ANASAYFA arrow right 20 Yıl Önce

Verginin asıl yükünü işçi memur ve esnaf çekiyor

Verginin asıl yükünü işçi memur ve esnaf çekiyor
YAYINLAMA: 01 Aralık 2021 / 15.04
GÜNCELLEME: 01 Aralık 2021 / 15.04
Verginin asıl yükünü çekenlerin işçi, memur, Esnaf, emekli ve hatta işsizler olup, toplumun gerçek vergi rekortmenlerinin de bu kesim olduğunu belirterek, vergi rekortmenliği ödüllerinin, ödenen verginin kişisel düzeyde mutlak tutarının ölçü alınarak örnek yurttaş olma hakkının sadece zenginlere tanınmasının haksızlık olduğuna dikkat çekildi.

Ödenen her kuruş vergi faize gidiyor

Vergi Haftası nedeniyle şube yetkilileri tarafından yapılan açıklamada, verginin önemine değindi. Yetkililer, “Eskiden bir söz vardı. Ey vatandaş ödediğim her kuruş vergi sana yol su elektrik olarak geri dönecek denirdi. Şimdi bu sözün yerine şu sözü koyma zamanı, ey vatandaş, ödediğim her kuruş vergi faize gidiyor. 2002 yılında vergi gelirinin %80 yedisinin faiz ödemelerine gitmiş olması bu söylemi teyit ediyor” dedi.

Yetkililer, “Anayasanın 73. maddesinde, vergi yurttaşlık ödevi olarak tanımlanıp, herkesin mali gücüne göre vergilendirileceği söylenmiş olmasına rağmen, adalet ilkesi her fırsatta çiğnenmiş, son olarak gerçek belge yerine naylon fatura kullanan karapara sahipleri bu defa da AK Parti hükümeti tarafından çıkarılan yeni bir vergi affı ile müteahhitler vatandaş hüviyeti kazanmıştır. Teskere reddedilince de bu da barışın bedeli deyip 2003 mali yılı bütçesi ile ilk vergilere dayananlar, muazzam servetlerin sahipleri değil, yaşamı boyunca bir ev bir araba sahibi olan Vatandaşı hedef aldı. Oysa askeri ücretliden 32 milyon 260 bin vergi alanlar, 600 milyar 714 milyon 285 liraya kadar olan devlet tahvili ve hazine bonusu faiz gelirini servet olarak görmüyor, faizli sermayeyi vergilendirmeye cesaret edemiyorlar” dedi.

Sistemin çarkını çevirenler

dikkate alınmalıdır

Vergi Haftasının ilk gününü Maliye Meclisi günü olarak ilan ettiklerini ifade eden yetkililer, şöyle konuştu: “Maliye çalışanları kendilerini sadece vergileri toplamakla görevli saymayıp, aynı zamanda farklı kesimler arasında vergi yükünün adil dağıtılıp dağıtılmadığını görev bilir. Kendi içimizde, aramızdaki ilişkiler insanla insan arasındaki ilişki gibi olmalı, katı bir amir memur ilişkisinin içerisinde kısılıp kaldığımız iş yerindeki yaşam adeta hapishane, paydos saati ise tahliye gibi oldukça, sistemin şartlarını çeviren bizler umursanmadıkça, anımsanmadıkça söylenenler neye yarar?”

Sistemin işleyişi aksadığında adaletsizlikler yaşanır

Maliye emekçileri, sistemin işleyişini, aksadığı noktaları, yarattığı adaletsizliği, sadece çarkı çeviren insanlar değil, aynı zamanda birer mükellef olduklarını kaydederken, kendi içlerinde de insani ilişkiler istediklerini, hizmet ettikleri vatandaşla aralarındaki ilişkinin de insanla insan arasındaki ilişki olmasını istediklerini kaydetti.

Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *