Uğurluer, “Tarımsal üretimde ciddi bir riskle karşı karşıyayız. Kuraklıktan başta tahıl olmak üzere pirinç, patates, mercimek, nohut, fasulye, mısır, pamuk, ayçiçeği gibi yağlı tohumlar ile yem bitkileri de etkilenir. Eğer Ocak, Şubat ayında kar yağmaz, Mart ve Nisan yağmurları da yeterince olmazsa buğday, patates ve yağlı tohumlarda yüzde 10-15, bakliyatta yüzde 10 üretim düşüşü yaşanır. Türkiye’ye ciddi ve ağır fatura çıkar” dedi.
Vahşi sulamaya mutlaka son verilmesi gerek
Ocak ve Şubat ayına kadar belli ölçüde mutlaka kar, Mart ve Nisan aylarında da yağış olması gerektiğini söyleyen Uğurluer, “Yakın tarih için yapılacak bir şey yok ama, uzun vadeli projeksiyon olabilir. Tahılda kuraklığa dayalı tohumların kullanılması, ayrıca vahşi sulamaya mutlaka son verilmesi gerekiyor. Tarım ve Orman Bakanlığı’nın mutlaka tarımsal üretim planlaması yapması, hangi ürünün ne kadar, nasıl ve nerede üretileceği bilinmeli” ifadelerini kullandı.
Uğurluer, Tarım ve Orman Bakanlığı ile TÜİK verilerine göre, 2019 yılında 19 milyon ton olan buğday üretiminin 2020 tahminine göre yüzde 7,9'luk artışla, 20 milyon 500 bin ton olacağını kaydederken, “TMO, Mayıs başında ekmeklik buğday alım fiyatını ton başına bin 650 lira olarak açıklamıştı. Ancak fiyatlar artan taleple birlikte 2 bin 220 TL'ye ulaştı. 2020 ve 2021 sezonu ekimi için, buğday tohumu satışları arttı. Türkiye mısır üretimi, bu yıl 6,5 milyon ton bekleniyor. Geçen yılki ilk dokuz ayda 2,9 milyon ton olan mısır ithalatı, 2020'nin aynı döneminde 1,9 milyon ton gerçekleşti. Mısırda küresel talep hızlı arttı. Özellikle Amerika kıtasının alım iştahıyla fiyatlar, son üç ayda 180 dolardan 215 doların üzerine yükseldi” şeklinde açıklama yaptı.
Türkiye, Ayçiçek ithalatında dünyada birinci sırada
Dünya ayçiçeği ithalatında Türkiye’nin yüzde 37 ile ilk sırada yer aldığını açıklayan Uğurluer, “Ayçiçeği tohumu ithalatı, 2020 yılının ilk dokuz ayında 905 bin tonu buldu. Ağustosta küresel piyasalarda tonu 390 dolar olan ayçiçeği tohumu, bugün 650 dolara dayandı. Bu gelişme içeride yağ fiyatlarına hissedilir oranda yansıdı. Türkiye'de kuru fasulye üretimi bu sene yüzde 24 artışla 278 bin ton olarak bekleniyor. İlk dokuz aylık dönemde ithalat 17 bin ton, ihracat 4 bin 500 ton olarak gerçekleşti. Nohutta 2020'nin aynı döneminde ithalat 16 bin ton, ihracat 104 bin ton oldu. Kırmızı mercimek ithalatı 375 bin tonu, ihracat 257 bin tonu buldu” diye konuştu.
Kuraklığın hem ekolojik denge hem de insan üzerinde olumsuz etkileri var
Kuraklığın en tehlikeli doğa olaylarından biri olduğunu vurgulayan Gıda Mühendisleri Odası Gaziantep Eski İl Temsilcisi Ergün Uğurluer, konuşmasını şu şekilde bitirdi: “Nem miktarında geçici dengesizlik yaşanması sonucu ortaya çıkan kuraklık, su kıtlığı ve birçok doğal felaketi de beraberinde getirir. Kuraklığın hem insan hem de ekolojik denge üzerinde olumsuz sonuçları görülmektedir. Toprakta erozyon oluşumu, balık sahalarında şiddetli daralma, bitki örtüsünün kaybolması, suyun kalitesinde düşme ve hayvanların yaşam sahalarını değiştirmesi kuraklığın doğal denge üzerindeki etkileridir. Yeraltı sularının kirletilmesi ve kaynakların kurutulması, temiz su kaynaklarının bilinçsizce harcanması, ağaçların kesilmesi, ormanlık alanların yok edilmesi, atık suların geri dönüşümünün yapılmaması, insanların sürekli doğal su kaynaklarını kullanması, sanayi atıklarının doğaya atılması ve çevrenin kirletilmesi, yağmur çeken bitki örtüsünün yok edilmesi, sanayi tesislerinde geri dönüşüm sisteminin olmaması veya yeterince önem verilmemesi, verimli toprakların yanlış şekilde kullanılması ve tarım arazilerinde yapılaşmaya gidilmemesi kuraklığın nedenleri arasında yer alıyor.” Hüseyin Karataş
RSS