ANASAYFA arrow right Yaşam

Sözleşmeye karşı olan bir grup azınlığın istemleri tercih ediliyor

Sözleşmeye karşı olan bir grup azınlığın istemleri tercih ediliyor
YAYINLAMA: 28 Mart 2021 / 18.58
GÜNCELLEME: 28 Mart 2021 / 19.53
Gaziantep Barosu Kadın Hakları Komisyonu Üyesi Avukat Serpil Yılmaz, Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararına sert tepki gösterdi

Yılmaz, “Sözleşmenin tam olarak uygulanması amaçlanırken, kadın cinayetleri ve kadına yönelik şiddetin ortadan kaldırılması yolunda büyük çabalar sarf edilirken, alınan sözleşmeden çekilme kararı hepimizi derinden üzmüştür. Sözleşmeye karşı olan azınlık bir grubun istemleri, binlerce kadın ve kadın hakları savunucularının söylem ve taleplerine maalesef tercih edilmiştir.  İstanbul Sözleşmesinden çekilme kararının yeniden gözden geçirilerek, bu karardan dönülmesini bekliyoruz” şeklinde konuştu.

İstanbul Sözleşmesi, etkin kullanıldığında kadınları ve şiddet mağdurlarını koruyor

Kadına yönelik şiddetin önlenmesi için 2019 yılında Bakanlık verilerine göre 553 bin 463 tedbir kararı verildiğini anlatan Yılmaz, “Bunun anlamı 553 bin 463 şiddet mağduru, devlet tarafından korunmaya alınmış, aile mahkemeleri, kolluk görevlileri, mülki amirler, ŞÖNİMLER tarafından şiddet mağdurlarının korunması için çalışmalar yapılmıştır. İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesi Kanunu etkin uygulandığı taktirde kadınları ve şiddet mağdurlarını koruyor” dedi.

Av. Yılmaz, “İstanbul Sözleşmesi, kadına yönelik her türlü şiddetin ve ev içi şiddetin önlenmesi, şiddet mağdurlarının korunması, suçluların kovuşturulması ve cezalandırılması ile kadına yönelik şiddet ile mücadele alanında bütüncül, eş güdümlü ve etkili işbirliği içeren politikaların hayata geçirilmesini hedefleyen dört temel ilkeden hareketle hazırlanmıştır. Türkiye’de, İstanbul Sözleşmesinin kabulü ile 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesi Kanunu’nu çıkarılmış, şiddet mağdurlarının korunması için önleyici ve koruyucu tedbirler ile şiddet uygulayan bireylerin rehabilitasyonu ve yeniden şiddet eylemlerinde bulunmalarını engelleyici bir kısım hükümler getirdi” açıklamasını yaptı.

Çekilme, 6251 Sayılı Yasanın iptali ile mümkün olabilir

Aile içi ve kadına yönelik şiddetin tüm hâllerinin, ayrımcılığın önlenmesini, şiddete uğrayanlara yardım ve koruma için politikalar oluşturulması öngören bu sözleşmenin 2011 yılında Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından 6251 Sayılı Kanun ile 550 milletvekilinin onayı ile kabul edildiğini hatırlatan Yılmaz, “Anayasamızın 90. Maddesine göre usulüne göre yürürlüğe konulmuş milletlerarası antlaşmalar, kanun hükmündedir. Usulde paralellik ilkesi gereği, onaylanması 6251 Sayılı Kanun’la uygun bulunan milletlerarası sözleşmenin feshi, Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile değil, 6251 Sayılı Yasanın iptali ile mümkün olabilir. 6251 Sayılı Kanun iptal edilmediği sürece bu kanuna göre kabul edilen İstanbul Sözleşmesi yürürlükte” ifadeler kullandı.

Bu sözleşmeden çekilme hukuken geçerli değil

Gaziantep Barosu Kadın Hakları Komisyonu Üyesi Av. Serpil Yılmaz, konuşmasını şu şekilde sonlandırdı: “Aslında sözleşmeden çekilirken yasal dayanak yapılan 9 Sayılı Milletlerarası Antlaşmaların Onaylanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 2. Maddesinde, bu sözleşmelerin onaylanması veya bunlara katılma, Meclis tarafından bir kanunla uygun bulunmasına bağlı olduğu yazılıdır. Yasanın mefhumundan çekilme durumunda onaylama usul ve esaslarının uygulanacağı anlamı çıkmaktadır. Her iki yönden de bakıldığında Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından yürürlükte bulunan kanun hükmü kaldırılmadan bu sözleşmeden çekilme hukuken geçerli değildir.” Hüseyin Karataş

 

https://bututtu.com/

Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *