ANASAYFA arrow right Yaşam

Türkiye’de insan hakları askıya alındı

Türkiye’de insan hakları askıya alındı
YAYINLAMA: 22 Nisan 2021 / 21.24
GÜNCELLEME: 22 Nisan 2021 / 21.34

Türkiye’de insan haklarının askıya alındığını ve tamamen yok olmaya başladığı tespitini yapan İnsan Hakları Derneği Gaziantep Şube Başkanı Av. Sinan Taştekin, “Türkiye’de cezaevi yönetimlerinin keyfiyete dayandırıldığını gayet net bilmekteyiz. Bu durum mevcut siyasi sürece paralel şekilde ilerlemekte ve hak ihlallerinin yoğunlaşmasına neden olmaktadır. Tam bu noktada hapishaneler ve hapishanelerde yaşanan sorunlar İHD çalışma alanlarından bir oldu” şeklinde konuştu.

Hapishanelerde hak ihlallerinin olduğunu dile getiren Taştekin, “Dünyanın birçok köşesinde bu alanda söylenenlerle yapılanlar birbirini tutmamaktadır. Bu tutarsızlığı ortadan kaldırabilmek için insan hakları ölçülerinin uygulanmasının yalnızca soyut kuramlarla sağlanamayacağını kavramamız gerekir. Bu haklar hükümetlerin günlük işlemlerinde somut bir şekilde uygulanmalıdır. Bu somut şekiller yönetim süreçleridir. Bunların dışında hem insan hakları hem de hukuki perspektifte önem taşıyan cezaevleri gelmektedir. Soyut kurum ve kuramların ötesinde hakların bire bir her saat uygulanması gerektiği alanlardır. Bu nedenle insanın insan olmasından kaynaklı hakları herhangi bir yerde ve mekanda fark etmeksizin uygulanmak zorunda” dedi.

Av. Taştekin, “Dünyanın değişik yörelerinde alıkoyma amacıyla kullanılan yerleri, yargılama öncesi mi, sonrası mı kullandıklarına ya da hangi düzeyde güvenliğe tabi olduklarına bağlı olarak değişik adlar verilmektedir. Örneğin; ABD’de fazla önemli olmayan bir suçtan yargılamayı bekleyen veya kısa süre için hapis cezasına çarptırılmış olan kimselerin alıkonulduğu yerlere hapishane, hüküm giymiş kimselerin alıkonulduğu yerlere ise cezaevleri denilmektedir. Rusya Federasyonu’nda toplam 15 cezaevi vardır. Çünkü bu terim ancak yüksek düzeyde güvenliğe tabi olan yerler için kullanılıyor. Bu minvalde hapishaneler konusunda tavrın insan hakları hukuku perspektifinde olmasını dile getiren İHD’nin hak izleme raporuna bakıldığında sürecin tamamen yoğun hak ihlalleriyle karşı karşıya bırakıldığı aşikar” değerlendirmesinde bulundu.

İnsan Hakları Derneği Gaziantep Şube Başkanı Av. Sinan Taştekin, konuşmasını şöyle sonlandırdı: “Türkiye’de hapishanelerde ki uygulamaları ya da sorunları ceza infaz sisteminde ki çarpıklıkları, sistemdeki sorunların suiistimalini protesto etmek için uzun yıllardır pek çok ölüm orucu, süresiz ve dönüşümsüz açlık grevleri yapılagelmiştir. Bu türden eylemler, karşı karşıya olunan hukuksuzlukla mücadele için elde kalan son araç olarak ortaya çıkmaktadır. Mahpusların, sorunlara çözüm ararken, başvurdukları yöntemler nedeniyle üzerlerindeki baskının daha da artması, yetkililere seslerini duyurabilmek için yaşamlarını tehdit eden bu eyleme daha sıklıkla mecbur bırakılmaları ve yönelmeleri adli mahpus içinde de açlık grevlerinin giderek yaygınlaşması endişelerimizi artırıyor. İnsanların açlık grevi yaparak yaşamlarını ortaya koymak zorunda bırakılmalarının sorumlusu esas olarak ülkeyi yönetenlerdir. Açlık grevlerinin insanı ve yaşamı esas alan bir şekilde çözüm yollarının bulunması son derece mümkün iken, siyasi iktidarın duyarsızlığı sonucu insanların yaşamlarını yitirmesi toplum vicdanlarında onarılmaz yaralar açıyor.” Özer Karınca

Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *