ANASAYFA arrow right Yaşam

Ödül gibi cezalar kadın cinayetlerine zemin hazırladı, katilleri korudu

Ödül gibi cezalar kadın cinayetlerine zemin hazırladı, katilleri korudu
YAYINLAMA: 19 Eylül 2021 / 19.03
GÜNCELLEME: 19 Eylül 2021 / 19.14
Gaziantep Demokratik Kadın Platformu, 19 Eylül 2017 yılında yaşadığı evde özel hareket polisi Fatih Burak Aykul tarafından silahla vurularak öldürülen Feray Şahin’in ölüm yıl dönümü dolayısıyla Yeşilsu’da anma etkinliği düzenledi

Suzan Uzpak, “Biz kadınları korumakla görevli devlet kadın katillerine caydırıcı cezalar vermek yerine ödül gibi cezalar ile yeni kadın cinayetlerine zemin hazırladı, katilleri korudu. Feray’ı katleden Fatih Burak Aykul ödüllendirilen katillerden sadece biri. Ama 1894 kadın sayılardan ibaret değildi. Hepsi birer yaşam, birer insandı. Hepsinin birer hikayesi vardı. Yaşamlarından koparılan bin 894 kadın. Son 4 yılda katledilen bin 894 kadın, kadın mücadelesine rağmen katledildi” tespitini yaptı.  

İstanbul Adli Tıp Kurumundan gelen raporda Feray’ın katledilmiş olması kesinleşse de delillerin soruşturma sırasında toplanmadığını, karartıldığını ve yargılama sürecinde talep edilmediğinden Fatih Burak Aykul’un 5 yıl 3 ay gibi vicdanları yaralayan bir ceza aldığını ancak bu cezanın da 1.5 yıllını hapis yattıktan sonra mahkeme kararı ile serbest bırakıldığını açıklayan Uzpak, “Dosya 28 Şubat 2019 ‘dan beri Yargıtay’da. Aile 4 yıldır katledilen çocukları ve tüm kadınlar için adalet arayışında. Adalet sağlanmadığı gibi Fatih Burak Aykul geçen Nisan ayında baba Bekir Şahin hakkında kendisine “katil” dediği için suç duyurusunda bulundu. Fatih Burak Aykul babaya suç duyurusunda bulunma cesaretini erkek egemen zihniyet ve iktidardan alıyor” diye açıklamada bulundu.  

İktidar, kadın hareketini muhalif güç olarak görüyor 

İktidarın, kadın hareketini muhalif güç olarak gördüğünü ve kadın kazanımlarına saldırmaktan geri durmadığını kaydeden Uzpak, “Yılların emeğinin, kadın mücadelesinin kazanımı olan İstanbul Sözleşmesinden tek adam imzası ile 19 Mart 2021’de çekildi. 19 Mart’tan beri alanlarda, sokakta, evde, iş yerinde İstanbul Sözleşmesinden vazgeçmiyoruz diyen kadınlara rağmen tek adam rejimi geri adım atmadı ve Türkiye 1 Temmuz 2021’de sözleşmeden resmen çekilmiş oldu” değerlendirmesini yaptı.  

İstanbul Sözleşmesi tekrar yürürlüğe girene kadar alanlardayız 

Suzan Uzpak, konuşmasını şu cümlelerle bitirdi: “İstanbul sözleşmesi etkin bir şekilde uygulanmış olsaydı Feray bugün bizimle burada olacaktı, İpek Er’e tecavüz ederek intiharına neden olan Musa Orhan tutuklanacak ve kendisine tecavüzcü diyenlere soruşturma açmayacaktı, Aleyna Çakır cinayetinin baş şüphelisi Ümitcan Uygun tutuklanmış ve Esra Hankulu belki de yaşıyor olacaktı. İstanbul sözleşmesi etkin bir şekilde uygulanmış olsaydı intihar süsü verilen kadın cinayetleri araştırılacak katiller cezalandırılmış olacaktı. İstanbul sözleşmesinin etkin bir şekilde uygulanmasını engelleyen iktidar ve iktidar destekçileri tüm bu cinayetlerin sorumlusudur. Biz kadınlar yaşamlarımızdan, İstanbul Sözleşmesinden vazgeçmiyoruz. Feray’ın, Duygu’nun intihar süsü verilmiş tüm kadın cinayetlerinin katilleri caydırıcı ceza alana kadar, İstanbul Sözleşmesi tekrar yürürlüğe girene kadar alanlardayız.” Hüseyin Karataş  

Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *