ANASAYFA arrow right 20 Yıl Önce

Rant kavgası mimari ve kültürel birikimleri dışladı

Rant kavgası mimari ve kültürel birikimleri dışladı
YAYINLAMA: 08 Mayıs 2020 / 13.35
GÜNCELLEME: 08 Mayıs 2020 / 13.35

Türkiye’nin, kimlikli ve uygar kentleşmesinin en önemli kaynağını oluşturan zengin mimari değerlerine hızla yabancılaştırıldığını ifade eden, Mimarlar Odası Başkanı Akif Uğraş, sadece planlama değil mimari kararlarda bile yatırımcılarla bunlara hizmet eden siyaset söz ve yetki sahibi kılınırken, mimarlığın toplumsal, kültürel, çevresel ve geleceğe dönük sorumlulukları ve etik değerlerinin etkisiz hale getirildiğini vurguladı.

Her yıl Ekim ayında Dünya Mimarlık Günü’nün kutlandığını açıklayan Uğraş, bu temanın 2001 yılı Türkiye’sinde değerlendirilmesini, Türkiye’yi mimarlıktan ve mimari birikimlerden hızla uzaklaştıran bilim dışı ve spekülatif imar politikalarını sorgulayarak yaptıklarını açıkladı. Uğraş, Türkiye’yi yönetenlerin, ekonomik kazanımlar için neredeyse artık tek seçenek olarak imar rantını, denetimsiz bir inşaat pazarını ve arsa-arazi spekülasyonunu gördüklerini ifade etti.

Uğraş, “Toplumun geniş bir kesimini ekonomik kurtuluş için toprak yağmasına ve rant pazarına yönlendiren bu politikaların sonucunda aynı süreçle barışık kalması mümkün olmayan mimarlık, hem planlamadan, hem de doğrudan mimarlıktan dışlanıyor. 1999 Yılı’ndaki depremlerden sonra yürürlüğe sokulan yeni yasal düzenlemelerde bile, depremlere yüzlerce yıldır direnen ve artık yıkılmamayı öğrenen mimari birikimlerimiz yok sayılarak, mimarlığın karıştırılmadığı sözde sağlam yapı ve yapı denetim mevzuatı hazırlandı. Benzer şekilde, hazine arazilerinin işgalcilere pazarlanmasından, endüstri bölgelerine ayrıcalıklı arazi tahsisi öngören bilim dışı ve çevre düşmanı yasa hazırlıklarına kadar, mimarlığın uygarlığa ve gelişmeye değil, talana ve yağmaya hizmet etmesini adeta dayatan tutumlar sergileniyor.

Bütün bunlara koşut olarak Mimarlar Odası’nın kendi üyelerine ait mimarlık hizmetlerini, kamu yararını ve meslek kurallarını gözetmek üzere denetleme hak ve yetkisini bile yok etmeye çalışan Bayındırlık ve İskan Bakanlığı’nın siyasal yönetimi, Cumhuriyetin 1990’lara dek neredeyse kamusal gelenek haline getirdiği önemli mimarlık ve şehircilik projelerinin yarışmalarla elde edilmesi uygarlığını da giderek terk ediyor.” 

Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *