ANASAYFA arrow right Yaşam

Türkiye’de 75 milyon kişi kirli hava soluyor

Türkiye’de 75 milyon kişi kirli hava soluyor
YAYINLAMA: 04 Haziran 2020 / 21.31
GÜNCELLEME: 04 Haziran 2020 / 21.52
Çevre Mühendisleri Odası Gaziantep İl Temsilcisi Meltem Neyal, 5 Haziran Dünya Çevre Günü dolayısıyla açıklama yaptı

Temiz bir çevre olmadan insan ve halk sağlığının korunamayacağı tespitini yapan Neyal, “Hava kirliliği, solunum yolu hastalıklarını yaratmakla beraber insan bedenini zayıflatması nedeniyle Covid-19 gibi hastalıkların daha da ölümcül veya hasarlı olmasına neden olmakta. Hava kirliliği raporlarına göre Türkiye’de 75 milyon kişi kirli hava soluyor” dedi.

Salgın süreci, sağlıklı ve temiz bir çevrenin önemini gösterdi

Koronavirüslerin farklı koşullar altında değişiklik göstermekle beraber yüzeylerde birkaç saat veya birkaç güne kadar devam edebileceğini ifade eden Neyal, “Dünya Sağlık Örgütü tarafından yapılan bilgilendirmeye göre; COVID-19‘a neden olan virüsün yüzeylerde ne kadar süre hayatta kaldığının kesin olmamakla birlikte diğer Koronavirüsler gibi davranmaktadır. Çalışmalar, Koronavirüslerin (COVID-19 virüsü hakkında ön bilgiler dahil) farklı koşullar altında değişiklik göstermekle birlikte yüzeylerde birkaç saat veya birkaç güne kadar devam edebileceğini göstermektedir. Virüs farklı koşullarda değişkenlik göstermekle birlikte yüzeylerde canlı kalmakta, dezenfekte edilmeyen yüzeye yapılan temas ile bulaşıyor. Virüsün insanı enfekte etmesi için ise belli miktarda virüse maruz kalması gerekiyor. Bu noktada kişiden kişiye bulaşma için sosyal mesafe sınırlandırması ve kişisel hijyenin önemli olduğu tüm otoritelerce ifade edilmektedir. Ancak sadece sosyal mesafe sınırlandırması ve kişisel hijyene dikkat etmek yeterli değil. Toplum sağlığını ilgilendiren bu salgın süreci, aynı zamanda sağlıklı ve temiz bir çevrenin önemini, işçi sağlığının dikkate alınması gerektiğini de açıkça gösterdi” ifadelerini kullandı.

Sokak toplayıcılar ciddi risk altındalar

“Virüsün canlı kaldığı ortamlar sadece yaşam alanlarımız değil aynı zamanda atıklarımızdır” diyen Neyal, “Biliyoruz ki atık toplama, aktarma, geri kazanım bertaraf süreçlerinde belli bir yol alınmış  olmasına karşın henüz gerçek bir atık yönetimi sağlanamamakta. Toplama ayırma, geri kazanım ve geri dönüşüm tesislerinde, atık aktarma istasyonları ve düzenli atık depolama sahalarında, atıkların üzerinde COVID-19 virüsünün bulunması olası. Yaşamakta olduğumuz süreçte atık sirkülasyonunun, çalışma ortam ve biçiminin uygun şekilde organize edilmesi, denetlenmesi gerekmektedir. Yaşadığımız gerçekler ile olması gereken doğruların uyuşmadığı yazık ki görülmektedir. Gerçek olan şu ki atıkları kaynağında ayırmıyoruz. Atık ithalatı halen devam etmektedir. Özellikle toplama ve ayırma sürecinde bulunan sokak toplayıcıları kaynakta ayırmanın olmaması nedeni ile doğrudan ciddi bir riski altındalar” uyarısında bulundu.

Bu sürecin en önemli kişisel hijyen ürünü su ve sabun

Neyal, bu süreçte ihtiyatlılık ilkesi kapsamında virüs ile kontamine (bulaşan) her türlü malzemenin (koruyucu maske, eldiven, enfekte kişinin kullandığı kişisel atıklar) tıbbi atık olarak değerlendirilmesi gerektiğini kaydederken, “Halkımızı atıkları kaynağında ayırmaya,  atıklarını tehlikeli atıklar hariç olmak üzere;  geri dönüştürülebilir atıklar, organik atıklar ve tıbbi atıklar olarak en az 3 sınıfta ayırmaya davet ediyoruz. Bu sürecin en önemli kişisel hijyen ürünü su ve sabun. Suyu tasarruflu kullanmamız gerektiğini bir kez daha ifade etmek istiyoruz” şeklinde konuştu.

Çevre Mühendisleri Odası Gaziantep İl Temsilcisi Meltem Neyal, konuşmasını şu şekilde bitirdi: “Covid 19 nedeni ile  30 Büyükşehir’in yanı sıra  Zonguldak iline de kısıtlama getirildi. Ana nedeninin bu bölgede yaşayan vatandaşlarımızın uzun süredir hava kirliliğine maruz kalmaları olduğu unutulmamalı. Hava kirliliği, solunum yolu hastalıklarını yaratmakla beraber insan bedenini zayıflatması nedeniyle Covid-19 gibi hastalıkların daha da ölümcül veya hasarlı olmasına neden olmakta. Hava kirliliği raporlarına göre Türkiye’de 75 milyon kişi kirli hava soluyor. Kısıtlamalar süresinde hava kirliliğinin azalmasının geçici bir durum olduğu unutulmamalı. Kalıcı önlemler alınmalı Temiz Hava Eylem Planları tüm ilgili paydaşların katılımı ile her kentte hazırlanarak kamuoyu ile paylaşılmalı ve hedeflerin izlenmesi sağlanmalı.” Hüseyin Karataş

Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *