ANASAYFA arrow right 20 Yıl Önce

Uyum yasaları ile hukuk devleti olduk

Uyum yasaları ile hukuk devleti olduk
YAYINLAMA: 17 Mayıs 2022 / 15.18
GÜNCELLEME: 17 Mayıs 2022 / 15.18
Hukuk sürekli gelişen canlı bir varlık…

Oturum başkanlığını Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. doktor Eyüp İspir‘in yaptığı panele, Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bülent Tahiroğlu, Bahçeşehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Feridun Yenisev katıldılar.

Valilik tarafından düzenlenen panele katılan hukukçular, AB’ye uyum yasalarını değerlendirdi. Arama ve yakalama kanunu hakkında konuşan Prof. Yenice, “Türkiye, uyum yasalarının çıkarılması ile hukuk devleti olma özelliğine sahip olmuştur” derken Prof. Tahiroğlu, “Türkiye, son yıllarda AB’ye ülkelerinin teklif dahi edemediği değişiklikler yaptı” diye konuştu.

Panelde, insan haklarının felsefi temelleri ve il idare kanunu çerçevesinde insan hakları konulu bir konuşma yapan Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Eyüp İspir’in oturum başkanlığında, Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bülent Tahiroğlu Avrupa’ya uyum yasaları, Bahçeşehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Feridun Yenisev arama ve yakalama hukuku konularında bilgi verdi.

Sıkıntıları doğum sancıları olarak algılamak gerek

Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bülent Tahiroğlu, Avrupa uyum yasaları konusundaki konuşmada, hukukun değişen, gelişen canlı bir varlık olduğunu belirterek, “Hukuk kuralları değişir, ama adalet değişmez. İnsanlar, adaleti temin etmek için farklı zamanlarda farklı kanunlar çıkartmışlar ve bu sürekli gelişme göstermiştir. Adalet anlayışı bundan 2000 yıl önce de vardı, şimdi de var. Türkiye, son yıllarda AB ülkelerinin teklif dahi edemediği değişiklikleri yaptı. Uyum yasaları ile başta anayasa olmak üzere birçok kanunda değişiklikler yapıldı. Bunlar çok yeni kanunlar. Büyük kanunlarda Altay, bir yıl, hatta iki yıl geçiş süresi tanınır. Türkiye Avrupa insan hakları kanununu kabul ettiği için Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararlarına da kabul etmek zorunda. Adli sicil kayıtları, nüfus kanunu, jandarma teşkilatı, askerlik, tüketicinin korunması gibi bir çok kanun uyum yasaları içinde yer alıyor. Bunun yanında türban gibi, arama kanunu gibi bazı sıkıntılar doğacak ama bunları doğum sancıları olarak algılamak gerekiyor” diye konuştu.

Zaruret halinde izinsiz arama

Arama ve yakalama kanunu hakkında bir konuşma yapan Bahçeşehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Feridun Yenisev ise, anayasanın 20. maddesinde, her türlü arama için yazılı emir gerektiğini söyleyerek, verdiği bazı örneklerle hangi durumlarda izin olmaksızın arama yapılabileceğini açıkladı. Yenice, yangın veya deprem durumunda bir evde arama yapılması için izin gerekmeyeceğini belirterek, “Dakikaların önemli olduğu anda, zaruret halinde izinsiz arama yapılabilir. Hukukun genel prensipleri arama için de geçerlidir diye konuştu. Verdiği bir başka örnekle de telefon dinlemenin zaruri yeti hakkında bilgi veren yeni sev, kolluk, gecikme halinde tehlike Doğuracak durumlarda arama yapma yetkisine kendiliğinden sahiptir. Gecikmede tehlike doğacak bütün durumlarda kolluk tam yetkilidir” diye konuştu.

Hukuk devleti olma özelliğine kavuştuk

Geçtiğimiz cumartesi günü yürürlüğe giren arama kanunun 14. maddesinin herkes tarafından ezbere bilinmesi gerektiğini belirten Yenisev, hukuk alanında atılan adımların önemini açıklarken de “Türkiye, bu kanunun çıkarılması ile hukuk devleti olma özelliğine sahip olmuştur. 2001’de anayasada yapılan değişikliklerle sahip olmuştur. Daha önce her şey havadaydı” dedi. Arama yapılırken de mutlaka bilgi verilmesi gerektiğini belirten Yenisev “Bütün aramalarda, kimlik sormalar da önce sebebin söylenmesi gerekir. Vatandaşın bunu bilmesi lazım” diye konuştu.

Devletin resmi görüşü olmamalı

Vali Lütfullah Bilgin’in Bursa’daki Tarihi Kentler Birliği toplantısına katılması nedeniyle bulunmadığı toplantıda açılış konuşmasını yapan Vali Yardımcısı İsmail Korkmaz, insan haklarının insanlığın varlığından beri sorun olduğunu, hükümetin hazırladığı altıncı uyum paketini bitmek üzere olduğunu söyledi ve “Uluslararası hükümler, kanun niteliğindedir. Toplumlarda hoşgörünün, kardeşliğinin artırılması için ortak yasalarla mutabakata varılmalıdır. Bu konuda önceki Yargıtay başkanı Sami Selçuk’un sözlerini tekrar etmek istiyorum: Devletin resmi görüşü olmamalı. Eğer olursa taraf olacağı gibi diğer görüşleri de temelden yok saymış olur” diye konuştu.

Konuşmaların ardından, panele soru-cevap şeklinde devam edildi. Panele Vali Yardımcıları yanında Başsavcı Ahmet Karayiğit, Baro Başkanı Zafer Okur, daire müdürleri ve çok sayıda polis ve jandarma katıldı.

Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *