İkizceli, “Sadece fark ve takdir edilmek istiyoruz. Çalışmalarımıza manevi destek vererek başka insanlara da örnek olabilirler. Bizim yaptığımızı başkaları da yapsın istiyoruz. Resmi makamların destek vermesi diğer insanları da cesaretlendirecektir. Belediyelerimizin tesislerinden faydalanmak isteriz” dedi.
Her otistik bireyin gelişim gösterme şekli farklı
Vakıf çalışmalarının 3 yıl önce başladığını söyleyen İkizceli, “Otizm, yaygın gelişimsel bozukluk kapsamına giren bir hastalık. Çocuklarımızın sosyalleşememe sorunu var. Her otistik bireyin gelişim gösterme şekli farklı oluyor. Her birey farklı istekler ve yetersizlik gösterebiliyor ve farklı ilgi alanları olabiliyor. Yani her otistik ayrı bir vakadır. Dolayısıyla her bireyin ayrı bir otistik vaka olduğunu düşünerek, her çocuğun özel bir eğitmeninin olmasına çaba gösteriyoruz. Çünkü önce çocuğu tanımamız gerekiyor. Yeterliliklerini, isteklerini, mutsuzluklarını ve becerilerini çok iyi tanımalıyız ki ona göre yetiştirmeliyiz. Temel amacımız çocukların veya bireylerin hayatlarını idame ettirmelerine yol gösterici olmak” ifadelerini kullandı.
Mümkün olduğunca erken teşhis eğitimine çok faydalı olacak
Günümüzde 56 çocuktan birinde otizm görüldüğü tespitini yapan Gülçin, “2 yaş itibariyle daha net anlaşılabiliyorken, bu yaşa kadar da anlaşılabilir. Temel sorun sosyal iletişim eksikliği olduğundan sosyalleşme yaşından itibaren otizmli olup olmadığını anlıyoruz. Sosyal gelişim, karşısındaki kişiye tepki verme, ismi çağrıldığında dönüp bakma, eliyle bir şeyi işaret gibi davranışlarla başlıyor. Otizmlilerde bu davranışlarda bazen olmayabilir bazen de çok geç oluyor. İletişim kurmak istemediğinden konuşma yetisi çok geç gelişebiliyor. Yani 2 yaşından itibaren otizm teşhisi konulabiliyor. Mümkün olduğunca erken teşhis edilmesi eğitimine çok faydalı olacak” şeklinde konuştu.
Toplumun bakış açısının normalleştiğini söyleyebiliriz
Başkan Gülçin, otizmin tıbbi bir tedavisinin bulunmadığının altını çizerken, “Otizm ile birlikte seyreden hiperaktivite veya sakinleştirici ilaçlar veriliyor ki çocukta ki huzursuzluk azalsın. Bu ilaçların aynı zamanda çok ciddi yan etkileri de bulunmaktadır. Toplumun bakış açısının normalleştiğini söyleyebiliriz. Çünkü otizmi tanımaya başladılar. Bizim amacımız spor temelli eğitim vermek. Bu çocuklarda ciddi bir potansiyel var. Bir şeyleri başarabildiklerini gösterebilmek veya bir şey yaparken zevk alabilmelerini sağlamamız gerekiyor” açıklamasında bulundu. Hüseyin Karataş
RSS