Verginin bir devlet için milli bir mesele olduğunu dolayısıyla bu durumunda çocuk oyuncağına çevrilmesinin doğru bir yaklaşım olmadığını söyleyen Ovayolu, “Eşitliğin sağlanabilmesi için vergisini ödeyene daha fazla ayrıcalık tanınmalı ve mükellef teşvik edilmeli. Gelir vergisi, kurumlar vergisi, SGK ve BAĞKUR primlerinde borcunu vadesinde ödeyene yüzde 5 indirim imkânı sağlanıyor, fakat bu oran yeterli değil. Örneğin; 2019 yılında BAĞ-KUR primini vadesinde ödeyen bir esnaf 754,61 TL prim ödedir. Bugün bu prim 2 bin 952 TL. SB primi vadesinde ödemek mi mantıklıdır yoksa yapılandırma kanunu ile bugün ödemek mi? Bu konudaki tavsiyem vergi aflarının uzun zaman aralıklarında çıkması ve vergisini doğru bildirip zamanında ödeyen vergi mükelleflerine haksızlık yapılmaması” şeklinde konuştu.
Mükellef, affı çıkar diye vergi ödeme alışkanlığından vazgeçiyor
“Vergisini zamanında ve düzenli ödeyen mükellefleri nasıl olsa her yıl bu kanun çıkıyor düşüncesi ile düzenli vergi ödeme alışkanlığından vazgeçiyor” diyen Ovayolu, “Özellikle içinde bulunduğumuz enflasyonist ortamda vergiyi yapılandırma kanunları ile ödemek daha mantıklı geliyor. Hatta bir adım daha ileri gidecek olursak borçlarını yapılandıran mükellefler nasıl olsa her vergi affı çıkıyor diye düşünerek bu kanundan faydalanıyor ama yapılandırma şartlarına uygun ödeme yapmıyor ve bir sonraki vergi affını bekliyor. Yani her yıl çıkan vergi afları hem vergisini zamanında ödeyen mükellefin hem de borçlarını yapılandıran mükelleflerin vergi ödeme alışkanlıklarını olumsuz yönde etkiliyor” tespitinde bulundu.
Ovayolu, çıkan kanunların vergi mükelleflerine sadece borçlarını yapılandırma hakkı tanımadığını, kasa affı, stok affı, matrah artırımı gibi haklarda tanıdığının altını çizdi. “Gelir vergisi ve KDV yönünden matrah artımı yapan mükelleflere vergi dairesi tarafından artırım yapılan yıllara karşılık gelir ve KDV yönünden incelenmeme, incelense dahi vergi tarhiyatı yapılmama hakkı tanıyor. Mal satan fakat fatura kesmeyen mükelleflere, kasasında fazla para bulunan mükelleflere bu usulsüzlükleri ortadan kaldıracak haklar tanınıyor” ifadelerini kullandı.
Mali Müşavir Eren Ovayolu, konuşmasını şöyle tamamladı: “Son yıllarda neredeyse her yıl çıkan yapılandırma kanunları vergi mükelleflerine ve vergi sorumlularına borçlarını yapılandırma hakkı tanıyor. Örneğin; 2016 yılında 6736 sayılı kanun, 2017 yılında 7020 sayılı kanun, 2018 de 7143 sayılı kanun, 2020 yılında 7256 sayılı kanun, 2021 yılında 7326 sayılı kanun ve son olarak 2023 yılında çıkacak olan yapılandırma kanunu ile vergi mükelleflerine ve vergi sorumlularına yapılandırma hakkı tanınıyor. Bu kanunlarda vergi borçlarından oluşan faizler silinirken peşin, 6, 9, 12 ve 18 taksit imkânı sağlanıyor. Tabi belli koşullar dahilinde taksitlendirme sağlanıyor aksi takdirde yapılandırmalar bozuluyor ve borçlar eski haline dönüyor.” Adem Kesenek
RSS