"Belki de yeterli olmayacak"
Bürümcekçi Reuters ile gerçekleştirdiği söyleşide, "%17 seviyesindeki politika faizinin yabancı için yeterli olduğunu görüyoruz. Haftalardır TL varlıklara giriş gözlüyoruz, dolayısıyla TL'nin faizi dünya faiz ortamında yeterli duruyor. Ancak yerli için yeterli gibi durmuyor. Yabancı para mevduatlarının arttığını ya da terse dönüş olmadığını görüyoruz. Bu bir sıkıntı" dedi ve ekledi:
"Ekonomideki dengeleri sağlayacak reel faizi aramanın ötesinde biz bunun yanında dolarizasyonu engelleyecek reel faizi de arıyoruz. Mevcut para politikası ekonomideki denge için yeterli ama belki de bu tasarrufların tersine dönmesi için yeterli olmayacak."
Merkez Bankası Kasım ve Aralık'taki iki kararla politika faizini 675 baz puan artışla %17'ye çekti.
Gerçekleşen enflasyona göre hesaplanan politika reel faizinin %2.1 ve beklenen enflasyona göre hesaplanan reel faizi %5.6 seviyesinde bulunduğunu belirten Bürümcekçi, Dolayısıyla, benzer gelişmekte olan ülkeler için son durumda beklenen enflasyona göre hesaplanan %0.5 civarı ortalama reel faizin belirgin üzerine çıkmamız, yabancı yatırımcı girişi açısından gerekli olan şartları sağladığımızı yansıtıyor" dedi.
Ekonomi yönetimindeki değişimle birlikte başlayan girişlerle Kasım ayından 2020 sonuna kadar 4 milyar doları portföy yatırımı olmak üzere yabancı yatırımcıların Türkiye piyasalarına yaklaşık 15 milyar dolar giriş yaptığı hesaplanıyor.
Ancak aynı dönemde Kasım ve Aralık aylarında yabancıların bu denli girişine rağmen lokal döviz ve altın mevduatları 10.6 milyar dolar artışla 234.8 milyar dolara yükseldi.
Ekonomi yönetiminin değişimi en önemli kırılma noktası
Ekonomi yönetimindeki değişmi "kırılma noktası" olarak tanımlayan Bürümcekçi, "Piyasa dostu bir ortam yaratılmasına yönelik adımların hayata geçirilmesiyle yıla iyi bir başlangıç yaptık. Söylemlerin eyleme döndüğünü de görüyoruz ama yine de 2021'de bir yumuşak inişi sağlamak finansal istikrarı sağlamak, enflasyonu kontrol altına almak gibi bir zor süreç var" dedi.
Ekonominin parasal sıkılaştırmaya rağmen güçlü bir performans gösterdiğine de dikkat çeken Bürümcekçi, "Ekonomi tabii ki uçmuyor ama Aralık ayı bile güçlü gidiyor. Dış ticaretten iç talep göstergelerine öncü göstergeler güçlü. Q4'te yıllık bazda güçlü bir büyüme göreceğiz. 2020'i %1'in üzerinde bir büyüme ile bitirebileceğiz görünüyor" dedi.
Bürümcekçi 2020'de pandemiye rağmen sağlanan büyümenin hızlı kredi genişlemesinin kaynaklandığını, sonuçlarının da rezerv kayıpları olarak yaşandığını kaydetti.
"Dış ticaret açığındaki gidişatı etkilemek için para politikasının belirli bir sıkılıkta gitmesi gerekiyor" diyen Bürümcekçi, bir çok açıdan başarılı olmasına karşın ekonomi politikalarında hala eksiklerin olduğuna dikkat çekti ve "Para politikasında nasıl bir strateji uygulandığına dair sürecin tam olarak anlatılmamasını eksiklik olarak görüyorum. Bu ay sonunda yayımlanacak enflasyon raporunda bunun görülmesini bekler, isterim" dedi.
"Tam olarak neye dayanarak para politikası sıkılığı ölçeceğiz belli değil. Daha önce reel faiz hedefliyorduk, hala öyle varsayılıyor ama bu konuda telafuz edilen bir şey yok. Buralar eksiklik olarak öne çıkıyor"
Kredi artışı %5'lere düştü
Bürümcekçi 2020 üçüncü çeyrek sonundan itibaren TCMB'nin sıkılaştırma yönlü adımlar attığını ancak ekonomik aktivitede belirgin bir yavaşlama hissedilmediğine de dikkat çekti.
Bürümcekçi, "Bir sıkılaşma var ama yavaşlama sınırlı, üçüncü çeyrekteki ivmelenme bir ölçüde kaybolsa da devam ediyor. Yeni yıla bu güçlü seyirle giriyoruz. Sanayi üretimi, iç talep göstergesi olan perakende satışlar rekor seviyelerde... Kredi artışı %5'lere düştü" dedi ve ekledi:
"Kredi artışında düşük hızla gitsek bile 2021 için %4 büyümeye ulaşmanın zor olmayacağını düşünüyorum. 2021'de büyümenin zayıf kalmayacak olması siyaset açısından avantaj çünkü yüksek büyümeye odaklanmaya ihtiyaç olmayacak. Bu da enflasyonla mücadele için bu önemli bir imkan sağlayacak."
Enflasyon yılı %11-12'de bitirebilir
İlk 4 ayda enflasyonun %15 civarı yüksek seyredeceğini ardından Mayıs ayından itibaren yavaş yavaş gerilemeye başlayacağını belirten Bürümcekçi, Kasım ve Aralık 2021'de yaşanacak düşüşlerle yılın %11-%12 arasında bitirilebileceğini belirterek şunları söyledi:
"Ocak ayı sonundaki raporda TCMB tahminini %12'ye kadar çıkmasa da %11'e getirecektir diye düşünüyorum. Yılsonu içinde kur tarafında bir şok olmadığı senaryoda ulaşılabilir. "Kurda şok olmasını gerektirecek bir şey var mı" diye sorarsanız, geçtiğimiz yıllarda vardı. Şimdi faiz baskılanmıyor, şokun olması için bildiğimiz bir neden yok. Siyasi sürprizler olabilir, erken seçim ya da bunun konuşulduğu ortam, ancak bunlar için birşey demek zor" dedi.
Bürümcekçi enflasyon raporunda gerçekçi tahminler görmeyi beklediğini de belirtti.
2021'deki olası diğer risklere de dikkat çeken Bürümcekçi, "Ekonomi yönetimi, doğru söylemlerle geliyor bunların uygulamaya da yansıdığını görüyoruz. Ama siyasi irade bunun arkasında ne kadar duracak. 2021 için piyasaların en çok sorgulayacağı konu bu. Faizin yüksek kalmasına ya da yükseğe çıkmasına ne kadar süre sabır gösterileceği 2021 için bilinmezliklerinden ve belirsizliklerinden biri olacaktır."
RSS