Gaziantep’in lokomotif sektörleri arasında yer alan triko sektörü can çekişiyor. Tam kapanma döneminde atölyelerin yüzde 90’ı faaliyetlerini durdururken, doların her geçen gün yükselmesi sektörü çıkmaza soktu. Ayrıca piyasa da son yılların en büyük nakit sıkıntısı yaşanırken, sektörde son 20 yılın en büyük krizinin yaşadığı vurgulandı.
Böyle devam ederse yılsonunda esnafımızın yüzde 50-60’ı batar
Triko sektörünün son 20 yılın en büyük krizini yaşadığını anlatan Gaziantep Triko ve Konfeksiyoncular Derneği Başkanı Yusuf Sezer, “Tam kapanma döneminde sektörün yüzde 90’ı çalışmazken, üretimde yüzde 80 azaldı. Bu arada doların engellenemez yükselişi devam ediyor. Eğer doların yükselişi yılsonuna kadar böyle devam ederse yılsonunda esnafımızın yüzde 50-60’ı batacak” şeklinde konuştu.
Yıl sonunda esnafın yüzde 50’si batacak
Başkan Sezer, “Doların atölyelere çok bir etkisi olmuyor ancak sektörün temeli imalatçılarımız. En büyük girdi maliyeti de iplik. İmalatçılarımız ipliği dolarla alıyor ve ürünü de TL ile satıyor. Bir triko kazağın maliyetinin yüzde 80’i iplikten oluşurken, yüzde 20 işçilik maliyeti var. Esnaf ipliği aldığında dolar 7 lira ve 4-5 ay sonra ödemesini yaparken dolar 8 liraya çıkıyor. Dolayısıyla dolar yükselmeye devam ederse 2021 yılının sonunda triko esnafının yüzde 50’si batmış olacak” değerlendirmesinde bulundu.
Tarihin en büyük nakit krizi yaşanıyor
Tarihin en büyük nakit krizini yaşadıklarını vurgulayan Sezer, “30 yıldır sektörün içerisindeyim ve 30 yılda gördüğüm en büyük nakit krizini yaşıyoruz. Para dönmüyor, işçiliklerimizi alamıyoruz. 2001 krizinde de bu sektördeydi, lakin sektörde bu kadar bir daralma yoktu. 2008 krizinde de yine bu kadar daralma yoktu ve herkes iş yapabiliyordu. Triko sektörü son 20 yılının en büyük krizini yaşıyor” ifadelerini kullandı.
Sektördeki ara eleman açığı had safhaya ulaştı
Kontrollü normalleşme ile birlikte triko sektörünün hareketlenmeye başladığını vurgulayan Sezer, sektördeki ara eleman açığının had safhaya ulaştığının altını çizdi. “Alt yapıdan eleman yetişmiyor ve kalifiyeli elemanımız yok. Şu anda hem sektör hem de esnafımız bu sorunu yaşıyor. Eleman sorunun ortaya çıkmasının nedeni eğitimin zorunlu olarak 12 yıla çıkmasının yanı sıra yaşanan pandemi sürecidir. Pandemide atölyeler kapandı ve fabrikalar çalıştı ve dolayısıyla çalışanlar fabrikalara yöneldi. Bu sebeplerden dolayı sektörümüz yoğun bir şekilde eleman sıkıntısı yaşıyor” tespitini yaptı.
Ara eleman bakımında sektörün yüzde 65’i Suriyeliler
Başkan Sezer, ara eleman sıkıntısını gidermek için çalışmaların devam ettiğini kaydederken, “Eleman yetiştirmek için liselere sınıf açma çalışmamız var, ancak bu çalışmamız da pandemi nedeniyle ertelendi. Yeni dönemde okullar açılınca liselerde sınıf açacağız. Esnafımıza ustalık ve kalfalık belgesi verip insanları bu sektöre yöneltmeye çalışacağız. Çünkü eleman sıkıntısı üretimin yüzde 50 düşmesine neden oluyor. Her önüne gelen dükkân açıyor, atölye kuruyor. Dükkân ve atölye açınca kendi tanıdığını oraya topluyor ve piyasaya elaman kalmıyor. Ara eleman bakımında sektörün yüzde 65’i Suriyeliler. Firma atölye bakımında sektörün yüzde 2’si Suriyeli ve hiçbirinin ne maliye kayıtları ne vergisi ne SGK primleri var. Buna kimse bir şey demiyor, diyemiyor” serzenişinde bulundu. Hüseyin Karataş
RSS