“Türkiye tarikat ve cemaatlere teslim edilmişse yazıklar olsun” diyerek sitemde bulunan Türkiye Barolar Birliği Delegesi Av. Bektaş Şarklı, “Şu anda Türkiye tarikat ve cemaatlerin cenneti haline geldi. Bir ülkenin eğitimi veya yargısı bir cemaat liderinden emir alan insana nasıl teslim ediliyor? Bunun en acı örneğini 5 yıl önce yaşadık” şeklinde konuştu.
Çocuklar, tarikat ve cemaat baskısı altında çocukluklarını yaşayamıyor
Çocukların tarikat ve cemaat baskısı altında çocukluklarını yaşayamadığını kaydeden Şarklı, “Tarikat ve cemaatler çocuklar üzerinde askeri disiplin uyguluyor. Dolayısıyla çocuklar bu disiplini kaldıramıyor. Türkiye’nin bunu anlaması gerekiyor. Özellikle devlet eğitimden elini çekip adeta tarikat ve cemaatlere bırakmış durumda. Bu da tarikatların ve cemaatlerin gün be gün gücüne güç katıyor. Bir müteahhit Ankara’da bakan ile görüşmeye gittiğinde, ‘Randevum olmasına rağmen bir cemaat lideri geldi, bakan dahil olmak üzere tüm bürokratların ayakta karşıladığını benden önce görüşme yaptı çıktı’ diyor. Türkiye tarikat ve cemaatlere teslim edilmişse yazıklar olsun. Ülkemizin modern bir ülke mi yoksa orta çağ karanlığındaki bir ülke mi olacağını tartışmalıyız” dedi.
Tarikat ve cemaatlerin devlet eliyle desteklendiğini vurgulayan Şarklı, “Adalet Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Millî Eğitim Bakanlığı’nın üst düzey kadroları cemaatten seçiliyor. 2022 yılına girmemize karşın halen tek adamın ülkedeki yoksulluğu, adaletsizliği görmemesi, AK Parti milletvekillerinin insanlara ‘Ekmek ve soğan ile idare edin’ demesi Türkiye’nin bir cendere içerisine sokulduğunun bir göstergesi. Maddi durumu iyi olanlar çocuklarını özel okullara gönderiyorlar, ama maddi durumu olmayan insanlar çocuğunu tarikat ve cemaatlere teslim etmek zorunda kalıyor. Adana’da bir tarikat yurdunda çıkan yangında onlarca çocuğumuz yanarak hayatını kaybetti” hatırlatmasında bulundu.
İnsanların devleti göremediği ve adaleti hissedemediği bir dönemi yaşıyoruz
Kadına yönelik şiddete değinen Türkiye Barolar Birliği Delegesi Av. Bektaş Şarklı, konuşmasını şöyle sürdürdü: “6284 Sayılı Kanun yeterince uygulanmıyor. Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden geri çekilmesi kadın cinayetlerinin artmasına neden oldu. Koruma tedbirine uymayanların daha ağır şekilde cezalandırılmaları lazım. Geri kalmış toplumlarda kıskançlık nedeniyle cinayet işlenirken, modern toplumlarda ‘Kıskandım seviyordum öldürdüm’ cümlesini duyamazsınız. İnsanların devleti göremediği ve adaleti hissedemediği bir dönemi yaşıyoruz. Ülkemiz mafya cumhuriyetine dönmüş durumda. Çünkü mafya, kendi arasında hesaplaşıyor, fabrikalara ve iş yerlerine çöküyor. Bunları duyuyoruz. Açlık, yoksulluk, fuhuş ve hırsızlık var, uyuşturucu kullanımı yaygınlaştı. Sokaklarda nasıl özgür ve rahatça gezebileceğiz?” Ali Göksular
RSS