ANASAYFA arrow right Sağlık

WHO Türkiye Ofisi ikinci kez açıklama yaptı, kritik ifadeleri değiştirdi

WHO Türkiye Ofisi ikinci kez açıklama yaptı, kritik ifadeleri değiştirdi
YAYINLAMA: 07 Aralık 2020 / 13.43
GÜNCELLEME: 07 Aralık 2020 / 13.43
'Biz bu verilerin farkında değildik' değerlendirmesini metinden çıkaran WHO, 'Şu anki uygulama doğru olan uygulamadır' dedi.

Dünya Sağlık Örgütü (WHO) Türkiye ofisi, güncel duruma ilişkin yaptıkları değerlendirmenin 'yanlış yorumlandığını' öne sürerek ikinci bir açıklama yaptı. Açıklamada, bir önceki kritik ifadelerin hemen hepsi değiştirildi.

WHO Türkiye ofisinin DW Türkçe'ye yaptığı açıklamada sosyal medyada gündem oldu. Açıklamalarında Sağlık Bakanlığı'nın yayınladığı verilerin farkında olmadığını söyleyen WHO, bir düzeltme metni yayınladı.

Yeni metinde, bir önceki kritik açıklamaların tamamı değiştirilirken, Türkiye'nin Avrupa ya da Amerika'dan daha kötü durumda olmadığı öne sürüldü.

WHO Türkiye'nin resmi Twitter hesabından yapılan paylaşımda, "WHO Türkiye, 4 Aralık Cuma günü DW Türkçe ile dünyadaki ve Türkiye'deki son Covid-19 durumu hakkında bir röportaj yaptı ve yazı bugün yayınlandı. Medyaya profesyonellikleri ve medyanın toplum farkındalığını artırmadaki savunuculuk rolü için teşekkür ederiz. Ancak maalesef bazı medya kuruluşlarının röportajda yaptığımız bazı açıklamaları yanlış yorumladıklarını fark ettik. Açık ve tutarlı iletişim, toplumun yararına yönelik olması ve tüm paydaşlar tarafından kanıta dayalı politika geliştirme ve karar alma için son derece önemlidir" denildi.

'Şu anki uygulama doğru'

Sağlık Bakanlığı’nın pozitif vakaları açıklamaya başlaması hakkında, “Biz bu verilerin farkında değildik” şeklindeki yorum metinden çıkarıldı, yerine, “Şu anki uygulama doğru olan uygulamadır” ifadeleri kullanıldı.

İlk metinde yer alan, “Türkiye'deki durumun da diğer ülkeler gibi. Endişe verici seviyede yüksek sayılarla karşı karşıyayız" sözleri yerine de “Türkiye'de durum, Avrupa ülkelerindeki ya da ABD'deki kadar kötü değil” ifadelerine yer verildi.

"Her ne kadar Türkiye'deki hastanelerde durum diğer ülkeler, Avrupa ya da Amerika'daki kadar kötü durumda olmasa da, bu şekilde devam ederse o zaman biz de, sağlık sisteminin, hastane sisteminin çöküşünü yaşayabiliriz" ifadelerinin yerine de şunlar söylendi: “Türkiye'de durum, Avrupa veya dünyanın geri kalanındaki gibi kötü olmasa da yayılmanın azaltılması için hepimizin sorumluluk alması gerekiyor; hem halkın hem de yetkililerin. Aksi takdirde, ABD'de olduğu gibi sağlık sistemini zora sokma ihtimalimiz var.”

'Yeni' soru ve cevaplar

Paylaşımda, "röportajın bir kısmını tekrar açıklık getirmek adına paylaşıyoruz" denilerek kendilerine sorulan sorular ve cevapları şöyle sıralandı:

  1. COVID-19'a ilişkin güncel durumu değerlendirebilir misiniz?

Dünya genelinde durum, oldukça endişelendirici. Çünkü vakalar artıyor ve kışın gelmesi, insanların daha çok kapalı alanlarda vakit geçirmesiyle daha da artacak. Maske kullanımı ve diğer fiziksel mesafe tedbirleri sayesinde Türkiye'de durum, Avrupa ülkelerindeki ya da ABD'deki kadar kötü değil. Mesela dün bir alışveriş merkezine girerken kontrol yaptılar ve HES kodu olmadan kimseyi içeri almadılar. Aşıların gelişi yakın görünse de maske kullanmaya, sosyal mesafeyi korumaya, kişisel hijyene ve hastayken evde kalmaya devam etmemiz gerekecek. Dediğin gibi, Türkiye'de durum, Avrupa veya dünyanın geri kalanındaki gibi kötü olmasa da yayılmanın azaltılması için hepimizin sorumluluk alması gerekiyor; hem halkın hem de yetkililerin. Aksi takdirde, ABD'de olduğu gibi sağlık sistemini zora sokma ihtimalimiz var. Pandeminin kontrol altına alınması için herkesin üstüne düşen rolü oynaması gerekiyor.

  1. Bildiğiniz gibi Türkiye'de geçen haftaya kadar Covıd-19 pozitifleri, vaka ve hasta olarak ikiye ayrılıyordu. Bugün, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca 6 bin yeni hasta olduğunu bildirdi. Sağlık Bakanlığı günde yaklaşık 30 bin Covıd-19 pozitif vakası olduğunu bildiriyor. Bu doğru bir yaklaşım mıydı sizce? Hangisi yaklaşım daha doğru?

Sayın Bakan Koca, halkla paylaşılmayan hiçbir şeyin dışarıyla da paylaşılmadığını belirtmişti. Yani, o dönemdeki sayılar bilinmiyordu. Ama, şu anki uygulama doğru olan uygulamadır. DSÖ, tüm üye devletlerden semptomatik veya asemptomatik, tüm pozitif vakaları bildirmesini istiyor. ABD Hastalık Önleme ve Kontrol Merkezi, 8 pozitif vakadan yalnızca birinin belirti gösterdiğini, diğer vakaların gözden kaçtığını ve bu yüzden enfeksiyonun sessiz sedasız yayıldığını bildirdi. Türkiye'de en azından asemptomatik vakalar da biliniyor ve izolasyona ve karantinaya alınıyor. Yani, asemptomatik vakaların da bir kısmı tespit edilerek yayılma azaltılıyor. Başka ülkelerin bunu yapmaması halinde yayılma, diğer ülkelerde devam edecek.

  1. Uzmanlar, Türkiye'nin vaka sayıları konusunda şeffaf olmadığını belirtiyor. Türkiye'nin Covıd-19 yönetimi konusunda sizin fikriniz nedir? DSÖ ve Türkiye arasındaki iletişim nasıl ve DSÖ, Türkiye'deki gerçek tablodan haberdar mıydı?

Türkiye, pandemiyi ilk günden beri gayet iyi bir şekilde yönetiyor. Şimdi, diğer ülkelere kıyasla iyi durumdayız. Ama azaltım tedbirlerine bağlılığımızı sürdürmeliyiz. Sağlık çalışanları, bizim kahramanlarımız. Yatak ve hastane kapasiteleri artırıldı ama insan kaynağı kapasitesinin önemli ölçüde artırılması, aylar yıllar alıyor. Kahraman sağlık çalışanlarımız için herkesin sorumlulukla hareket etmesi gerekiyor. Türkiye ve Sağlık Bakanlığı ile çok güçlü bir ilişkimiz var. Bölge Direktörümüzün son 6 ay içerisinde Türkiye'yi iki kere ziyaret etmiş olması, iki kurum arasındaki ikili ilişkilerin ne kadar güçlü olduğunu gösteriyor.

  1. Fahrettin Koca, Türkiye'nin Çin aşısından sipariş verdiğini söyledi ama sağlık uzmanları, bu aşının güvenilirliği konusunda endişeli. DSÖ, bu güvenilirliği teyit edebiliyor mu?

DSÖ'nün bir aşıyı, tedaviyi veya tanıyı teyit etme gibi bir görevi bulunmuyor. Bizim görevimiz, kanıtları paylaşmak ve rehberlik sunmak. Her ülkenin bağımsız bir düzenleyici kuruluşu var. Aşıların onaylanması veya onaylanmaması, özellikle de acil durumlarda, bu kuruluşların takdirine kalmış. Covıd-19 pandemisi nedeniyle birçok ülkedeki düzenleyici kuruluş, aşı, tedavi ve testlere acil kullanım izni verdi. DSÖ COVAX kapsamındaki aşı üreticileri, verileri hem DSÖ hem de başkalarıyla paylaşıyor. Çin aşısı için ikinci faz verilerini aldık ama üçüncü faz verilerini henüz almadık. Bununla birlikte, Çin aşısında uzun yıllardır kullanımda olan ve güvenilir bir yöntem olan PH inaktif virüs yönteminden yararlanılıyor.

  1. Eklemek istediğiniz herhangi bir şey var mıydı?

Aşıların kullanımı yakın olsa da herkesin aşıya erişmesi, aylar sürebilir. Ayrıca, aşı tek başına hayat kurtarmaz, aşılama hayat kurtarır. Türkiye de aşı dağıtım ve tahsis planını hazırlamış ve DSÖ rehberi doğrultusunda öncelik verilecek nüfus gruplarını belirlemiştir. Ama yine de herkesin aşılanması, aylar sürecek. Maske kullanımı, sosyal mesafenin korunması, el hijyeninin sağlanması ve hastayken evde kalınması konusunda birlikte çalışmalı ve aşının nüfus genelinde kabul görmesi için gereken mesajı yaymalıyız."

Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *