ANASAYFA arrow right Sağlık

TTB: Hasta sayısı açıklanandan fazla

TTB: Hasta sayısı açıklanandan fazla
YAYINLAMA: 16 Nisan 2020 / 05.41
GÜNCELLEME: 16 Nisan 2020 / 05.41
TTB Merkez Konseyi, "Bugüne kadar yaklaşık 7000 hastada test yapıldığını biliyoruz. Oysa salgınla mücadelede başarılı ol
TTB Merkez Konseyi, "Bugüne kadar yaklaşık 7000 hastada test yapıldığını biliyoruz. Oysa salgınla mücadelede başarılı olan ülkelerin deneyimleri bu sayının çok daha üzerinde olmamız gerektiğini göstermektedir" açıklamasını yaptı.
Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi yeni koronavirüs (Covid-19) nedeniyle uyarıların yer aldığı açıklama yaptı.
Açıklamada, "Hastalığın diğer ülkelerdeki yayılma hızına bakıldığında önümüzdeki 1-2 haftanın çok kritik olduğu anlaşılmaktadır. Hasta sayısının hızla artabileceğini öngörerek, planlamaları ivedilikle yapmak ve gerekli önlemleri zamanında alarak uygulamak yaşamsal önemdedir" denildi.
TTB Genel Merkezi’de yapılan açıklamaya TTB Merkez Konseyi Başkanı Sinan Adıyaman, KLİMİK Derneği’nden Prof. Dr. Özlem Azap ve TTB Halk Sağlığı Kolu’ndan Doç. Dr. Cavit Işık Yavuz katıldı.
Sinan Adıyaman, gazetecilerin “Resmi açıklamanın dışında size ulaşan vaka var mı?” sorusunu şöyle cevapladı: “Sağlık Bakanlığı 18 diyor ama TTB’nin her yerde kolları var, tabip odaları var, hekim arkadaşlarımız var. Bizim aldığımız duyumlar hasta sayısının daha fazla olduğu, test sonuçlarının pozitif geldiği fakat bunların o 18 kişilik grupta olmadığı, test sonuçları negatif geldiğinde bir daha teste yollandığında ‘yüksek riskli’ gibi tuhaf bir cevabın geldiği ve bir şekilde nedense bunların örtbas demeyeyim ama bunların toplam hasta sayısına ilave edilemediği duyumları alıyoruz. Testlerin negatifliğiyle şüphe edilen hasta sayısı arasında fark varsa bu ciddi bir problemdir. Toplum sağlığı açısından sakıncalıdır.”
Üç temel kural
“Dünya deneyimlerinden öğrendiklerimiz bu salgını yönetmede üç koşulun da sağlanmasının zorunlu olduğunu göstermektedir.
"Hastalık şüphesi taşıyanlara yeterince test yaparak hastaları ve temas ettiklerini saptayıp izole etmek, yeteri kadar yapılan test sayesinde hastalığın toplum içinde yaygınlık derecesini doğru olarak belirleyerek uygun zamanlarda “sosyal mesafe”yi artıran önlemler almak suretiyle bulaş hızını azaltmak ve sağlık sistemini hızla artan hasta sayılarına yanıt verecek biçimde organize edebilmek salgınla mücadelenin olmazsa olmazlarıdır.
"Türk Tabipleri Birliği henüz ülkede pozitif hasta saptanmadan önce de bu konularda hem kamuoyunu bilgilendirmiş, hem de sağlık idaresini uyarmıştı.
"Sahadan elde ettiğimiz gözlemler yukarıda belirtilen koşulların hayata geçirilmesinde eksiklikler olduğu şüphesini doğurmaktadır.
"Hastaların ve temas ettiklerinin saptanması ve Dünya Sağlık Örgütü’nün pandemi olarak kabul ettiği bu salgının ülkemizdeki yaygınlığının belirlenmesi için ulaşılmış olması gereken test sayısının çok gerisinde olduğunu belirtmek durumundayız.
"Bugüne kadar yaklaşık 7000 hastada test yapıldığını biliyoruz. Oysa salgınla mücadelede başarılı olan ülkelerin deneyimleri bu sayının çok daha üzerinde olmamız gerektiğini göstermektedir.
"Ayrıca tanı için gereken test kitinin üretim kapasitesinin haftada 2000 testin üzerine çıkarılması gerektiği de açıktır.
"Bakanlığın uygulanan test sayıları ile pozitif ve negatif çıkan test sayılarını günlük olarak kamuoyu ile paylaşmasını gerekli buluyoruz.
"Testlerin sınırlı sayıda merkezde yapılıyor olması da önemi giderek daha fazla anlaşılacak bir eksiktir. Test merkezlerinin hızla artırılması ve alt yapısı yeterli üniversite laboratuarlarının da sürece dâhil edilmesi gereklidir.
"Şu an kullanılan PCR testi dışında hızlı tanı testlerinden biri olan antijen testlerinin de kullanıma sokulmasının değerlendirilmesi gereklidir.
"Kişisel temizlik konusunda kamuoyu bilgilendirilmesi yapılmaktadır. Ellerin sık sık en az 20 saniye boyunca su ve sabunla yıkanması, ellerin yüz ve ağıza götürülmemesi, kamusal alanlarda da olmak üzere, sık kullanılan yüzeylerin temizliği, kapı kolları, masalar, elektrik ve asansör düğmelerinin kullanılmasındaki davranışsal değişiklikler konusunda halkın bilgilendirilmesi sürdürülmelidir.
"Sosyal mesafe önlemleri insanların birbirlerinden daha uzak durmaları (en az 1 metre mesafe, öksüren/hapşıran kişilerden en az 2 metre mesafe), enfeksiyon şüphesi olanların evde kalmaları, hastalığın toplum içinde yaygınlaşmaya başladığı aşamada toplu bulunmayı gerektiren her türlü etkinlikten (spor müsabakaları, okullar, alışveriş mekanları, kafe ve restoranlar ) uzak durmayı içerir.
"Durumun kötüleşmesi ölçüsünde sosyal mesafeyi artıran önlemlerin daha radikal olması da gerekebilir.
"Üretim yerlerini, ofisleri ve işyerlerini kapatarak çalışanların evden çalışmasının veya ücretli olarak dinlenmelerinin olanaklarını yaratmak, iş toplantılarını ertelemek, işçi servislerinde ve toplu ulaşımda kalabalıkları önlemek, spor müsabakalarını iptal etmek, spor salonlarını, havuzları, müze ve tiyatroları, kültür ve sosyal merkezlerini, tiyatroları ve sinemaları kapatmak, bar, kahvehane ve restoranları kapatmak, alışveriş vb nedenlerle zorunlu gidilen mekanlarda insanlar arasında en az 1 metre mesafe olacak şekilde düzenlemeler yapmak, büyük toplantıları ertelemek, ibadetleri topludan bireysele çevirmek, hatta bu önlemler yeterli olmazsa ulaşım, eczane ve bakkallar dışında bütün ticari aktiviteleri, ofisleri, kafe ve dükkanları bir süreliğine kapatmak yoluna gidilmelidir.
Hekimler korunmalı
Hekimleri ve sağlık çalışanlarını korumadan toplumu koruyamazsınız. Salgının yönetilmesi için hastanelerde, ilçe, il ve ulusal düzeyde koordinasyonu sağlamaya yönelik bir işleyiş planı bir an önce hazırlanmalı ve uygulanmaya başlanmalıdır.
“Korona koordinatörler”
"Hastanelerde “Hastane enfeksiyon komiteleri ile işbirliği halinde “Korona Koordinatörler” saptanmalı ve hekimler hastaya yönelik ihtiyaçları, talepleri, yaşadıkları sorun ve eksiklikleri doğrudan iletebilecekleri muhatap bulmalıdır.
Yurtdışından gelenler ile vaka temaslıların tümü kayıt altına alınmalı 14 gün süreyle tecrit edilmeli ve izlenmelidir. Evlerinde tecritte tutulan şüpheliler TSM’ler tarafından görevlendirilecek sağlıkçılar tarafından, her gün düzenli olarak yapılacak ev ziyaretleriyle takip edilmelidir. Bu şüphelilere tecritin önemi ve uyulması gereken kurallar konusunu da içeren eğitimler yine aynı personel tarafından verilmelidir. Şüphelilerin durumu herg ün rapor edilmelidir.
"Aşılama, gebe ve bebek takipleri normal muayenelerden ayrılmalıdır. Bu çerçevede aile sağlığı merkezi, göçmen sağlığı merkezi vb birinci basamak kurumlarında saat 12.00’a kadar koruyucu sağlık hizmetleri, 12.00-15.00 saatleri arasında normal muayene hizmetleri verilmelidir. Saat 15.00-17.00 arası mesainin değerlendirilmesi, raporların tutulması ve temizlik için kullanılmalıdır.
"Aile hekimlerinin yaptığı yıllık öğrenci periyodik izlem ve muayene, sporcu raporu, ehliyet raporu gibi hizmetler ertelenmelidir.
"Aile sağlığı merkezlerinde uzatılmış mesai uygulamasına son verilmelidir.
Kronik hastalık raporu bulunan (diyabet, KOAH, kalp hastalığı, malignite gibi) veya hamile olan sağlık çalışanlarına geçici bir süre idari izin verilmelidir.
Her aile hekiminin yanına sağlık müdürlükleri tarafından var olan kadrolara ek olarak bir ebe veya hemşire verilmeli, bu sağlık görevlilerinin koruyucu sağlık hizmetlerini önceleyecek şekilde çalışması sağlanmalıdır.
Aile sağlığı merkezlerinin temizlik işlemleri sağlık müdürlükleri tarafından ücretsiz ve günde iki kez olarak yapılmalıdır." bianet
Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *