Turizm Bakanı Mustafa Taşar, dün Tuğcan Otel’de düzenlediği basın toplantısında MHP’nin tutumu, Başbakanın hastalığı ve siyasi gelişmelerin yanı sıra, turizm ajanında yaptığı hizmetler ve projeler hakkında bilgi verdi. Taşar, “Başbakan’ın hastalığının üzerinde bu kadar durulması yanış, her insan gibi o da hasta olabilir. Ne var bunda? Üstelik hasta birinin moralini bozacak açıklamalarda bulunmak çok yanlış. Görevi bırakıp bırakmayacağı kendisinin bileceği iş. Eğer ben görevimin bilincindeyim yapıyorum diyorsa, devlet işleri de aksamıyorsa burada yapacak bir şey yok’ şeklinde konuştu.
Ekonominin rayına girdiğini, enflasyonda düşme yaşandığını, ancak muhalefetin bu iyi gidişten rahatsız olduğunu hatırlatan Bakan Taşar, “Bunun kimseye faydası yok. Seçim zamanında yapılmalı. Bu istikrarı tekrar yakalamak zor. AB ile ilgili uyum yasaları, idam ana dilde eğitim konuları TBMM’de kurulacak bir uzlaşma komisyonu tarafından çözümlenir, sorun biter” dedi.
Türkiye’ye bu yılın 5 ayında bir milyon 295 bin 611 yabancı turist geldiğine, geçen yılın aynı dönemine göre turist sayısındaki artışın yüzde 5.20 olduğuna dikkat çeken Bakan Taşar, turistlerin yüzde 79’unun hava, yüzde 15’inin kara, yüzde 4’ünün ise deniz yolunu tercih ettiğini açıkladı. Türkiye’nin yüzde 30.1 milyar dolar ihracat miktarının yüzde 12.4 milyar dolarının turizm geliri olduğunu kaydetti.
Gaziantep’in 1983 sonrasındaki atılımla bölgesinde bir cazibe merkezi olduğuna dikkat, çeken Taşar sözlerine şöyle devam etti: “Gaziantep bugün, bölgesinin sanayi, ticaret ve finans merkezi olmaya başlamıştır. Ancak bugün gelinen nokta yeterli değildir.' Turizm açısından Gaziantep’in keşfedilemeyen pek çok zenginliği vardır. Kenti turizm açısından da gözde ve cazibe merkezi yapmak istiyoruz. Bugüne kadar turizm olgusu, ülkemiz ölçeğinde deniz, kum, güneş üçlüsü ağırlıklı düşünüldü. Bu ağırlığa bağlı olarak şekillendi. Sonuçta turizm, kıyılarla sınırlı bir gelişim gösterdi. Sınırlı turizmle kendimizi ve medeniyetlerimizi dış dünyadan sakladık. Şimdi ikinci atılım dönemini başlattığımız bu süreçte, turizmde vizyonu değiştiriyoruz.
Kıyılarla dağlar arasında taştırılan turizmi, yurt geneline yaygınlaştırmak için çok geniş bir plan ve proje üretim sürecini başlattık. Kıyılarla dağlar arasında sıkışan turizm anlayışı sadece 6-7 ay turizm talebini karşılayabilecek bir turizm anlayışıdır. Diğer zamanlarda turizmi nadasa bırakmak demektir. Turizmi nadasa bırakmak demek, elde ettiğiniz gelirlerden de mahrum olmanız demektir. Çağdaş turizm anlayışı ve turizm gerçeği, bu anlayışla gelişemez ve büyü-yemezdi. Turizm vizyonumuzu, 4 mevsim-12 ay turizm yapabilen bir Türkiye şeklinde belirledik. Bu vizyon ışığında turizmde ikinci atılım dönemini başlattık.
RSS