ANASAYFA arrow right Yaşam

Prof. Dr. Engin Özgen vefat etti

Prof. Dr. Engin Özgen vefat etti
YAYINLAMA: 09 Eylül 2021 / 20.47
GÜNCELLEME: 09 Eylül 2021 / 21.16
Çok değerli bir bilim adamı, Türkiye’nin en büyük höyüklerinden biri olan Oylum Höyük’ün başarılı kazı başkanı idi

Oylum Höyük Arkeoloji Kazı Başkanlığı başta olmak alanında pek çok önemli görevde yer alan ve birçok esere imza atan Prof. Dr. Engin Özgen’in 1 Eylül’de vefat ettiği öğrenildi.

Hacettepe Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi Arkeoloji ve Sanat Tarihi Bölümü emekli öğretim üyesi olan Prof. Dr. Engin Özgen Zincirlikuyu Mezarlığı’na defnedildi.

Anıtlar ve Müzeler Genel Müdürlüğü yapmıştı

Ünlü bilim adamının ölümünü Arkeologlar Derneği Üyesi, Müzecilik Uzmanı Dr. Soner Ateşoğulları, sosyal medya hesabından, "1992-1996 yılları arasında Anıtlar ve Müzeler Genel Müdürlüğü görevinde de bulunan Engin Özgen, Hacettepe Üniversitesindeki görevinden 2007 yılında emekli olmuştu. Pozitif kişiliği ile her zaman gönüllerimizde yaşayacak. Allah rahmet eylesin. Mekanı cennet olsun. Işıklar içinde uyusun" mesajı ile duyuruldu.

Oylum Höyük'ün Dünya Kültür Mirası listesine alınması yönünde çaba harcamıştı

Kilis ilinin 7 kilometre doğu güneydoğusunda Oylum ilçesi yakınlarında yer alan bir höyüktür. Oylum Höyük, doğu - batı yaklaşımlarında Fırat Vadisi - Amik Ovası, kuzey – güney yaklaşımlarında ise Anadolu Platosu ile Kuzey Suriye ulaşım hatları üzerinde bulunuyor.

Höyük tabanda 460 x 320 metre boyutlarında. Yükseklik kuzey kesiminde 22 metre, güney kesiminde ise 37 metre. İki tepe arası, bir boyunla bağlanmış.

Höyüğün batı ve doğu yamaçlarında köy evleri yapılmış olup ayrıca toprak çekilerek tahribata neden olunmuş.

Uzun yıllardır höyükte sürdürülen kazı çalışmalarını yürüten Prof. Dr. Engin Özgen Oylum Höyük'ün Dünya Kültür Mirası listesine alınması yönünde çaba harcamıştı.

Türkiye'nin en büyük höyüklerinden biri

Kilis'te bulunan Oylumhöyük'te, 1988 yılında başlayan bilimsel araştırma ve kurtarma kazılarına başkanlık eden Hacettepe Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Engin Özgen, 2002 yılında Evrensel’de yer alan haberde, "14 yılda, Türkiye'nin en büyük höyüklerinden birisi olan Oylum'un ancak 500'de 1'i kazıldı. Böyle giderse 50 yıl daha kazılsa bitirilemez" dedi. Prof. Dr. Özgen, Oylumhöyük'ün güneyinde, Suriye'deki Ebla kentinde İtalyanlar'ın yaptığı kazılarda, yazının Anadolu'ya girişine denk gelen MÖ II. binli yıllara tarihlenen yerleşim alanı ve tabletlere yazılı arşivi olan kral sarayının bulunduğunu söyledi. Ahşap raflara kitap gibi dizilen tabletlerde, kuzeydeki krallıklardan bahsedildiğini anlatan Prof. Dr. Özgen, "Adını bilmediğimiz, ancak olduğu konusunda şüphemiz bulunmayan bu krallıklardan, şehir devletlerinden biri de büyük ihtimalle Oylumhöyük'te" diye konuştu.
Yeni krallık ve kentler Prof. Dr. Engin Özgen, Türkiye'nin en büyük höyüklerinden Oylumhöyük'ün, ticaret yolları üzerinde bulunduğunu, kolay savunulabilir özellikler taşıdığını ve suyun bol bulunduğu yerde kurulduğunu, bundan dolayı da arkeolojik açıdan önem taşıdığını bildirdi. Oylumhöyük'ün 14 yıldan beri, ancak 500'de 1'inin kazıldığını kaydeden Prof. Dr. Özgen, şu değerlendirmeyi yaptı: "Arkeoloğun en büyük hayali, höyüğün kalbine ulaşmanın heyecanını yaşamaktır. Ama olduğundan şüphemiz bulunmayan krallık ya da şehir devleti kalıntılarına ulaşabilmemiz için, kısa süreli değil, yılda 4 ay boyunca en az 200 işçi ve 50 kişiden oluşan bilim heyeti ile çalışmamız gerekir. Bunun bugünkü maliyeti, ayda 150 milyar liradan 600 milyar liradır". Kilis'e acilen müze kurulmasını da isteyen Prof. Dr. Özgen, bu yılki ödeneğin 15 milyar lira olduğunu, bundan dolayı da kazının daha çok uzun yıllar süreceğini söyledi.
Tarihe ışık tutuyor Prof. Dr. Özgen, şöyle devam etti: "Güneydeki Suriye ve Mezopotamya ile ilgisi bulunduğu için önem taşıyan Oylumhöyük, görsel yönü ağır basan buluntular çıkmadığından, Zeugma antik kenti gibi dikkati çekmiyor. Çıkanlar kerpiç, iskelet, çanak, çömlek. Bunların görsel yönü yok ama tarihe ışık tutması açısından çok büyük önemi var. Geçmiş yıllarda Kalkolitik döneme, MÖ IV-V bin yıllarına tarihlenen küçük buluntular ve yapı kalıntıları ile bacakları arkaya dönük bir iskelet bulunmuştu. Bu yıl Geç Kalkolitik döneme, MÖ IV bin yıllarına tarihlenen ve Mezopotamya kültüründen etkilenen Geç Uruk kültürüne ilişkin materyaller ortaya çıkarıldı.".
Seri üretim vardı Höyüğün doğu yamacındaki kazılarda, ev içine gömülmüş 5-6 çocuğa ait iskelet bulunduğunu ve bunların, o dönemin uygulamalarından olduğuna işaret eden Prof. Dr. Özgen, "Hasır parçası, domuz kafatası, 5000 yıl öncesine tarihlenen aslan kemikleri, çanak-çömlek parçaları ve işliklerde taş aletler bulundu. Seri üretim olduğu saptanan kaseler, demir çiviler, bronz iğneler ve pişmiş toprak figürleri bulundu. Oylumhöyük'ü yerleşme olarak kullanan toplulukların domuz, koyun, keçi ve sığır yetiştirdikleri anlaşıldı" dedi.

Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *