Eğitim Sen Gaziantep Şube Başkanı Ömer Parlakçı, “26-27 Haziran tarihlerinde yapılacak olan YKS, öğrencilerimizin yaşamı ve geleceği açısından belirleyici öneme sahip. Salgın koşullarının devam ettiği, bulaş ve yayılma riskinin sürdüğü bir dönemde, ne kadar önlem alındığı söylenirse söylensin, sınava katılacak öğrenciler ve onlarla birlikte okullara gelecek velilerin ciddi kaygıları bulunuyor” dedi.
Haksızlıklar ve adaletsizlikler yaşanacak
Salgın koşullarında eğitim-öğretimin bütün eksikliklerine rağmen uzaktan yapılmaya çalışıldığını, çok sayıda öğrencinin uzaktan eğitime erişimde ciddi sorunlar yaşandığı bir dönemde, YKS gibi sınavların kapsamında değişiklik ya da seyreltme yapılmayarak öğrencilerin bütün örgün eğitim müfredatından sorumlu tutulmasının yeni haksızlıkları ve adaletsizlikleri beraberinde getireceğini belirten Parlakçı, “Bu durum, uzaktan eğitime erişemeyen, müfredatı takip edemeyen çok sayıda öğrenci açısından ciddi bir adaletsizlik yaratacak, uzaktan eğitime erişim imkânı olmayan öğrencilerin aleyhine olacak” ifadelerini kullandı.
Parklakçı, eğitimde uzun yıllardır var olan eşitsizliklerin, salgın ve uzaktan eğitim sürecinde daha önce hiç olmadığı kadar derinleştiği tespitini yaptı. “Özellikle sosyoekonomik durumu iyi olmayan yoksul aileler, tarım işçisi çocuklar, özel eğitim kapsamındaki çocuklar, anadili farklı olan çocuklar ve diğer dezavantajlı gruplar uzaktan eğitime büyük ölçüde ulaşamamış, MEB gerekli adımları atmadığı için fiili olarak sistemin dışına itilmiştir. MEB salgının başından itibaren eğitimde dezavantajlı grupların yaşadığı erişim sorununa kalıcı çözümler üretememiştir. Aradan 15 ay geçmesine rağmen, hala çok sayıda öğrencinin uzaktan eğitime erişimde çok ciddi sorunlar yaşadığı bir dönemde her şey yolundaymış gibi hareket etmek doğru değildir. Yüz yüze eğitimle kıyaslanamayacak kadar dar ve sınırlı olanaklarla yapılan uzaktan eğitimde ve canlı derslerde, bilgisayarı, interneti ve hatta televizyonu olmadığı için derslere katılamayan öğrencileri yok saymak, müfredatı yüz yüze eğitime göre değerlendirmek büyük bir haksızlık olacak” açıklamasını yaptı.
Çok yönlü bilgi ve beceri kazandırıcı, nitelikli bir eğitim anlayışı benimsenmeli
Eğitim Sen Gaziantep Şube Başkanı Ömer Parlakçı, konuşmasını şu cümlelerle bitirdi: “Eğitim sistemi çocuklarımızı ve gençlerimizi gerçek anlamda eğitmemekte, sadece yapılacak sınavlara hazırlamaktadır. İlkokuldan itibaren üniversiteye kadar yapılan sınavlarda çocuklarımız ve gençlerimiz resmen yarıştırılırken, okulda ve günlük yaşamda birbiriyle rekabet etmeleri istenmektedir. Sınavlar üzerinden yapılan eleme ve yönlendirmeler, zaten eşit ve adil olmayan bir eğitim sistemi içinde özellikle yoksul emekçi çocukları, kız çocukları ve anadili farklı olan çocuklar açısından yeni eşitsizlikler ve adaletsizlikleri beraberinde getirmektedir. İlköğretimden başlayarak üniversiteye kadar, sürekli olarak yapılan sınavlara endekslenmiş bir eğitim sisteminin nitelikli olması mümkün değildir. Öncelikli olarak yapılması gereken, öğrencilerimizi sınav cenderesinden kurtarmaktır. Kapitalizmin dayattığı ‘Piyasacı eğitim’ anlayışının tipik bir örneği olan bu anlayış derhal terk edilmeli, öğrencileri birbiri ile rekabet eden değil, onları geliştiren, çok yönlü bilgi ve beceri kazandırıcı, nitelikli bir eğitim anlayışı benimsenmeli.” Hüseyin Karataş