Tarihinin en büyük krizini atlatma mücadelesi veren ve AB’ye adaylığı yolunda en kritik sürece giren Türkiye’nin, artık ağlayıp sızlama gibi bir lüksünün olmadığına dikkat çekilirken, erken seçim tartışmaları da lüks olarak değerlendirildi. GSO Başkanı Nejat Koçer, seçim söylemlerinin ülke ekonomisini yeniden bilinmezliğe, istikrarsızlığa ve hasta döşeğine döndürebileceğini söylerken, “Türkiye’de erken seçim demek, işsiz kalan milyonlara yenilerini eklemek demektir” dedi.
Koçer, GSO meclis toplantısının açılışında yaptığı konuşmada, erken seçimi gündeme getiren siyasileri sert dille eleştirerek, “Hiç yoktan yarattığınız krizin yaralarını sarmaya çalışan ekonomiyi, siyasi beklentileriniz ve çıkarlarınız için zamansız bir erken seçim macerasına sürüklemeyin. Bin bir güçlükle ayağa kaldırdığımız üretim şevkimizi kırmayın. Sorunlarımıza, yenilerini eklemeyin. Aksi halde, siz sandıkta umduğunuzu bulamayacağınız gibi, Türkiye de bulduklarını yeniden kaybedecektir. Eğer Türkiye için bir şeyler yapmak istiyorsanız, torunlarımızı bile borç batağına sokan kamu harcamalarını kısın. Makul fiyatlarla elektrik satın, makul oranlarda vergi koyun. Ülkede her şeyi tıkayan bürokrasi zulmüne son verin. Siyasetin suni gündeminden, ülkenin gerçek gündemine dönün” diye konuştu.
Türkiye’nin krizle birlikte yarattığı yeniden yapılanma fırsatını kaçırma arifesinde olduğunu hatırlatan Koçer, bundan 6 ay önce değişimden ve dönüşümden bahsedenleri bugün statükoculuğun en büyük savunucusu olarak gördüklerini belirterek konuşmasına şöyle devam etti: “Ayağımıza kadar gelen ve toplumun tüm katmanlarının destek verdiği devlette yeniden yapılanmanın erken seçim atmosferiyle, yeni baharlara bırakılmasından ciddi şekilde endişelerimiz var. Şu anda bile muhatap bulmakta zorlanırken, ülkeyi yönetenler yarın seçim derdine düştüğünde, korkarım ki ortalıkta hiç kimseyi bulamayacağız. İşte bu yüzden Türkiye’yi yönetenleri ve yönetmeye talip olanları, kendi suni gündemlerini yaratma yarışından vazgeçip, sanayicinin, tüccarın, esnafın kısacası halkın gündemine sahip çıkmaya davet ediyorum.”
Kriz döneminde daralan iç talebin bir başka tecrübe daha kazandırdığını hatırlatan Koçer, iç talebin tıkanması ile dış pazara yönelen firmaların, pazarlama anlayışlarındaki eksiklik, Ar-Ge faaliyetlerindeki yetersizlik ve kalite sorunları yüzünden bu pazarlarda güçlükle karşılaştıklarını söyledi.
Koçer yeni dönemde üretim ve pazarlama anlayışında büyük bir değişime girilmesi gerektiğini savunurken, “Sanayicilerimizin bu gereklilik doğrultusunda, verimlilik ve kalitenin esas olduğu, çağdaş pazarlama yöntemlerinin uygulandığı, araştırma geliştirme faaliyetlerinin ön plana çıktığı bir işletme anlayışını benimsemesi lazım” dedi.
Aylardır ülkede hep krizin konuşulduğunu, gerileyen kapasitenin, tıkanan ihracatın, işsiz katan insanların meclis gündeminin değişmez konuları olduğunu ifade eden Koçer, “Karamsar tablolar ve iç açıcı olmayan gelişmeler hepimizin üzerine karabasan gibi çöktü. Türkiye’nin her tarafında sanayi çöktü, ekonomi iflas etti ve ülke batıyor feryattan yükselirken, bizler bu mecliste hep bir çıkış yolu aradık, inançta ve ümitle. Her türlü zorluğa ve engele rağmen üretimin devam etmesi gerekliliği üzerinde durduk. Siyasetin kendi içerisindeki kavgalarına, bürokrasideki engellemelere ve insafsızca artan üretim maliyetlerine rağmen işimizi yapmaya, yani üretmeye devam ettik. Gaziantep için, Türkiye için ve geleceğimiz için ürettik” şeklinde konuştu.
Türkiye’nin birçok bölgesinde krizin etkilerinin sürdüğünü ve hata insanların geleceğe karamsar baktığını, Gaziantep’in ise son dönemde gözle görülür bir çıkış trendi yakaladığını ileri süren GSO Başkanı Koçer, Nisan ayında sanayinin tükettiği elektriğin 130 milyon kwh ile son yılların en yüksek seviyesine ulaştığını açıkladı. Bu rakama firmalara ait yaklaşık 50 megavvatt gücündeki otoprodüktör santralin üretiminin dahil olmadığını kaydeden Koçer, Oda olarak son 6 ayda, 41 yatırımcıya, toplam yatırım tutarı 60 milyon doları bulan teşvik belgesi verildiğini bildirerek, “Aynı dönemde, Adana Sanayi Odası’nın 7, Eskişehir’in 15, Balıkesir’in 12 teşvik belgesi verdiğini söylersem, bu rakamın önemi daha iyi ortaya çıkacaktır. Makine imalat sektöründeki firmalar son yılların en yüksek siparişlerini alıyor ve İran’a, Suriye’ye, Suudi Arabistan’a, Ürdün’e ve daha birçok ülkeye tekstil makinası imal edip ihracat yapıyoruz. Büyük bir gelişim sürecindeki halı sektörümüz, Avrupa pazarını eline geçirerek, Gaziantep dünyanın halı merkezi yapma yolunda emin adımlarla ilerliyor” dedi.
RSS