ANASAYFA arrow right 20 Yıl Önce

Önce teşvik alanlar elini cebine atsın…

Önce teşvik alanlar elini cebine atsın…
YAYINLAMA: 30 Mayıs 2022 / 15.01
GÜNCELLEME: 30 Mayıs 2022 / 15.01
Türkiye’nin iç ve dış borç batağından kurtulması için verilecek destek konusunda iş çevresi ikiye bölündü. Bugüne kadar gelen kredilerin hesabının verilmesi ve şimdiye kadar devletten teşvik alanların elini cebine atması istenirken, devletinde vatandaşa güven vermesi gerektiğini hatırlattı.

Vergiler ve krediler hep çarçur edildi

Konuyla ilgili olarak Sabah’ın sorularını yanıtlayan Ahmet Yağcı, devletin borcunu kapatılması taraftarı olduğunu, ancak yapılacak yardımların doğru ve yerinde kullanılması gerektiğini belirtirken, “Bundan önce toplanan vergiler, alınan krediler hep çarçur edildi. Gereksiz harcamalarda kullanıldı, faize yatırıldı. Yatırım ve üretime dönük hiçbir icraat olmadı” dedi.

Yöneticiler halka güven vermeli

Devletin borç batağından kurtulması için önce üzerine düşeni yapması gerektiğini vurgulayan Yağcı, “Özelleştirme tamamlanmalı. Kamuda savurganlık önemli. Gerekli tasarruf yapılmalı. Baştakiler halka güven vermeli. Kendilerine çeki düzen vermeli. Eğer bunlar yapılırsa o zaman Türk milleti seve seve devletine yardım eder, destek çıkar. Yalnız sanayici değil, toplumun tüm kesimi destek verir. Önce toplumun içinde olması, güven verilmesi lazım. Elini taşın altına koya bilmeli. Eğer ben bu ülkede kazandırıyorsam ve bu ülkede yaşıyorsam seve seve yardım yaparım. Geçmişte deprem mağdurları için gelen paraların bir kısmı kayboldu. Böyle bir ülkede halktan nasıl destek istenebilir? Vatandaş yaptığı yardımı nerede harcandığını, yapılan icraatı görmek ve bilmek ister. Bu da en doğal hakkı” diye konuştu.

Borç para ile ekonomi düzelmez

Beşir Demircioğlu da bu ülkede kazanan herkesin ülkesi için katkı yapması gerektiğini söyledi.

IMF veya Dünya Bankası’ndan alınan paralarla Türkiye’nin kurtarılmasının imkansız olduğunu ileri süren Demircioğlu, “Aslında ben bu konuyu aylar önce dile getirdim. Türkiye’nin borç para ile düzeye çıkmayacağına, ekonominin borç para ile düzelmeyeceğine buladım. Borç para ile üretim ve kalkınma olmaz. Ekonominin düzelmesi için sanayici, iş adamı, varlıklı olan herkes destek vermeyin.3 arabası olan birinin vermesi lazım” dedi. Demircioğlu, “Borç bugünüm borcu değil, yılların birikimi. Ama artık bu anlayış bir kenara bırakılıp üretimi istihdam öne çıkmalı. Halk üretime teşvik edilmeli. Hortumlamalar, banka batırmalar ve kamudaki gereksiz harcamalara bir set çekilmeli” diye konuştu.

Alınan kredilerin hesabı

kamuoyuna açıklansın

İnşaat Mühendisi Aydın Tatar, devletin borç batağından çıkması için herkesin gelirinin bir kısmını devlete bağışlaması görüşüne katılmadığını belirterek, öncelikli olarak devletten teşvik alanların bağışta bulunmasını istedi. Türkiye’yi bu noktaya getirenlerden hesap sorması gerektiğini ifade eden Tatar, “Önce Türkiye ne kadar kredi aldı ve alınan kredileri nerede harcadı, kimler kullandı, bunun bir hesabı çıkarılıp kamuoyuna açıklansın. Gelen paralar yatırıma mı gitti, faize mi gitti, birilerine peşkeş mi çekildi, çarçur mı edildi, ölü yatırımlara mı gitti, ne oldu bu paralara? Türkiye niçin bu kadar borç batağına saplandı? O bankayı kurtar, bu şirketi kurtar, sonunda ülke batakta diye feryat ediliyor ve fatura yine halka çıkarılmak isteniyor. Olmaz böyle şey. Alınan kredilerle Gaziantep’e hangi yatırımlar yapıldı. Bunlar halka açıklanmalıdır” dedi.

Alınan borç miktarını ve

harcamaları bilmiyorum

Türk vatandaşı olarak yapılan harcamaları ve gerçek borç miktarını bilmediğini vurgulayan Tatar şöyle devam etti: “Bunu bilmek benim hakkım, ama hiçbir zaman açıklanmıyor. 1980 yılında 400 milyon dolar olan borç, bugün 100 milyar dolar civarında. Ne oldu da bu kadar borç yapıldı? Türkiye bu savaştan çıkmadı. Onun için önce Türkiye’yi bu noktaya getirenlerden hesap sorulmalı. Vatandaşlar bir suç işlediğinde mahkemelerde sürünüyor, hesap soruyor. Ama devleti bu duruma getirenlerden hesap sorulmuyor. Ben herkesin gelirinin yüzde 20’sini devlete bağışlaması şeklindeki bir teklife olumlu bakmıyorum” diye açıklamada bulundu.

Zenginlerin özveride bulunma zamanı geldi

Sendikacı Muzaffer Subaşı bir başka ülkeye avuç açmaktansa böyle bir desteğin daha doğru olacağını düşündüğünü, Türkiye’deki zenginlerin devletin borcunu ödemeleri gerektiğini söyledi. Toplanacak paraların bir kurala bağlanarak alınan borçlar için kullanılmasına şart olduğunu söyleyen Subaşı şöyle dedi: “Halk zaten vergi bulmuş durumda. Çoğu esnaf vergisini ödeyemiyor. Vatandaş asgari ücretle geçiniyorsa bir de evi varsa bundan bir destek talebinde bulunmak doğru olamaz. Ancak bu ülkede kazanan ve zengin olanlar artık üzerlerine düşeni yapmalıdır. Zenginler özveride bulunup devletin biriken borcunu kapanmasına yardımcı olmalı. Ekonominin kurtuluşu ancak böyle bir milli seferberlikle mümkün.”

Hükümet güven veremedi

Bu arada batık kredilerin geri alınması banka batıklarının mal varlıklarına el konularak alacaklarının tahsil edilmesini isteyen Subaşı, “Bankalardaki vurgunlar önlenmeli. Devlet şeffaf olmalı ve halka güven vermeli. Ancak hükümet geldiğinden beri bu güveni veremedi” diye konuştu.

Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *