ANASAYFA arrow right 20 Yıl Önce

Rüşvet bir sektör haline geldi

Rüşvet bir sektör haline geldi
YAYINLAMA: 22 Ekim 2020 / 18.52
GÜNCELLEME: 22 Ekim 2020 / 18.52
Türkiye’de rüşvetin bir sektör haline geldiğini, rüşvet ve yolsuzluk yapmayana enayi gözü ile bakıldığını belirten sivil toplum örgütü temsilcileri, tüm bunların mevcut siyasal yapılanmanın ürünü olduğunu ve köklü reformlar gerektirdiğini ifade etti.

Türkiye’de rüşvet ve yolsuzluğun kaynağının mevcut siyasal yapılanmanın merkezi temsilcileri olduğunu ifade eden Eğitim Sen Şubesi Başkanı Mehmet Bozgeyik, önce buradaki anlayışın değişmesi gerektiğini vurguladı. Bozgeyik, “Yerel ve merkezi anlamda bürokratlar üzerinde denetim

mekanizması yok. Otokontrol olmadığında bürokratik anlamda çürüme ve kirlenme devletin tüm kurumla-nna yansımıştır. Rüşvet ve yolsuzluk geleneği Osman-lı döneminden günümüze kadar gelmiştir. Yasalar ve uygulayıcılann, ortaya çıkan yolsuzlukları görmezden gelerek bunları aklaması herkesi cesaretlendiriyor ve alt kademedekilere de yansıyor” dedi.

Rüşvetin önlenemesi için kredi ve bankacılık sektöründe reformlar yapılması, ihale yasasının rüşvete meydan vermeyecek şekilde düzenlenip çıkarılması gerektiğini belirten Bozgeyik şöyle konuştu: “Yapılacak köklü bir reformdan sonra rüşvet olayına bulaşanlara ömür boyu kamu görevinden men edilme gibi önemli yaptırımlar uygulanmalı. Asıl önemli olan merkezi devlet yapısı işleyişi değiştirilmeli. Vergi ve kredi gibi işler yerel yönetimlere devredilmeli. Oto kontrol sistemi geliştirilmeli. Rüşvet ve yolsuzluğun esas kaynağı mevcut siyasal yapılanmaların merkezi temsilcileridir.”

Ülkede rüşvet ve yolsuzluğun inanılmaz boyutlara ulaştığını, önünün alınmasının imkânsızlaştığını ve toplum düzeninin altüst edildiğini hatırlatan Tüm Tis Şube Başkanı M. Kenan Öztürk de, “Ülkemde hırsızlık yapmayan, rüşvet almayana enayi gözü ile bakılıyor. Ülke bu duruma kendiliğinden gelmedi. Siyasi iktidarların işbirliği ile geldi. Rüşvetin ucu Bakanlara kadar uzanıyor. Böyle bir ülkede kalkınmadan söz edilebilir mi?” diye konuştu.

Türkiye’de yaşanılan rüşvet ve hırsızlığın bu kadar yüksek düzeyde seyretmesinin yaşanılan ekonomik krizin bir nedeni olduğunu savunan Öztürk, “Bunları emekçiler, işsizler, köylüler yapmıyor. Bunların sorumlusu siyasi iktidarlar ve onlann yandaşlarıdır. Ülkede, hortumlama, bankalann içinin boşaltılması gibi çok çeşitli hırsızlıklar var. Bu olaylann içerisinde Bakanların yeraldığı görülmüştür. Bunu önlenmenin yolu,mevcut iktidardan kurtulmaktır. Bunlan aşabilmenini yolu çalışanların oy deposu olmaktan çıkıp ülke yönetimlerine gelmesiyle mümkündür” dedi.

Genel İş Sendikası 9. Bölge Başkanı Nihat Bencan, basının ülkede yaygın otan önemli bir soruna parmak bastığını hatırlatarak, bunun gündeme getirilip ve tartışmaya açmasının bile çok önemli olduğunu vurguladı. Bencan, rüşvetin kısa vadeli bir olay olmadığını hatırlatarak, “Rüşvet ve yolsuzluk olaylannın kökeni çok eski. Çarpık siyasi anlayışın hayata geçtiği bir dönemde rüşvet sanki normalmiş gibi görülüyor ve rüşvet bir sektör haline gelmiştir. Ülkedeki siyasi anlayış ve ekonomik politikalann çalışanlar üzerindeki baskısı kalkmadıkça, rüşvet iddialan, özellikle ismi çok fazla geçen kuramlarda hiçbir zaman bitmeyecektir” şeklinde konuştu.

MB Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Muharrem Balat, rüşvet ve yolsuzluğun temelinde yasalann yetersizliğinin yattığını vurguladı. Balat, “Yasalarımız anlaşılır, açık ve şeffaf değil. Trafik gibi ufak tefek alınan rüşvetten çok, asıl memlekette ihalelerde büyük yolsuzluklar oluyor. Bunların önlenmesi lazım. Kişiler haklarının ne olduğunu bilirse, rüşvet vermedikleri zaman müracat edebilecekleri bir yer olduğuna inanırsa, bu işlerin de sonu gelmese de azalır. Yasalar herkesin anlayabileceği dilde olmalıdır” dedi.

Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *