Korkmaz, ahiliğin bugünkü anlamıyla ticaret odaları ve tüketiciyi koruma derneklerinin işlerini yürüttüğünü ifade etti. 13-19 Ekim tarihleri arasındaki Ahilik kültür haftası kutlamaları, sabah saatlerinde demokrasi meydanındaki Atatürk anıtına çelenk konulmasıyla başladı.
Ahilik Türk halkının simgesi olmuştur
Gaziantep Üniversitesi Öğretim görevlisi Dr. Ruhi Ersoy, ahiliğin kültür ve ekonomik hayatımızdaki yeri ve önemini anlatan bir konferans düzenledi. Ahiliğin sanat, ticaret ve mesleğin, olgun kişilik, ahlak ve doğruluğun iç içe girmiş bir alaşımı olduğunu belirtirken, “Ahi diye anılan kişi kesin olarak bir sanat, ticaret ya da meslek sahibidir. O bununla birlikte olgun, ahlaklı, merhametli, iyiliksever ve her işinde, her davranışında dürüst ve güvenilir bir kişidir” diye konuştu.
Genç, ustasından yaşam ve ahlak kurallarını öğrenirdi
Ahiliğin, uzun yıllar Türk ahlakının simgesi olduğunu vurgulayan Ersoy, “13. yüzyılın ilk yarısında Anadolu Selçuklu Türklerinin ekonomik yaşamında çok etkin rol oynadığını gördüğümüz Ahilik, bir anlamda Türk ahlakının da bir simgesi oluyordu. Ahilikte, sanatın incelikleri, ahlaki nitelikleri öğreniliyordu. Bunlar sanata ve mesleğe çok küçük yaşta başlardı. Ahilik yoluna girenler de ilk basamak, yamaklıktı. Bundan sonraki çıraklık, onun ardından kalfalığın üstü ustalıktı. Bu basamakların birinden ötekine geçiş süresi yaklaşık üç yıla yakın bir aradır. Ama yamaklıktan çıraklığa iki yılda geçilebilirdi. Dükkanda tezgahta geçirilen bu sürelerin türlü basamaklarındaki genç, kendi ustasından yaşam ve ahlak kurallarını öğrenirdi” şeklinde açıklama yaptı.
Elin, kapın, sofran açık, gözün, dilin, belin kapalı
Ersoy, “Ahi olan kişinin üç şeyi hep açık, başka üç şeyi de hep kapalı olmalıydı. Açık olması gerekenler, ahinin eli açık olacak, yoksullara, düşkünlere yardım etmek için. Kapısı açık olacak, konuk olmak ya da ondan bir şey istemeye gelenler için. Sofrası açık olacak, yoksullara, düşkünlere, konuklara yemek yedirmek, açları doyurmak için. Kapalı olması gerekenler ise, gözü bağlı olmalı, kimsenin ayıbını görmemek, kimseye kötü gözle bakmamak için. Beli bağlı olmalı, kimsenin kızına, namusuna, haysiyetine ve onuruna kötülük etmemek için. Dili bağlı olmalı, kimseye kötü söylememek, kimse hakkında iftira etmemek, münafıklık, dedikodu yapmamak için” şeklinde ifade etti.
Ahilik kişiye saygınlık ve fazilet kazandırmıştır
Ersoy, “Ahilik, kişiye mesleğinde ve ahlaki davranışında yüksek fazilet ve saygınlık vermiştir. Bu nedenledir ki 1230’lu yıllardan, meslek ve sanatın kontrolünün bu kuruluştan alınıp meslek ve sanat tutmanın serbest bırakıldığı 1860’lı yıllara dek Anadolu türkünün sanat, ticaret ve meslek kuruluşlarını ayakta tutabilmiştir” dedi.
RSS