Kılıç, toplum olarak sayıları sürekli artan sokak çocukları konusunda duyarlı değiliz. Bu çocukların topluma kazandırılması gerekiyor” diye toplumu uyararak, sözlerini şöyle sürdürdü:
Sokaktaki çocuk kesinlikle dışlanmamalı
“Tiner kullanan çocuklar kendi mahallelerinde kimseye kolay kolay zarar vermiyor. Gidip lüks evlerde veya biraz daha gelişmiş mahallelerdeki insanlara zarar veriyor. Ben neden onlar gibi yaşamıyorum, eğlenemiyorum. Neden benim de onların ki gibi sıcak bir yuvam, ilgilenen ailem yok diye kendi kendini sorgulayıp, rahat hayat sürdüğünü tahmin ettiği kesimden bir alacağı varmış gibi her türlü olumsuz da başvuruyor. Yani çocuk, kendini toplumdan peşin olarak alacaklı hissediyor. Onun için bu çocuklara sahip çıkmak gerek. Tiner veya uyuşturucu bağımlısı çocuklara karşı tepki gösterilmesini. Şiddet şiddeti doğurur. Sokaktaki çocuk kesinlikle dışlanmamalı. Çocuk yanınızda yaklaşmadan bana zarar verecek diye tepki göstermeyin.”
Sokak çocuklarına para vermeyin
Sokak çocuklarına para verilmemesini söyleyen Psikolog Kılıç, “Aslında çocukların sokakta, köşe başında beklemesinin bir nedeni de bizleriz. O çocuklara verilen para çocuğun sokakta olmasına destek vermek demektir. Çocuklar büyük bir hırsla, korkusuzca, olumsuz bir takım işlere koyuluyor. Eğer bu çocuklar kazanılırsa ve güçleri üretime yönlendirilirse, çok daha başarılı olacaklardır. Gaziantep’te tiner artık bir marka oldu. Onun için bu soruna geçici değil, kalıcı ve ileriye dönük çözüm üretmek gerekir ve bu konuda sivil toplum örgütlerinin desteği son derece önemli.”
İnsanlar son derece çaresiz
Ailelerin geçim sıkıntısı nedeniyle parçalandığını da hatırlatan Kılıç, İnsanlar çaresiz. Çıkış yolu olarak intiharı deniyor. Yani insanlar amaçsız, çaresiz ve parasız. Mücadele yerini intihar ediyor. Aslında yeterli eğitim, istihdam olsa buna kimse gerek duymaz” şeklinde konuştu.
RSS