“Öyle ki ülkemizde bulunan 37 çok uluslu firmanın ancak 7’si üretim yaparken, diğerleri ilacı ithal etmektedir. Hemen hiçbir katma değer oluşturulmadan pazarlama şirketi gibi davranan yabancı sermaye için ülkemiz, zengin ve geniş bir pazar konumundadır. İlaç pazarının %36’sı ithal ilaç olup, ihracatın ithalatı karşılama oranı %10 gibi son derece düşük bir değere sahiptir. Onun için ülkemizde üretilen ilaçların ve tedavi değeri olmayan ilaçların ithaline izin verilmemelidir” diyerek, ithal ilaç olayına dikkat çekti.
Jenerik ilaç üretimi özendirilmelidir
Ucuz ve bulunabilir ilaç için jenerik ilaç üretimi yapılması gerektiğini vurgulayan Kökoğlu, jenerik ilaçların hekimlerce reçeteye yazılması ve eczacılar tarafından da hastaya sunulması gerektiğini belirterek, Jenerik ilaçlar orijinalinden oldukça ucuz olduğu için herkes tarafından alınabilir. Ayrıca böyle bir uygulama ilaç savurganlığının önüne geçecektir. İlaç fiyatları da serbest bırakılarak fiyatlandırma da en akılcı yöntem benimsenmeli ve İlaç fiyatları denetlenmelidir” dedi.
Kurumlar ödeme süresine uymuyor
Kurumların ilaç bedelini ödeme sürelerine uymadıklarını kaydeden Kökoğlu, Ülkemizde ilaç tüketiminin %72’si kamu kurum ve kuruluşları ve emekli, dul ve yetimler tarafından yapılmaktadır. Bağ-kur, konselide bütçeye dahil olan kurumlar ve ilaç ödemeleri 120 günü aşan süreleri uzamıştır. Bu yüzden pek çok eczacı önemli boyutlarda finans darboğazla yaşamakta, ilaç dağıtım kanallarından aldığı ilaçların ücretlerini ödemek için yüksek faizli krediler almak zorunda kalmaktadır” diyerek pek çok eczacının iflasın eşiğine geldiğini ifade etti.
Eczacılıkta gizli işsizlik var
Eczacılık fakültelerinin giderek arttığını, kamuya ait dokuz, vakıf üniversitelerine ait iki, toplam 11 eczacılık fakültesi bulunduğunu, mezunların halk eczacılığına yönelmesi ile, %25 oranında bir gizli işsiz olduğunu öne süren Kökoğlu, “Eczacılık fakültelerinden mezun olan 1000 öğrencinin 750’si eczane açmaktadır. Eczane açılışındaki bu artış, ülke nüfusunun artışına oranla çok fazladır ve eczacılık mesleğinde daralma ve gizli işsizliği gündeme getirmekte, etik bozulmalara yol açmaktadır. Bu nedenle öncelikli olarak yeni fakültelerinin açılması önemli, kontenjanlar düşürülerek eğitimin kalitesi yükseltilmelidir” diyerek bütün bu sorunlara rağmen ülkenin sağlık sorunlarının çözümüne katkıda bulunacaklarını sözlerine ekledi.
RSS