Teskere geçmeliydi
Sabah’ın sorularını yanıtlayan firma yetkililerinden Cemal Çakmak, ihaleyi doğrularken, şu anda restorasyon işinde 70 civarı değiştirmeye çalıştığını, bunların bir kısmının Türkiye’den gittiğini, yine inşaatta çalışan mühendis ve teknik elemanların tamamını Türk Vatandaşı olduğunu söyledi. İlk kez inşaat işine girdiklerini belirten Çakmak, savaş sırasında teskerenin Türkiye Büyük Millet Meclisinden geçmemesinin Türkiye açısından çok büyük kayıplara neden olduğunu vurgularken, teskerenin reddi ile Türkiye’nin en az 30 yıl kaybettiğini belirterek, sözlerine şöyle devam etti:
Lokmanın büyüğünü ABD’liler yiyor
“Türkiye Irak konusunda yanlış politika izledi. Eğer teskere geçmiş olsaydı, ekonomik anlamda çok büyük kazanç sağlardı. Fakat olmadı, olmayınca savaştan en çok etkilenen ülke olarak Türkiye büyük zarara uğradı. Şimdi kimi çevreler Türklere iş vermezler diyor. Haklılar, bunun nedeni de biraz da kendimizde aramalıyız. Ancak taşeronluk işleri alabiliyoruz, zaten lokman asıl büyüğünü, büyük işleri ABD’li firmalar yiyor”
Gaziantep’ten teknik eleman
Edinilen bilgiye göre, Gaziantep’te faaliyet gösteren ve gıda ağırlıklı üretim ve ihracat yapan Beşler grubun bünyesindeki inşaat şirketi Irak’ta beş yıldızlı bir otelin restorasyon işini aldı. Yaklaşık 6 milyon $ civarında olduğu belirlenen işin bedelinin Amerikalılar tarafından karşılanacak öğrenildi. Taşeron firma olarak restorasyon işini yapacak olan beşler daha önceki aylarda da birleşmiş milletler yetkilileri ile varılan anlaşmalar sonucunda Irak’ı bol miktarda un ihracatı yapmıştı.
Riskli bir iş
Henüz savaştan yeni çıkan ve halen yer yer çatışmaların devam ettiği bir ülkede iş yapmanın kolay olmadığını söyleyen Çakmak, “Zor ve riskli bir iş yapıyoruz. Türkiye’den Irak’a geliş gidişlerde güvenlik sağlanıyor. Çalışanlarında güvenliği sağlanıyor, fakat savaş bölgesi olduğu için insanlar her an tehlike ile karşı karşıya. Bu yüzden elbette tedirginlik var. Dolayısıyla biz o bölgede ciddi bir iş yapıyoruz” diye konuştu.
Taze antepfıstığı 4 milyondan tezgahta
Taze ben antepfıstığı seyyar satıcıların tezgahını süslemeye başladı. Yaklaşık bir hafta önce pazara gelmeye başlayan antepfıstığında bu yıl yüksek rekolte bekleniyor. Antepfıstığı tezgahları süslemeye başladı. İlk çıktığında kilosu 7 milyon TL olan taze ben antepfıstığının kilosu 4 milyona düştü.
Nizip den getirilen taze antepfıstığının geçen yıla oranla fiyatında ucuz olduğunu belirten seyyar satıcı Yılmaz kıran, önümüzdeki günlerde piyasada bol miktarda ben fıstık bulabileceğini açıkladı. Geçen yıl kırmızı ben fıstığının pazara 5 milyon TL’den. Bu yıl ise 7 milyon TL’den girdiği, ancak aradan bir hafta geçtikten sonra fiyatın 4 milyon TL’ye kadar düştüğünü açıkladı. Antepfıstığının çekirdekten bile ucuz olduğu kaydedildi.
Halı sektörü güldürüyor
İhracatta %50 artış oldu
Halı imalatında lokomotif olmaya devam ediyor. Tekstil ve hammadde ihtiyacının %30 ikisini, güneydoğu Anadolu bölge ihracatının ise %20 üçünü halı sektörü oluşturuyor.
Geçtiğimiz yıl aynı döneme göre sektörde %49’luk bir büyüme olduğunu açıklayan halıcılar dernek başkanı Yalçın Konukoğlu, sektörün ihracata yönelik olarak, her geçen gün daha da ileriye gittiğini söyledi.
En büyük rakibimiz Çin
Teknolojiyi yakalamanın meyvelerini almaya başladıklarını kaydeden Konukoğlu, “Son yıllarda üretimde kullanılan yeni sistem tezgahlar halıları daha kaliteli ve seni üretilmesini sağladı. Üç-dört yıldan bu yana dünya pazarına daha kolay açılıp, rekabet edebiliyoruz. Üretici bireysel çabalarıyla pazardan pay kapmaya çalışıyor. Rekabete zorlayan en büyük ülkeyi seçin. Eşit olmayan şartlarda aynı kulvarda mücadele ediyoruz. Çin’de hammadde ve işgücü bize göre çok ucuz. Bu ülkeden İthal edilen halıların yerliye göre çok ucuz oluşu yerli üretimi köstekliyor. Çin’in pazar payımızı azaltmaması için üretimlerimiz gereken tedbiri alıyor” görüşünü savundu.
Elektrik fiyatları önemli bir sorun
Enerji kesintilerinin sektörü olumsuz etkilediğini ifade eden Konukoğlu, “Yurt içinde ve dışında önümüzde iki büyük sorun çıkıyor. Bunların en başında enerji kesintileri ve elektrik fiyatlarının yüksek oluşu, diğeri ise döviz kurlarındaki ani değişiklik. Üretici önünü görmek istiyor. Kur değişiklikleri üreticinin önünü tıkamamalı. Ani kur değişikliklerinden geçmişte çok sayıda esnaf etkilendi. Üretimin artması, pazarın genişlemesi için devlet desteği şart. Sanayide kullanılan elektrik fiyatlarının gözden geçirilmesi gerekir” dedi.
İhracata yönelik çalışmaların her geçen yıl arttığını kaydeden Konukoğlu, “Geçtiğimiz yıl Ocak-mayıs döneminde 43 milyon dolarlık ihracat gerçekleşti. Önümüzdeki dönemlerde bu oranların daha da artmasını bekliyoruz” şeklinde açıklamada bulundu.
Şimdi en gözde yatırım bağ-bahçe
70’te karlı yatırım aracı olan emlak, yerini bahçe ve arsalara bıraktı. Son iki yılda daire fiyatlarında artış görülmezken, kentin batı ve Adana ve yakınlarına yatırım yaparak arazi alanlar büyük kazanç sağladı.
Burç göleti değer kazandırdı
Burç göleti çevresindeki arazi fiyatlarında çok büyük artışlar görüldüğünü söyleyen emlakçılar dernek başkanı Haydar kaya, “Üç yıl önce bu çevresi ve Isparta’nın köyü civarındaki arazinin metre karesi 2 milyon TL arasında satılırken, bugün 20-25 milyon TL. Hiçbir yatırım aracı bu kadar kazandırmaz. Şehrin batı kısmı ile Adana yolu, Aktoprak köyü çevresinde aynı artışı görmek mümkün. Üç yıl önce Değirmiçem bölgesinden 80.000 mark daire olan bir kişi aynı daireyi bugün aynı fiyata satamıyor. Bağ ve bahçe her geçen gün değer kazanırken, daireler gün geçtikçe yıpranıp değer kaybediyor” diyerek, gayrimenkul olarak evlerin eski cazibesini kaybettiğini söyledi.
Adana yolu üzeri prim yaptı
Adana yolunun son aylarda çok büyük prim yaptığını söyleyen Kaya, “Bölgeye geçtiğimiz yıllarda bu kadar değerli değildi. Ancak, Pazarcık’tan gelen su bölgenin ihtiyacını karşılayarak, cazip hale getirdi. Su nedeniyle toprak köyü civarında bulunan ham araziler çok kısa bir sürede üç-dört kat fiyat artışına neden oldu” diye açıklamada bulunuldu.
Son yıllarda birçok insanın emlakçılık yaptığını da değinen Kaya, “Emlak işini meslekle ilgisi olmayan kişilerde yapmaya başladı. Bir taşınmaz alınıp ya da satılırken bu işi yapacak emlakçının iyi tespit edilmesi gerekir. Piyasayı bilmeyen bir emlakçı müşterisini yanlış gönderip, zarar etmesini sağlayabilir” şeklinde konuştu.
Üniversite mezunu asgari ücret, işçi 800 milyon alıyor
Şehitkamil Belediye başkanı Mehmet Bozgeyik, işçilerin bazı CHP’li meclis üyeleri tarafından kışkırtıldığı ve iş barışına yakışmayan davranışlar sergilediği görüşünüz savundu.
Bir işçinin maliyeti 1 milyar 300 milyon
“Üniversite mezunları askeri ücrete iş ararken, bizim işçilerini 800 milyon TL’yi beğenmiyor, Mazmahor bölgesinde çalışan işçiler, 800 milyon TL maaş alıyor. Bu durumdaki bir işçinin belediyeye maliyeti 1 milyar liradır. Aldıkları paraya da bir itirazımız yok. Ancak bunlar bir nimetin önemini bilmeyip öyle hareket ediyorlar. Mühendislerin bile 300 milyon TL’yi iş arada bir dönemde bunlar işlerini kıymetini bilip dolduruşa gelmemeli. Huzurlu bir Şehitkamil belediyesinin sindiremeyen ya da kendilerini ön plana çıkarıp gündeme gelmek isteyen CHP’li meclis üyeleri işçileri kışkırtıcı tavırlar içine giriyor. Ancak bunlar son derece çirkin olaylardır” şeklinde açıklama yaptı.
Bozgeyik, meclis üyelerine esti yağdı
Bozgeyik, “Güya işçinin yanında bulunuyorlar. İşçinin hangi hakkı gasp edilmiş? Maaşım ödenmemiş, ikramiyesi ödenmemiş, elbisesi mi alınmamış, kömürü mi alınmamış? Eğer bunlar yerine getirilmemişse bize söyleyin. Ancak bunların hepsi gününde ve fazlasıyla yapılıyor. Bu konuda hiç kimsenin söyleyebileceği bir tek kelime yok. İşçiyi tahrik Edip gündeme geliyorlar. İşçi hakkı böyle savunulmaz. Millet kimin hizmet edeceğini çok iyi biliyor. Bu nedenle meclis üyeleri işçinin yakasından elini çekmeli. Kendilerini ön plana çıkarmak için işçileri kullanmamalı”diye konuştu.
RSS