ANASAYFA arrow right Sağlık

SANKO Hastanesi Organ Nakil Merkezi Sorumlusu Doç. Dr. Yüksel: “Organ ve doku nakli hastalıkları, önemli sağlık sorunlarından biri”

SANKO Hastanesi Organ Nakil Merkezi Sorumlusu Doç. Dr. Yüksel: “Organ ve doku nakli hastalıkları, önemli sağlık sorunlarından biri”
YAYINLAMA: 01 Kasım 2021 / 20.57
GÜNCELLEME: 01 Kasım 2021 / 20.57
SANKO Üniversitesi Hastanesi Organ Nakil Merkezi Sorumlu Hekimi Doç. Dr. Yücel Yüksel, “Tedavisi yalnızca organ ve doku nakli ile mümkün olan hastalıklar, bütün dünyada olduğu gibi ülkemizde de önemli sağlık sorunlarından biridir” dedi.

Doç. Dr. Yüksel, 3-9 Kasım haftasının her yıl "Organ ve Doku Bağışı Haftası" olarak kutlandığını anımsatarak, bunun organ bağışına dikkat çekmek ve organ bağışını artırmak için ülkemizde yapılan önemli bir etkinlik olduğunu söyledi.

Doç. Dr. Yüksel, “Bağışlanan organlar, organ bekleyen hastaların canına can katacaktır. Şems- i Tebrizi'nin de dediği gibi; ‘Hayat bu, bir bakarsın her şey bir anda son bulur; hayat bu son dediğin an her şey yeniden can bulur” ifadelerini kullandı.

“Bazen hayat bize ve sevdiklerimize karşı istemediğimiz şekilde davranır” diyen Doç. Dr. Yüksel, “Yoğun bakımdaki hastanın beyin ölümü olduğunu duymak gerçekten çok acı bir olaydır ama belki de vereceğiniz kararla 4-5 insanın hayatının kurtulmasına vesile olabilirsiniz. Maide Suresi 32’nci Ayetinde 'Her kim bir can kurtarırsa, bütün insanlığı kurtarır' deniliyor. Can kurtarmak için mutlaka doktor ya da sağlık personeli olmaya gerek yoktur” diye konuştu.

Organ nakli

Türkiye’nin organ nakli ameliyatları konusunda dünyada söz sahibi ülkelerden biri olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Yüksel, şunları kaydetti:

“Organ nakli canlı ve kadavra vericili olmak üzere iki şekilde gerçekleştirilir. Son 20 yılda ülkemizde böbrek ve karaciğer nakli artmıştır. Fakat aynı dönemde kadavradan yapılan organ nakli sayısı hep aynı düzeydedir ve gelişmiş ülkelere göre çok düşüktür. Kadavradan organ nakli olması için kişinin beyin ölümünün gerçekleşmesi gerekir.

Kişinin hayatta iken serbest iradesi ile tıbben yaşamı sona erdikten sonra doku ve organlarının başka hastaların tedavisi için kullanılmasına izin vermesi ve bunu belgelendirmesi de organ bağışıdır. Beyin ölümü olan hastanın beyin kanlanması durmuştur, solunum makinasına bağlıdır ve 24-48 saat içinde hayatını kaybedecektir.

Beyin ölümü tanısını anesteziyoloji ve reanimasyon uzmanı, nörolog ve beyin cerrahisi uzmanlarından ikisinin bazı testler sonucu verdiği ortak karardır. Sağlıklı iken organlarını bağışlayan kişilerin beyin ölümü olsa bile ailelerinden izin alınmaktadır, ailesi izin vermezse organları alınmamaktadır.”

“Bağış oranı çok düşük”

Böbrek, karaciğer, kalp ve akciğer nakli gereken binlerce hastanın organ bulamadığı için hayatını kaybettiğinin altını çizen Doç. Dr. Yüksel, organ bağışı oranlarına yönelik ise şu bilgileri paylaştı: “Türkiye organ nakli faaliyetleri için yeterli donanıma, deneyimli ekiplere ve merkezlere sahiptir. Ülkemizde organ olarak, böbrek, deri, karaciğer, kalp, akciğer, pankreas ve incebağırsak, doku olarak kemik, kemik iliği, kornea ve kalp kapağı nakilleri yapılmaktadır. Aşılması gereken en önemli sorun kadavra bağış oranındaki yetersizliktir. Gelişmiş ülkelerde yaşayanlar, beyin ölümü sonrası organ bağışı konusunda daha çok onay vermektedir. Ülkemizde organ bağışı diğer ülkelere göre istenilen seviyede değildir. İspanya’da 2020 yılında kadavradan bağış oranı milyon nüfusta 49.6, Amerika Birleşik Devletleri’nde 36.8, Türkiye’de ise maalesef 7,5’tir. Ülkemizde kadavra bağışı bölgeler arasında da farklılık göstermektedir. Organ bağışının en çok olduğu bölge Marmara Bölgesi iken, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesinde en azdır.”

Organ bağışı yapmak isteyenler

Ülkemizde organ bağışlarının Sağlık Bakanlığı kontrolü ve denetiminde yapıldığına işaret eden Doç. Dr. Yüksel, "Türkiye Organ ve Doku Nakli Bilgi Sistemi" üzerinden organ dağıtımının en adaletli ve şeffaf biçimde yapıldığını bildirdi. Organ bağışı yapmak isteyenlerin, il sağlık müdürlükleri, hastaneler, organ nakli yapan merkezler ve aile hekimliklerine başvurarak detaylı bilgi alabileceklerini anlatan Doç. Dr. Yüksel, sözlerini şöyle tamamladı: “Organ bağışı yapmak isteyen kişiler, belirtilen yerlere başvurarak, iki tanık huzurunda bir belge imzalayıp organ bağışı kartına sahip olurlar. Organ bağışı kartını alan kişinin, bağış kartını her zaman üzerinde taşıması gerekmektedir. 18 yaş ve üzeri akli dengesi yerinde olan herkes organ bağışı yapabilir ve organ bağışı kartı sahibi olabilir.”

Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *