışık olan
kafalar daha da karıştı”
TEOG sınavının kaldırılması ile ilgili tartışmaların iki aydan beri devam ettiğini ifade eden Ersönmez, “Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz’ın, TEOG yerine getirilen yeni sistemi açıklayarak zaten karışık olan zihinleri daha da karıştırdığını, öğrenci ve velilerde oluşan kaygıları büsbütün arttırdığına dikkat çekti. Milli Eğitim Bakanı “Eğitim Bölgesi ve Sınavsız Mahalli Yerleştirme Sistemi” adı altında yeni bir sisteme geçiş yapıldığını açıklamıştır. Yeni sistemde özetle öğrencilerin yüzde 90’ı adresine en yakın olan 5 okulu tercih edecek ve bunlardan birine yerleşecektir. Böylece ortaöğretim çağındaki 1 milyon 200 bin öğrenciden 1 milyon 80 bini bu şekilde bir ortaöğretim kurumuna yerleştirilecektir. Milli Eğitim Bakanı’nın talihsiz bir şekilde ‘nitelikli okullar’ olarak ifade ettiği (fen lisesi, sosyal bilimler lisesi, proje okulları vb.) yine yapılacak merkezi sınavla öğrenci almaya devam edecektir. Türkiye’deki bütün okulların niteliğinden sorumlu olanların ‘nitelikli okullar’ vurgusu yaparak, Türkiye’deki okulların yüzde 90’ının niteliksiz olduğunu kabul etmesi, iktidarın eğitimdeki başarısızlığının en açık itirafıdır” diye konuştu.
Kurs, etüt ve özel derse
yönelim daha da fazla olacak
“Haziran ayının ilk hafta sonu yapılacak olan sınava isteyen tüm öğrenciler girebilecek ve bu sınav sözel ve sayısal olmak üzere iki bölümden oluşacaktır” diyen Ersönmez, toplam 60 sorunun sorulacağını, tek oturumda yapılacak olan sınavın çoktan seçmeli sorulardan oluşacağını ve soruları MEB’in hazırlayacağını söyledi. Öğrenciler sınava kendi okullarında gireceğinin altını çizen Ersönmez, “Hangi okulların sınavla öğrenci alacağı ise Mayıs ayında açıklanacak. Sınav sonuçlarına göre öğrenciler adrese dayalı kayıt tercihleri ile aynı anda tercih yapacak ve sonuçlar beraber açıklanacak. Açıklananın aksine temel eğitimden ortaöğretime geçişte sınav kalkmamıştır. Öğrencilerin önemli bir bölümü Haziran ayında yapılacak olan sınava katılacaktır. Doğal olarak Bakan Yılmaz’ın TEOG’un kaldırılmasına gerekçe olarak sunduğu ‘okul dışı kaynaklara yönelmenin belirgin bir şekilde artması kaçınılmazdır. Çünkü sınavla öğrenci alan okul sayısının azalması bu okullara girmek için daha yüksek puan almayı zorunlu hale getireceği için kurs, etüt ve özel derse yönelim daha da fazla olacaktır” ifadelerine yer verdi.
Adrese dayalı bir sistem
öğrencilerin seçme hakkını kısıtlıyor
Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz’ın açıkladığı adrese dayalı kayıt sisteminin sorunları çözmek bir yana daha da arttıracağını vurgulayan Eğitim-Sen Gaziantep Şube Başkanı Ali Ersönmez, konuşmasına şöyle devam etti: “Öncelikle belirtmek gerekir ki her öğrencinin istediği okula gitmesi en doğal hakkı olmalıdır. Sınavsız ve her öğrencinin istediği okulda eğitim alması savunulması gereken en temel yaklaşım olmalıdır. Adrese dayalı bir sistemin öncelikle öğrencilerin seçme hakkını kısıtlamakta, öğrencileri sadece oturduğu mahalle ya da eğitim bölgesine hapsetmektedir. Semtlerin ekonomik ve sosyal farklılıkları ve eşitsizlikleri okullara da kaçınılmaz olarak yansımaktadır. Okulların teknolojik donanımlarından, öğrencilere yönelik olarak sunulan olanaklara, velilerin okul yaşantısına katkısına kadar pek çok alanda bu farklılıkları ve eşitsizlikleri görmek mümkündür. Sanki tüm okullar eşit ve aynı olanaklara sahipmiş gibi bir ön kabul ile öğrencileri kendi bölgelerinde-mahallelerinde bulunan okullara gitmeyi zorlamak sınıfsal eşitsizliklerin devamını ve öğrencilerin ait olduğu toplumsal sınıfa göre eğitim almaya zorlamak anlamına gelecektir. Bu durum pek çok velinin öğrencinin gitmesini istediği okulların bulunduğu bölgeye taşınması veya adresini taşımasına neden olacaktır ki bu durumun yaratacağı sosyal ve ekonomik sorunlar oldukça ciddi sonuçlar üretecektir.”

“Yeni sistemi açıklarken nitelikli okul
niteliksiz okul ayrımı kabul edilir değil”
Ersönmez, “Pek çok bölgede seçilebilecek 5 okulun bile bulunmaması zorunlu olarak öğrencilerin istemeseler bile bazı okullara gitmelerini zorlamak anlamına gelecektir. Bahsi geçen 5 okul büyük şehirlerde büyük olasılıkla 1 İmam Hatip Lisesi, 2 Meslek Lisesi, 2 Anadolu Lisesi şeklinde olacaktır. Okul başarı puanı düşük olanlar Meslek Lisesine, daha da düşük olanlar İmam Hatip Liselerine (İHL) yerleştirilecektir. İlk kez bir Milli Eğitim Bakanı yeni sistemi açıklarken ‘nitelikli okul’, ‘niteliksiz okul’ ayrımı yapması kabul edilir değildir. Bütün okulların niteliğinden sorumlu olduğunu bile bile devlet okullarına yönelik olarak böylesine tepki çeken bir açıklama yapmıştır. Bakan Yılmaz’ın bu söyleminin, ‘Nitelikli okul’ listesine dahil olmayan okulların öğrencileri ve öğretmenlerinin üzerinde yaratacağı olumsuz etkilerin ne kadar yoğun olacağı açıktır. Her öğrencinin kendi ilgi ve becerisi doğrultusunda hangi alanda okuyacağını kendisinin belirleyeceği bir eğitim sistemi oluşturmayı hedeflemeden atılacak her adım, eğitimde yaşanan kaosu derinleştirmekten başka bir işe yaramayacaktır. Öğrencileri birbiri ile rekabet eden değil, onları geliştiren, çok yönlü bilgi ve beceri kazandırıcı, nitelikli bir eğitim anlayışı benimsenmelidir. Bunun için öncelikli olarak yapılması gereken, öğrencilerimizi sınav cenderesinden kurtarmak olmalıdır” diye açıklamalarda bulundu. Hüseyin Karataş
İlginizi Çekebilir
33 tıp fakültesinde kontenjan dolmadı
33 tıp fakültesinde kontenjan dolmadı
Ankara Tabip Odası'nın tıp fakültelerinin azalan tercihlerine yönelik nedenlerin sıralandığı notta, "Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın olumsuz etkisiyle yaşanan sorunlar, sağ...
#Eğitim / 30 Ağustos 2022
Ziraat fakültelerinde tarım eğitimi bitti
Ziraat fakültelerinde tarım eğitimi bitti
Türkiye’de tarımın AKP dönemindeki çöküşü tartışılırken ziraat fakültelerinin faaliyet raporları da tarım eğitimindeki sorunları gözler önüne serdi. Pek çok fakültenin ra...
#Eğitim / 29 Ağustos 2022
198 yeni okul, 3 bin 605 yeni derslik hizmete açılacak
198 yeni okul, 3 bin 605 yeni derslik hizmete açılacak
Milli Eğitim Bakanlığı, 2022-2023 eğitim yılı başında 198 yeni okul, 3 bin 605 yeni dersliğin hizmete açılacağı; yeni inşa edilen ve güçlendirilen 450 eğitim binasında 6...
#Eğitim / 28 Ağustos 2022
YÖKDİL bu yıl ilk kez elektronik ortamda da uygulanacak
YÖKDİL bu yıl ilk kez elektronik ortamda da uygulanacak
Elektronik YÖKDİL 14 Mayıs'ta Ankara, İstanbul, İzmir ve Adana'daki e-sınav uygulama binalarında gerçekleştirilecek.
#Eğitim / 06 Nisan 2022
Açık Lise sınav sonuçları açıklandı
Açık Lise sınav sonuçları açıklandı
MEB Açık Öğretim Liselerinde eğitimini tamamlayıp üniversite sınavlarına hazırlanan öğrenciler, 2. dönem AÖL sınav sonuçlarını açıkladı.
#Eğitim / 24 Mart 2022
YKS'de geç başvuru süreci başladı
YKS'de geç başvuru süreci başladı
YKS için başvuru tarihini kaçıran adaylar, bugün ve yarın başvuru yapabilecek. Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) başvuru tarihini kaçıranlar için iki gün sürecek başvu...
#Eğitim / 16 Mart 2022
Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *