ANASAYFA arrow right Yaşam

Okyanusların dibinde en az 14 milyon ton mikroplastik var

Okyanusların dibinde en az 14 milyon ton mikroplastik var
YAYINLAMA: 07 Ekim 2020 / 17.06
GÜNCELLEME: 07 Ekim 2020 / 17.06
İngiliz Uluslar Topluluğu Bilimsel ve Endüstriyel Araştırma Örgütüne (CSIRO) bağlı bilim insanlarının yeni bir araştırmasına göre, en az 14 milyon ton mikroplastiğin okyanuslarının dibinde olduğu tahmin ediliyor.

Avustralya'daki İngiliz Uluslar Topluluğu Bilimsel ve Endüstriyel Araştırma Örgütüne (CSIRO) bağlı araştırmacılar, sonuçlarını "Frontiers in Marine Science" dergisinde yayımladıkları araştırmada, okyanus derinliklerindeki plastik kirliliğinin tahminlerden çok daha büyük boyutlarda olduğunu gözler önüne serdi.

CSIRO, Avustralya'nın güneyindeki Büyük Avustralya Körfezi'nin 380 kilometre açıklarında ve 3 bin metre derinlikte altı farklı bölgeden okyanus tabanından örnekler topladı ve analiz etti.

51 örneğe bakan araştırmacılar, suyun ağırlığı hariç tutulduktan sonra, her 1 gram okyanus tortusunda 5 milimetreden küçük 1,26 mikro-plastik parça içerdiği sonucuna ulaştı.

14 milyon ton olabilir

Araştırmacılar, bu sonucun okyanus tabanında en az 14,4 milyon ton mikro-plastik bulunduğuna işaret ettiğini belirtti. Bu, okyanus tabanının, yüzeydeki plastik miktarından 34 ile 57 kat fazlası atığı barındırdığı anlamına geliyor.

Araştırmaya önderlik eden okyanus bilimci Justine Barrett, okyanuslara ulaşan plastik atıkların burada çözüldüğünü ve ayrışan mikro parçaların okyanus tabanına çöktüğünü anımsatarak, "Okyanus derinlikleri dahi plastik kirlilikten etkileniyor" diyor.

Hardesty: Sorunu kaynağında bitirmeliyiz 

CSIRO'da baş araştırmacı ve Frontiers in Marine Science dergisinde yayınlanan araştırmanın yazarlarından biri olan Dr. Denise Hardesty ise İngiltere Guardian gazetesine verdiği demeçte bu kadar uzak bir yerde ve bu kadar derinliklerde mikroplastik bulmanın tehlikesine dikkat çekiyor:

“Dünyanın neresinde olursanız olun, araştırma plastiklerin her yerde bulunabileceğine işaret ediyor. Bu, mikroplastiklerin su sütununun tamamında olduğu anlamına geliyor. İçinde yaşadığımız dünya hakkında düşünmemizi de sağlıyor. Okyanusun büyük bir çöp çukuru olmadığından emin olmalıyız. Ayrıca bu araştırmanın sonuçları sorunu kaynağında bitirmemiz gerektiğini bize söylüyor.”

Tüketici ürünleri 

Hardesty, plastik parçalarının kaç yaşında olduğunu veya bir zamanlar ne tür bir nesnenin parçası olduklarını bilmenin mümkün olmadığını, ancak mikroskop altındaki parçaların şeklinin bir zamanlar tüketici ürünleri olduğunu gösterdiğini de aktardı.

Okyanus tabanındaki mikroplastiklerin ağırlık tahminlerinin yüzeydekinin 34 ile 57 katı arasında olduğuna ilişkin tahminleri de değerlendiren Hardesty, tahminlerde eksiklikler olduğunu ancak bunların mevcut en iyi bilgilere dayandığını söylüyor.

Hardesty, okyanus tabanındaki plastik miktarının, salınan tüm plastiklere kıyasla nispeten küçük olduğunu da ifade ettiği açıklamasında, “Bu da derin deniz çökeltilerinin şu anda plastikler için önemli bir dinlenme yeri olmadığını gösteriyor” diyor.

Bu kuşağın en önemli çevre problemi

Bilim insanları plastik kirliliğini bu kuşağın en önemli çevre problemlerinden biri olarak görüyor. Plastik kirlilik, doğal çevreyi ve canlı yaşamını yok olma tehlikesiyle karşı karşıya bırakırken insan sağlığı için de ciddi riskler ortaya çıkarıyor.

Dünyada plastik tüketimi ve buna bağlı olarak plastik atıklar giderek artıyor. Bilim insanları mevcut eğilimin sınırlanması halinde dahi 2040 yılında dünyada karalar ve denizlerdeki plastik atık miktarının 710 milyon tona ulaşacağını tahmin ediyor.

Eylül ayında yapılan bir araştırma, 2016 yılında 19 milyon ila 23 milyon ton plastiğin hem nehirlere hem de okyanusa karıştığını tahmin ediyor.

Science dergisinde daha önce yapılan bir araştırma ise, her yıl okyanuslarda yaklaşık 8,5 milyon ton plastiğin kaldığını, başka bir çalışma da okyanus yüzeyinde yüzen 250 bin ton plastik olduğunu tahmin ediyor.

Mikroplastik nedir ve nasıl sonuçları olabilir?

5 milimetre (mm) veya daha küçük çapta olan plastik atıklar mikroplastik olarak anılıyor. Çoğunlukla da daha küçük parçalara ayrılan daha büyük plastik parçaların sonucu oluşuyor.

Dünyada su yollarına ve okyanusa atılan plastiğin kök salması, büyük bir uluslararası zorluk olarak ortaya çıkıyor.

Daha büyük plastikler vahşi yaşamı da engelleyebilir. Mikroplastikler ve hatta daha küçük parçalar planktonlardan balinalara kadar birçok hayvan türü tarafından tüketilebilir.

Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *