ANASAYFA arrow right Güncel

Yeme-içme sektörü 100 gün sonra kapılarını açtı

Yeme-içme sektörü 100 gün sonra kapılarını açtı
YAYINLAMA: 02 Mart 2021 / 18.21
GÜNCELLEME: 02 Mart 2021 / 18.21

Yeme-içme sektöründe 100 gün sonra açılmanın sevinci yaşanırken, sektör temsilcileri yeni dönemde işi daha sıkı tutmaya ve tedbirleri elden bırakmamaya odaklandı. Turizm Restoran Yatırımcıları ve İşletmecileri Derneği (TURYİD) Başkanı Kaya Demirer, ciro kayıplarına dikkat çekerek, "Kısa çalışma ödeneği en azında yeme-içme sektörü için 31 Mayıs'a kadar uzatılmalı" dedi.

İçişleri Bakanlığınca tüm valiliklere gönderilen "Risk Gruplarına Göre Alınacak Tedbirler" konulu genelge kapsamında düşük, orta ve yüksek risk gruplarında lokanta, restoran, kafeterya, pastane, tatlıcı, kıraathane ve çay bahçesi gibi iş yerleri 07.00-19.00 saatleri arasında faaliyet gösterecek.

Restoran ve kafelerde Sağlık Bakanlığı Covid-19 Salgın Yönetimi ve Çalışma Rehberi'nde yer alan mesafe koşulları (masalar ve koltuklar arası) göz önünde bulundurularak açık ve kapalı alanlar için ayrı ayrı olacak şekilde yüzde 50 kapasite sınırlaması oranı uygulanacak.

 Çok yüksek risk grubunda yer alan illerde bulunan yeme içme yerleri, 10.00-20.00 saatleri arasında paket servisi veya gel-al şeklinde, 20.00-00.00 saatleri arasında ise sadece paket servisi şeklinde hizmet verebilecek.

Tam 100 gün sonra açılma sevinci yaşanan yeme-içme sektörünün temsilcileri, yeni dönemde işi daha sıkı tutmaya odaklandı.

"Müşterilerimizi çok özledik"

Tüm Restoranlar ve Turizmciler Derneği (TÜRES) Genel Başkanı Ramazan Bingöl, tam 100 gün sonra yeniden açılmanın sevincini yaşadıklarını belirterek, "Artık işimizi çok sağlam ve düzgün yapmalı, Sağlık Bakanlığı ve il hıfzıssıhha kurullarının belirlediği kurallara harfiyen uymalıyız." dedi.

Bu kurallara uyarak yüzde 100 açılmak için gün sayacaklarını dile getiren Bingöl, "Sektörün sorumluluk ve vebali artık işletmelerimizin, bizlerin üzerinde. Yüzde 100 açılmak için kurallara sıkı sıkıya uyacağız." diye konuştu.

Bingöl, bu süreçte taleplerini dinleyen ve sektörün dertleriyle ilgilenen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan ile yardımcısı Nureddin Nebati'ye teşekkür etti.

Ramazan Bingöl, "Müşterilerimizi çok özledik. Onları bir an önce işletmelerimizde ağırlamak istiyoruz. Maske, mesafe, hijyen, HES kodu ve yüzde 50 kapasite gibi kriterlerle onları işletmelerimizde kabul etmek için bekliyoruz." açıklamasında bulundu.

"Kısa çalışma ödeneği 31 Mayıs'a kadar uzatılmalı"

Turizm Restoran Yatırımcıları ve İşletmecileri Derneği (TURYİD) Başkanı Kaya Demirer ise özellikle turistik ve müşterileri akşam ağırlayan işletmelerin bu süreçte en fazla yüzde 20-25 gibi ciro yapabileceğini belirterek, "Çünkü bizim işletmelerimiz genellikle akşam ve sonrası saatlerde müşteri kabul ediyor." dedi.

Demirer, "Ancak işletmeye bir miktar da olsa sıcak paranın girmesi, bu şekilde de olsa çorbanın kaynaması çok önemli. En azından işletmeye girecek bir miktar nakit borçların ertelenmesi için çok kıymetli olacak." diye konuştu.

Sektörde faaliyet gösteren işletmelerin şu anda bazı öncelikli taleplerinin olduğuna değinen Demirer, şu açıklamalarda bulundu:

"Şu anda yeme-içme sektörü öncelikle mücbir sebeple ayrıştırılmalı. Kısa çalışma ödeneği en azında yeme-içme sektörü için 31 Mayıs'a kadar uzatılmalı. Çünkü 31 Mayıs'ta havalar ısınacak, turizm sektörü açılacak ve aşı programı ilerlemiş olacak. 12 ayın 7 ayında kapalı kaldık. Beklentimiz '12 ay istihdamımı koruyacağım' diyen işletmelerden çalışanların sigorta priminin alınmaması. Yani, 'istihdam senden, sigorta primleri benden' kampanyasının başlatılması. En azından 12 ay işçi çıkarmayacak işletmelere böyle bir ayrım yapılmalı. Ayrıca sektörümüzde faaliyet gösteren işletmelerin kredileri de bir süre daha ötelenmeli."

"Güvenli turizm sertifikalı işletmeler daha uzun açık kalmalı"

Kaya Demirer, Güvenli Turizm Sertifikası'na sahip işletmelere saat konusunda ayrıcalık sağlanması gerektiğinin altını çizerek, "Çünkü bu restoran ve kafeteryaları uluslararası şirketler denetliyor. Devletin denetlemek için hiçbir mekanizmaya ihtiyacı kalmıyor. Bu sertifikalar çok büyük maliyetli de değil." ifadelerini kullandı.

Bu ayrıcalık tanındığı takdirde kamuoyunda Güvenli Turizm Sertifikası'na ilgisinin artacağını dile getiren Demirer, işletmelerin daha disiplinli olacağını, müşterilerin de bu sertifikaya sahip işletmeleri tercih edeceğini sözlerine ekledi.

Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *