ANASAYFA arrow right 20 Yıl Önce

Örgütsüz toplumda demokrasi olmaz 

Örgütsüz toplumda demokrasi olmaz 
YAYINLAMA: 22 Haziran 2020 / 17.33
GÜNCELLEME: 22 Haziran 2020 / 17.33
Hortumlama 1980’den sonra ivme kazandı

Türkiye’de sanayici, esnaf, memur ve işçi, kısaca herkesin siyasi erke güveninin kalmadığını söyleyen Hikmet Çetinkaya, “Eğer toplum örgütlü değilse orada halkın, emekçilerin, çalışanların, üretenlerin sesi duyulmaz. Demokrasi altın tepsi ile halka sunulmaz. Ne biçim bir ülke burası? Çalışan kesimin yarın güvencesi yok. Varoşlarda insanlar aç. Gelir dağılımındaki uçurum giderek büyüyor. Örgütsüz toplumda üretim olmaz, sanayi olmaz, bunlar olmayınca demokrasi de olmaz” dedi.

Gaziantep Büyükşehir Belediyesi'nin katkıları ile düzenlenen “Cumhuriyet Kitap Günleri” çerçevesinde kitaplarını imzalayan ve bir söyleşiye katılan Çetinkaya, Organize Sanayi Bölgesi, Gaziantepspor Tesisleri, Hayvanat Bahçeci ve kentin bazı yerlerini gezdi. OSB Başkanı Akif Ekici'den sanayideki fabrikaların durumu ve üretimlerle ilgili bilgi alan Çetinkaya, krizin Türkiye’nin her yerinde aynı etkiyi gösterdiğini, aynı sıkıntıların yaşandığını ve mevcut siyasi erk ile bu sorunların aşılacağına ihtimal vermediğini söyledi.

Çetinkaya, Türkiye’de hortumlamanın yeni olmadığını, 25 yıl önceki Lice 'depremi sonrasında da şirketlerin konutlarla 2-3 milyar doları götürdüklerine tanık olduğunu söylerken, “Türkiye'de devleti soymak yeni bir şey değil. Aradan yıllar geçti halen hortumlama devam ediyor. Bu işin kökleri çok derinlerden geliyor. Ama 1980'den sonra hortumlama ivme kazandı. Örneğin bugün bankalarda görev zararı olarak açıklanan diğer adıyla hortumlanan para miktarı 25 milyar dolar. Hükümetin, IMF ve Dünya Bankası’ndan istediği kredi 11 milyar dolar. Tüm bu yoksulluğa karşı bizler nasıl ayakta kalabiliyoruz? Nasıl direnebiliyoruz? Kimi zaman hüznümüzü çoğaltarak, kimi zaman sevgimizi öne çıkararak küçük sevinçlerde kendimize ışık arayarak yaşam sürüyoruz. Yaşam bu mu? Türkiye’deki gelir dağılımındaki uçurum giderek büyüyor. Terör yoksulluğun orta yerinde boy verir” dedi.

Eylül’de ABD’de binlerce insanın öldürüldüğünü hatırlatan Çetinkaya, yıllardır terörden acı çeken bir toplum olduğumuzu belirterek. “Terörün sağcısı-solcusu olmaz, terörün dinlisi, dinsizi olmaz, terör bir insanlık suçudur” diye konuştu.

Çetinkaya, “Binlerce insanımızı Güneydoğu’da kaybettik. En yakın arkadaşlarımızı, tanıdık yüzleri, insanlarımızı, yurtseverleri, demokratlarımızı yitirdik. Ahmet Taner Kışlalı, Uğur Mumcu, Bahriye Üçok, Abdi İpekçi gibi büyük isimleri yitirdik. Acılarla bugüne geldik. Sevinçlerimizi ve umutlan-mızı uzun yıllar erteledik. Ama ne zaman ABD’de ikiz kuleler vuruldu, Pentagon vuruldu, ABD terörün olduğunu anladı. Oysa biz PKK vahşetini gördük, Hizbullah’ı tanıdık. Ama Türkiye tüm bunlara rağmen ayakta kalıyor” diye konuştu.

“Türkiye gibi yüzde 75’i 35 yaşın altında olan bir ülkede ihracat durmuş, dolar 1 milyon 700’lere tırmanmış, herkes bir yıl önceye göre yüzde 70 yoksullaşmış. Çözüm nedir? Çözüm örgütlü bir toplum olmaktan geçer. Eğer toplum örgütlü değilse orada halkın, emekçilerin, çalışanların, üretenlerin sesi duyulmaz. Tıpkı Pakistan’da, Irak’ta, İran’da, Suudi Arabistan’da, Orta Asya Cumhuriyetleri’nde, tüm Orta Asya ve Afrika ülkelerinde olduğu gibi. Örgütsüz toplumda üretim olmaz, sanayi olmaz, bunlar olmayınca demokrasi olmaz. Demokrasi altın tepsi ile halka sunulmaz. 20 yıl önce Seçim Yasası’nı, Siyasi Partiler Yasası’nı eleştirenler bugün o yasaların arkasına sığınıyor. Ne biçim bir ülkedir burası? Çalışan kesimin yarın için güvencesi yok. Varoşlarda insanlar aç. Gelir dağılımındaki uçurum giderek büyüyor. Bunu devletin istatistikleri söylüyor, Başbakan söylüyor” dedi.

Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *