ANASAYFA arrow right Röportaj

Toplumun bilinçlenmesi ve olayı sahiplenmesi lazım

Toplumun bilinçlenmesi ve olayı sahiplenmesi lazım
YAYINLAMA: 17 Nisan 2020 / 21.30
GÜNCELLEME: 17 Nisan 2020 / 21.30
Uyuşturucu kullanımı özellikle de kentimizde her geçen gün artıyor. Gencecik hayatlar, bu illet yüzünden bataklığa saplanıp kalıyor. Gaziantep 25 Aralık Devlet Hastanesi AMATEM Kliniği Sorumlu Hekimi
Uyuşturucu kullanımı özellikle de kentimizde her geçen gün artıyor. Gencecik hayatlar, bu illet yüzünden bataklığa saplanıp kalıyor. Gaziantep 25 Aralık Devlet Hastanesi AMATEM Kliniği Sorumlu Hekimi ve aynı zamanda Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Doktor Ferhat Sarı ile AMATEM ve yaygınlaşan uyuşturucu madde kullanımı hakkında konuştuk. Sarı, madde kullanımını bir hastalığa benzeterek, bu illetten kurtulmada ailelere ve topluma çok iş düştüğünü vurguladı.

Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Doktor Ferhat Sarı, Gaziantep ve çevre illerde eroin ve ateş-buz ve esrar gibi maddelerin kullanımının yaygın olduğunu söylerken, “Her hastalığa nasıl yaklaşıyorsak madde bağımlılığına da o şekilde yaklaşacağız. Bu şekilde bu insanları elimizde tutup topluma faydalı birer birey olarak kazandırabiliriz. Kimse madde bağımlısı bir kişiyle karşılaşmak istemiyor, bu sağlık camiası ve hekim camiasında da böyle. Bir kişi madde bağımlısı denildiği zaman hemen, önyargılarımız ortaya çıkıyor. Bu kişi ya kendisine zarar verir, ya çevresine zarar verir, toplum için zarar oluşturabilir gözüyle bakılıyor, oysa madde bağımlılığı tedavisi olan bir hastalıktır. O yüzden bu kişileri ne kadar çok tedavide tutabilirsek, ne kadar çok kazanmaya çalışırsak, toplum içinde önemli bir ilerleme olacak” şeklinde konuştu.

Sabah-AMATEM ne demek?
Alkol, Madde Tedavi Eğitim Merkezi. Uyuşturucu, uyarıcı madde ve alkol kullanımına bağlı oluşabilecek bağımlılık sendromu veya kötüye kullanım durumlarında kişilerin ve ailelerinin tedavi ve eğitim alabildikleri bir merkez.

Sabah-Siz yalnızca Gaziantep’e mi yoksa bölgeye mi hitap ediyorsunuz?
Kliniğimize bölgemizden ve bölge dışından da birçok hasta başvuruda bulunabiliyor. Belli bir sınırlamamız yok, yatan hastalarımız ve poliklinik hastalarımızın çoğunluğu bu bölgeye ait. Gaziantep dışından illerden de oluyor. Mesela Şanlıurfa’dan, Kahramanmaraş’tan ve Mersin’den gelebiliyorlar. Ama bunun dışında Antalya’dan, Kayseri’den gelen hastalarımız da oluyor. Sadece bölge olarak değil, çevredeki illere de hizmet vermektedir.

Sabah-Kaç hekim görev yapıyor, sayı yeterli mi?
Kliniğimizde 2 Uzman hekim görev yapmaktadır. Ben klinik sorumlu hekimi olarak serviste yatan hastalara ve denetimli serbestlik kapsamında tedavi için başvuran kişilere hizmet vermekteyim. Diğer uzman hekimimiz ayakta tedavi için başvuran hastalarımıza poliklinik hizmeti vermektedir. Ayrıca 3 pratisyen hekimimiz, mesai saatleri dışında nöbet sisteminde görev yapıyorlar ve acil bir durum olduğu takdirde müdahalede bulunuyorlar. Mesai saatleri içerisinde iki doktorumuz mesai dışı nöbet şartlarında bir doktorumuz kliniğimizde sürekli bulunmaktadır.

Sabah-Size ne tür hastalar geliyor?
Uyuşturucu-uyarıcı madde bağımlısı, alkol bağımlısı, kötüye kullanımı olan hastalarımız bize başvuruyor. Ayrıca mahkeme kararı ile de kişiler başvurabiliyor. Bunlar tedavi ve denetimli serbestlik kapsamında olabildiği gibi alkol, madde kullanım bozukluğu şüphesiyle adli bir olaya karışmış veya alkol, madde kullanım bozukluğu şüphesiyle kendisine ve çevresine zarar verici davranışı olan kişilerin zorunlu tedavi gereksinimi olup olmadığı yönünde görüş alınması için adli merciler tarafından kişiler bize yönlendirilebiliyor.

Sabah-Gelen hasta sayısı konusunda bilgi verebilir misiniz?
Sarı-26 Şubat 2014 tarihinde hizmet vermeye başladık. 2015 Ocak-Aralık ayı boyunca, polikliniğe başvuran hasta sayımız 8 bin 995, yatarak tedavi gören hasta sayımız 741 oldu. 2016 yılı Ocak ve 31 Ekim arasında ise polikliniğe başvuran hasta sayımız 9 bin 861, yatan hasta sayımız ise 597 kişidir. Günlük ortalama poliklinik sayımız 60, bazı günler değişebiliyor. Tedavi ve Denetimli serbestlik kararı ile günlük ortalama 10 kişi başvurabiliyor. 29 yatak kapasitemiz var. Yatak kapasitemizin sınırlı olmasından dolayı polikliniğimize başvuran ve yatış talebi olan hastalarımız yatış için uygunsa ayakta tedavisine başlanarak yatış randevusu veriliyor.

Sabah- Nasıl bir tedavi süreci uygulanıyor burada?
Önce hastalarımız polikliniğe başvuruda bulunuyorlar, burada motivasyonu değerlendiriliyor, bağımlılık kriterlerine göre bağımlı olup, olmadıkları ya da ek bir rahatsızlıkları olup, olmadığı değerlendiriliyor. Ayakta tedavi programına ya da yatarak tedavi programına alınıyor.
Yatak kapasitemiz sınırlı olduğu için yatakta tedavi programında hemen yatıramıyoruz. Bu süreç içerisinde ayakta tedavi sürecine başlıyoruz. Ayakta tedaviler; farmakolojik ilaç tedavisi, psikoterapiler şeklinde sürdürülüyor. Yatış tedavisinde hem farmakolojik tedavi hem de pisko eğitsel çalışmalar yapıyoruz. Yatış süresi 18 gün ile 25 gün arasında sürüyor. Bu süreç içerisinde kişilerin kullandığı maddelere ve bağımlılık derecelerine göre, farmakolojik tedavilerini düzenlediğimiz gibi aynı zamanda bağımlılık Davranış Biçimlerine yönelik eğitsel çalışmalar veriyoruz. 8 oturum üzerinden değerlendiriyoruz ve bu da süre olarak 18 ile 25 günü kapsıyor.
Mesela, eğitsel çalışmalar dediğimiz çalışmalar yapılandırılmış. Bakanlık sigara, alkol ve madde bağımlıları eğitimleri (SAMBA) düzenliyor. Bunların belirli kolları var. Mesela bağımlılıkla mücadele, bağımlının tanımı ve kişilerin fark etmediği bazı bağımlılık ile ilgili belirtileri oluyor. Farkındalığını arttırmaya yönelik böyle eğitimlerimiz var.
Sıkıntı durumunda ne yapabileceği, nerelere başvurabileceği, nasıl davranacağı konusunda eğitimler veriyoruz. Sonuçta bu tedavi burada 18 veya 25 gün yatmakla bitmiyor. Kişilerin çıktıktan sonra da bu tedaviyi sürdürmeleri gerekiyor.
Bağımlılıkla mücadele sadece AMATEM’ler sınırlı değil, birincisi bağımlılığı önleyici faaliyetler olması gerekir, ikincisi tedavi kısmı, üçüncüsü ise tedavi sonrası rehabilitasyon faaliyetleri dediğimiz, kişinin sosyal çevresiyle ilgili, ailesi ile ilgili, işlevselliğiyle ilgili bir takım çalışmaların yapılması gerekiyor. Bu eğitimlerde biz kişilere kendi başına ne yapabileceği konusunda, kendi sorumluluklarının neler olduğu, nasıl baş edebileceği konusunda eğitimler veriyoruz. Hafta da bir gün yatan hastalarımızın ailelerine eğitim veriyoruz. Burada aileler bağımlı kişilere nasıl bir yaklaşımda bulunacağı, nasıl bir yol izleyeceği, neler yapması gerekiyor, tekrar madde kullanmaya başladığı zaman nasıl bir yol izleyecekleri konusunda eğitimler veriyoruz ve bilgilendirme toplantıları yapıyoruz.

Sabah-Gençler arasında bir zamanlar bally gibi yapıştırıcılar çok yaygında halen öyle mi, yoksa yeni şeylerde girdi mi gündeme?
Yatarak tedavi hizmetini 18 yaş üstü kişilere veriyoruz. 18 yaş üstü kişilerde bally kullanımı çok yaygın bir şey değil. Bally kullanımını daha çok 18 yaş altı çocuk ve ergen gruplarında görüyoruz. Çocuk ve ergenlerde bally tiner kullanımı ile başlayan süreç esrar ekstazi metamfetamin ve eroin kullanımı şeklinde sürebiliyor. 18 yaş altı çocuk ve ergenlerde madde kullanım bozukluğu olanlar ÇEMATEM’lerde tedavi görüyorlar. Kliniğimize tedavi için gerek ayakta, gerekse yatarak tedaviiçin başvuran hastalarımızda sık kullanılan maddeleri sayacak olursak; eroin, ateş-buz dedikleri metamfetamin içeren maddeler, esrar ve bonzai çok sıklıkla kullanılan maddeler bunlar. Gaziantep ve çevre bölgelerde eroin ve ateş-buz ve esrar gibi maddelerin kullanımı yaygındır.

Sabah-Şu anda en yaygın kullanılan uyuşturucu türü hangisidir?
Tehlikelilik maddenin bağımlılık potansiyeli ve kişilerde oluşturduğu etkilere göre değişir. Bütün maddeler tehlikelidir. Ama sıklıkla kullanılan, eroinin fiziksel bağımlılık belirtileri ön planda olur. Bir insanın eroine başladığını anlamak için, eroin kullanmadığı dönemlerde bir takım yoksunluk belirtileri ortaya çıkabilir. Bunlar göz yaşarması olabilir, tüylerin dikleşmesi olabilir, uykusuzluk, ishal olabilir, yaygın vücut ağrıları olabilir. Maddeye göre kişinin kullandığı ya da kullanma şüphesi olduğu şeyleri anlayabiliriz. Metamfetamin kullanan kişilerde uykusuzluk olabilir, gözlerde kızarma olabilir, sinirlilik olabilir, halisünasyonlar olabilir. Aileler, çocuklarının davranışlarında değişiklik, günlük aktivitelerinde değişiklik, uyku düzeninde değişiklik, ders veya çalışma hayatında değişiklik, kötü arkadaş çevresi, yalan söyleme gibi olumsuz bir takım şeylerden şüphelenirse, çocuklarını yargılamadan bir sorunu olup olmadığını sorarak madde kullanım şüphesi olup olmadığı konusunda fikir edinebilirler. Bu durumlarda Sağlık Bakanlığı’nın alo 191 uyuşturucu ile mücadele hattından detaylı bilgi edinebilirler.

Sabah-Özellikle kenar semtlerde, uyuşturucu kullanımının doruk noktaya tırmandığı söyleniyor, ne diyorsunuz? Siz gelen veriler de bu yönde mi?
Başta da bahsettim gibi, bağımlılıkla mücadelede sadece AMATEM’lerde yatarak tedavi görmekle sorun çözülmüyor, kişinin aile yaşamının düzene girmesi gerekiyor. Sosyal çevresinin, arkadaş çevresinin maddeye ulaşımının azalması, işlevsel bir çalışma hayatının olması lazım. Bu bahsettiğiniz semtlerde bunlarla ilgili sıkıntılar var. Ya aile yaşantısında bir takım sorunlarla karşılaşıyor, kişi madde bulmaya çalışıyor. Madde kullandığı zaman iş bulamayabiliyor. Bundan dolayı sıkıntı çekebiliyor, bunu maddeyle gidermeye çalışıyor. Onun dışında sosyal ve arkadaş çevresinde madde kullanım sıklığı fazlaysa ki bu bahsettiğimiz mahallelerde bunlarla çok sıklıkla karşılaşabiliyoruz, kişinin tedavi süreci olumsuz etkilenmektedir.

Sabah-AMATEM mevcut haliyle yeterli mi, yoksa çok acil yenileri mi devreye girmeli?
8 Bakanlığın alkol madde bağımlılığı ile ilgili çalışmaları var. AMATEM’in mevcut koşul ve olanaklarının artırılması gerekiyor. Tedaviye ulaşım çok önemli. Mesela burada AMATEM’e ulaşımın kolaylaşması gerekiyor. Buraya 80 dakikada bir otobüs geliyor. Gaziantep’in birçok yerinden buraya otobüs gelmesini sağlayamazsak, büyük bir sorun. Burayı bilmeyen olabiliyor, otobüs 80 dakikada bir geldiği için 4-5 kişi birleşip taksi tutup gelebiliyor.
Madde kullanımı bireylerin birbirleri arasında etkileşimi arttıran bir şey, yani kişiler arasında etkileşim ne kadar çok artıyorsa, madde kullanım çeşitliliği de artabilir. AMATEM alan olarak ve bina olarak yeterli, ama ulaşımda sıkıntı var. Bunlarla ilgili girişimlerimiz oluyor. Herkes bir şeyler yapmaya çalışıyor, ama tek sorun; kurumlar arası koordinasyonun sağlanamaması, çoğu da birbirinden bağımsız şeyler yapmaya çalışıyor. Ama bu daha çok enerji harcamaya ve maddi kaynakları tüketmeye neden oluyor. Aslında bu kurumlar arasında, koordinasyon daha iyi sağlansa, daha az maliyetle daha çok kişiye faydalı işler yapılabilir.

Sabah-Size gelenlerin yüzde kaçı uyuşturucu veya alkolü bırakıyor, takip etme şansınız oluyor mu?
Sarı- Belli bir yüzde veremiyoruz, ama tedavi tamamlama oranları gün geçtikçe artıyor. Bu da bizim tedaviyi ciddiye almamızla ilişkili bir şey.
Yatan hastaların tedavi oranları gün geçtikçe artıyor. Ayakta tedavi gören hastaların ne kadar süre temiz kaldıkları, ne kadar tedaviyi sürdükleri konusunda net bir verimiz yok. Bize gelen aileler hastayı yatırdıklarında şundan bahsediyorlar; “Her şeyi yaptık”, gerçekten çok şey yapmış oluyorlar, ama enerjilerini çok gereksiz yere harcıyorlar.
Biz burada eğitim veriyoruz, bağımlıya nasıl yaklaşmaları gerektiği konusunda eğitimler veriyoruz, ama ailelerin katılımı düşük oluyor. Bu tedavi sadece bizim sorumluluğumuzda olan bir tedavi değil, aileye de büyük iş düşüyor, topluma da büyük bir iş düşüyor. Amaç bu kişilerin 25 günden sonra tedavilerinin sürdürülebilirliğinin sağlanması. Daha çok vakit geçirdikleri aile ve sosyal çevreye daha çok iş düşüyor.
Bir kişinin maddeyi ne zaman bırakacağı konusunda tam bir fikir sahibi olamıyoruz. Bir kişi birinci yatışında da maddeyi bırakabilir, üçüncü veya beşinci yatışında da maddeyi bırakabilir. Ailelerin yaptığı yanlış şu: Bu kişi bir kez yattığı zaman her şey bitmiş veya sorunlar çözülmüş gibi davranıyorlar. Eğer kişi tekrar madde kullanmaya başlarsa, suçlamaya başlıyorlar. Böyle olunca kişi ailesinden ve tedaviden uzaklaşıyor. Bu ömür boyu risk altında olan bir hastalık, maddeye başladığı zaman tekrar tedaviye yönlendirmeleri gerekiyor. Sen daha önce tedavi gördün, başarısız oldun gibi sözler, şiddet uygulama, cezalandırma gibi eylemler kişileri bu ortamlara itmeye devam ediyor.
Aileler enerjilerini çocuklarını tedaviye göndermele ve destekleme yönünde harcayacaklar. Toplumun bir kere ön yargılarını kırması gerekiyor. Eğer bu bir hastalıksa, bunun şeker hastalığından bir farkı yok, şeker hastası oldu diye biz bu kişiye kızmıyoruz, ama kişi madde kullandı diye öfke duyuyoruz. Toplum olarak, iş vermiyoruz, aynı mahallede bulunmak istemiyoruz. Bu şekilde davranılması kişileri daha çok madde kullanmaya itebiliyor.
Toplum olarak biz bu çocukları dışlarsak, bunlar da kendilerini kabullendireceği yerler neresi, madde kullanılan ortamlar ve bu şekilde madde kullanmaya devam ediyorlar. Toplumun bu konuda bilinçlenmesi gerekiyor, sahiplenmesi gerekiyor, bu kişilerin tedavi olabilir algısını topluma yerleştirmemiz gerekiyor.
Her hastalığa nasıl yaklaşıyorsak madde bağımlılığına da o şekilde yaklaşacağız. Bu şekilde bu insanları elimizde tutup topluma faydalı birer birey olarak kazandırabiliriz. Kimse madde bağımlısı bir kişiyle karşılaşmak istemiyor, bu sağlık camiası ve hekim camiasında da böyle. Bir kişi madde bağımlısı denildiği zaman, hemen önyargılarımız ortaya çıkıyor. Bu kişi ya kendisine zarar verir, ya çevresine zarar verir, toplum için zarar oluşturabilir diye bir gözle bakılıyor. Oysa madde bağımlılığı tedavisi olan bir hastalık. O yüzden bunları ne kadar çok tedavide tutabilirsek, ne kadar çok bu kişileri kazanmaya çalışırsak, toplum içinde önemli bir ilerleme olacaktır. Röportaj: Hüseyin Karataş

Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *