Her yıl birlikte iftarların açıldığı ve sofraların zengin olduğu Ramazan aylarının yerini bu yıl, koronavirüs ve ekonomik nedenlerle yalnız geçiren vatandaşlar eskiye özlem duyuyor.
‘Ramazanımız, Rmazan gibi geçmiyor’
Ramazan ayını ekonomik kriz ve salgın dolayısıyla zorluklarla geçirdiklerini söyleyen Mehmet Fıstıkçı, “Önceki ramazanlara göre bu sene biraz değişik. Şartlar değişik. Dışarı çıkamıyoruz. Sokağa çıkma yasağı geldi. Gıdalara ulaşamıyoruz. Temel ihtiyaçlarımızı karşılayamıyoruz. Ayrıca camiye gidemiyoruz” dedi.
‘Bu ramazanda insanlar birlikte iftarını açamıyor’
Ramazan ayında gıda ürünlerinde artan fiyatlara dikkat çeken Fıstıkçı, “Eskiden aldığımızı şimdi alamıyoruz. Özellikle de et tüketemiyoruz. Genellikle tavuk eti alabiliyoruz. Kırmızı et alamıyoruz. Sebze de pahalı. Yani aslında her şeyin fiyatı arttı. Bu da bizim soframıza yansıyor. Soframızda yemek çeşitleri azaldı. Şerbet 1 lirayken, şimdi 3 lira oldu. Bu ramazanda insanlar birlikte iftarını açamıyor. Biraz özlem de var. Buruk bir ramazan. Bayramda sokağa çıkma yasağı olacak. Çocuklarımızla, akrabalarımızla bayramlaşamayacağız “ifadelerinde bulundu.
‘Bu ramazan biraz hasretle geçiyor’
Gülbeyaz Madenoğlu ise, ekonomik zorluktan ziyade çocuklarıyla geçirmediği için bu ramazan ayının buruk geçtiğini söyledi. Madenoğlu, “Bu ramazan benim için daha iyi geçti diyebilirim. Evlendiğimden beri ramazan ayında eşimle iftarımızı açmamıştık. İşinden dolayı iftarını iş yerinden açıyordu. Ancak bu yıl iş yerinin kapanmasıyla birlikte ramazan ayında iftarımızı birlikte açıyoruz. Ramazanı birlikte evde geçiriyoruz. Çocuklarımla görüşemiyoruz. Onlarla internet üzerinden görüşüyorum, torunlarımın büyüdüğünü görüyorum. Bu ramazan biraz hasretle geçiyor. Maddi olarak biz her şeyi yapıp yeriz. Ancak fiyatların arttığını herkesi etkilediği gibi bizi de etkiledi. Soframızdaki çeşitliliği azalttı. Bu ramazanı ekonomik olarak çok da zorluk yaşadığımızı söyleyemem. Ama akrabalarımızı ve çocuklarımı göremiyorum” ifadelerini kullandı. Esra Aydın
RSS