ANASAYFA arrow right Güncel

“Saygın avukat, güçlü savunma, cesur baro, demokratik Türkiye”

“Saygın avukat, güçlü savunma, cesur baro, demokratik Türkiye”
YAYINLAMA: 19 Ekim 2021 / 21.06
GÜNCELLEME: 19 Ekim 2021 / 21.58
Av. Sibel Gürsel, “Saygın avukat, güçlü savunma, cesur baro, demokratik Türkiye” vurgusu ile Türkiye Barolar Birliği delegeliğine aday olduğunu dile getirdi. “Sorunlarımız var, ancak çözümleri de var” dedi.

Gürsel, “Büyük işler başarmak için üstün yetenekli olmak gerekmez. İnsanüstü değil, ama insanların içinde onlarla birlikte olmak gerekir. Birlikte başaracağımıza olan inançla, sahip olduğumuz deneyimleri güçlendirerek yapısal düzenlemelerde etkin rolü olan Türkiye Barolar Birliği delege yapısında Avukatlık mesleğine, meslek sorunlarının çözümüne katkı sunmak sorumluluğunu üstleniyorum” açıklamasında bulundu.  

Hukukun üstünlüğünün, temel olarak hukukun bir topluluktaki veya ülkedeki yayılmışlığının ve yetkisinin yüksekliğini ifade ettiğini dile getiren Gürsel, “Devlet ve hükümet yetkisini elinde tutanlara karşı üstünlüğünün altı çizilir. Bu yaklaşımda adaletten çok kurallar ve kanunlar ön planda tutulur. Bu kuralların ve kanunların uygulanmasında avukatlar önemli bir rolün tek sahibi. Avukatlık mesleğinin ilke ve kurallarını benimsemiş sorun çözme yeteneğinde hukukun üstünlüğünü savunan, bu çerçevede söz söylerken ve yazarken avukatlık vakarına ilham olabilecek yetenek ve becerileri kazanmış değerli meslektaşlarımla yarış içerisinde olmaktan mutluluk duyuyorum” şeklinde konuştu.

Avukatların sorunlarına değinen Gürsel, “Hukuk fakültelerinin katlanarak artan sayısına ve bu fakültelerde verilen eğitime, avukatlık stajına, mesleğe başlama süreçleri ve yargıya ilişkin meseleler çok ve katmanlı ama ben bu koca çarpık sistem içinde avukat olabilme ve avukatlık yapma şartlarının, bu mesleğe veril (mey)en değerin, mesleğin itibarsızlaştırılarak getirildiği halin önemli bir yer tuttuğunu düşünüyorum” açıklamasını yaptı.

Gürsel, “Avukatların ekonomik sorunlarının daha büyükleri ise serbest avukatlık maliyetlerinin yüksek olması ve yeni meslektaşların bu maliyetlere katlanmakta zorlandığı için ‘işçi avukatlık’ yapmak zorunda olmaları, meslektaşların adli yardım ile CMK görevlendirmelerinde kesintiler ve vergilendirmeler, mesleğini hakkıyla icra etmek isteyen avukatlara destek mekanizmalarının kurulması şart. Bu hem onlara hem de onların hizmetinden yararlanan vatandaşlara fayda sağlayacak” önerisinde bulundu.

Türkiye Barolar Birliği Delege Adayı Av. Sibel Gürsel, konuşmasını şu şekilde bitirdi: “Büyükşehirlerde işçi avukatların erkek olması tercih edilebiliyor; daha çok koşturur, doğum izni gibi dertleri olmaz diye. Kadın avukatlar kimi zaman meslektaşları, müvekkiller, kimi zaman da kanun uygulayıcılar tarafından cinsiyetçi muameleye, hatta bazen tacize maruz kalabiliyorlar. Kadın olanın daha çok çalışması, meslekteki yetkinliğini daha fazla ispatlaması gerekiyor. Belli nitelikteki ve büyüklükteki davaların erkek avukatlara götürülmesi alışkanlığı hala devam ediyor.” Özer Karınca

Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *