Gıda Mühendisleri Odası Gaziantep İl Temsilcisi Onur Aydın, konuyl ilgili açıklamasında yerli tarımsal kalkınma hamlesinin gecikmeden yapılması gerektiğini söyledi. “Neoliberal politikalardan vazgeçilmeli, yerli tarım teşvik ve desteklerle cazip hale getirilmeli. Tarımsal üretimin anavatanı olan Anadolu temel gıda malzemelerinde dışa bağımlı hale gelmemeli. Çiftçinin mazot, gübre, ilaç ve tohum gibi giderlerinden vergi alınmamalı. Kırsala göç cazip hale getirilmeli ve yerli üreticinin bitmesine neden olacak ithalata gümrük vergisi sıfırlama uygulamalarından derhal vazgeçilmeli” dedi.
Buğdayda yüzde 45, arpada yüzde 35 ve mısırda yüzde 25 olan ithalat gümrük vergisinin sıfırlandığını kaydeden Aydın, ayrıca nohut, mercimek, yulaf ve çavdarın da sıfır gümrük vergisiyle ithal edileceğini hatırlattı. “İthalatta vergi indirimi zaman zaman uygulanabilecek politikalar arasında olsa da yerli üretimi olan ürünlerde vergiyi sıfırlamak yerli üreticiyi büyük ölçüde olumsuz etkileyecek, kısa vadede temel gıdalara erişimi kolaylaştıracak gibi görünse de orta ve uzun vade de yerli üreticilerin rekabet gücü kaybetmesine ve dolayısıyla bu ürünlerin üretilmemesine yol açacak kritik ve tehlikeli bir hamle” uyarısı yaptı.
İl Temsilcisi Aydın, “2019 yılında 0,912 TL’den satılan mısır, 2021 yılında yüzde 100’den fazla artış göstermiş ve 1,905 TL’ye çıkmıştır. Yine 2019 yılında 1,416 TL kilogramdan satılan buğday 2021 yılında 2,70 TL fiyatına çıkarak yüzde 100’e yakın artış göstermiştir. Düşük orta gelirli çalışanın, memurun ve emeklinin gelirlerinde cüzi artışlar olurken temel gıda fiyatlarına 2 yılda gelen yüzde 100’e yakın zamlar tüketicinin gıdalara erişimini zorlaştırmış ve hükümet yetkililerinin bu duruma müdahalesini zorunlu kıldı” ifadelerini kullandı.
Ülkemizin gıda egemenliğinde zafiyetler oluşacak
Buğday üretiminde uzun yıllardır istikrarlı bir politika sergileyen Rusya’nın birçok ülkenin buğday tedarikçisi konumuna geldiğini sözlerine ekleyen Gıda Mühendisleri Odası Gaziantep İl Temsilcisi Onur Aydın, konuşmasını şöyle tamamladı: “Rusya son 20 yılda buğday üretimini 34 milyon tondan ortalama 80 milyon tona çıkarırken, Türkiye aynı dönemde 20 milyon ton olan ortalama üretiminde ciddi bir artış sağlayamadı ve adeta yerinde saydı. Tahıl deposu ve tarım cenneti olan ülkemizdeki üreticinin maliyetlerini düşürmeyip, ithal gıdaya bel bağlayarak, atalarımızın dediği gibi ‘Dimyata, prince giderken evdeki bulgurdan olacağız’. Tohumu ithal, ilacı ithal, mazotu ithal olan ve bu girdilere yüksek vergi ödeyen çiftçimiz sıfır ithalat vergisiyle gelen ürünlere rakip muadil olamayacak, maliyetlerinin altında satış yapmaya mecbur bırakılacaktır. Bu durum zaten can çekişen çiftçiliği uzun vadede olumsuz etkileyecek ve ülkemizin gıda egemenliğinde zafiyetler oluşturacak.” Hüseyin Karataş
RSS