Birçok sektörde işlerin % 50-60 oranında azalmasına ve esnafın, iş adamının büyük sıkıntı çekmesine karşın, Gaziantep ekonomik krizi atlattı şeklindeki açıklamaların gerçeği yansıtmadığı vurgulandı. Esnafın taksitlendirmeyi vergi ve elektrik borcunu bile ödeyemediğine dikkat çekilirken, vergi çeşitlerinin ve oranının fazla olmasının işleri daha da kötüye götürdüğü ifade ediliyor.
Hükümetin acemi olduğunu ve acemice alınan kararların büyük bedeller ödeteceğini söyleyen Trikotajcılar Derneği Başkanı Mahmut Yıldırım, “Ekonomiyi kayıt içine alacağız diyorlar, kayıt içerisindeki imalatçı sektörünü cezalandırıyorlar” diyerek, hükümeti sektörün önünü tıkamakla suçladı.
Dış pazarda eşit olmayan
koşullarla mücadele ediyoruz
Dünya ticaret normlarında mal üretmeye ve satmaya çalıştıklarını ve teşvikten çok kösteklediklerini belirten Yıldırım, “Esnafımız, 12.000 çalışanıyla triko sektörünün %60 beşini elinde bulunduruyor. Ürünlerimiz İstanbul’da bulunan ihracatçılar kanalıyla dünya pazarına açılıyor. Çin, Tayvan, Hindistan, Tayvan Suriye gibi ülkelerle eşit olmayan şartlarda pazar mücadelesi veriyoruz. Rakiplerimiz devlet desteği ile pazarda yerini alırken, devletin eli bizim yakamızdan düşmüyor. Onlar KDV ödemiyor, biz üretim yaptığımız için % 18 KDV ödüyoruz. Onlar sanayide ucuz elektrik kullanırken biz elektriğe daha fazla para ödüyoruz. Bunları artık kabullendik, bizim sorunumuz acemi hükümetlerin acemice çıkardığı yasalar” diye konuştu.
Ben askerlik yapmıyorum
Türkiye’deki yasaların dünyada benzerin olmadığını söyleyen Yıldırım, “Rekabet halinde olduğumuz ülkelerde devlet teşviki ile üretim yapılırken, biz acaba önümüzdeki günlerde devlet hangi engelleri getirecek endişesini taşıyoruz. Üretim yapan imalatçı askerlik yaptırılıyor. Ben birinci askerliğimi Gençliğimde yaptım. Şimdi ise üretim yaptığım için, Türkiye pazarının %60 beşini elimizde bulundurduğumuz için, bu ürünlerin haksız rekabet şartlarında dünya pazarında rekabet edilmesi için çalışırken ikinci askerliğimi yapıyorum” dedi. Trikotajcılar Derneği Başkanı Mahmut Yıldırım, bu ekonomik ortamda devletin çarkına döndürmeye çalışan insanların üzerine daha fazla gitmesini sonuçlarını düşünmek bile istemediğini belirtti.
Yılmaz, “Devlet 17 çeşit vergi ve benzeri dünya piyasalarında olmayan yasalara yakamızdan tutmuş bırakmıyor. Kayıt içindeki üreticinin üzerine bu kadar giderseniz olabilecekleri gözümüze önüne getiremiyorum” dedi.
Faiz koşullu değil ihracat
koşullu destek istiyoruz
Yıldırım, “Devletin faizci zihniyeti bir kenara bırakması gerektiğini vurgularken de devlet imalat sektöründeki imalatçıya faizle değil, ihracat yükümlülüklerini yerine getirip, getirmediğine göre kredilendirme yoluna gitmeli. Çantamızda paramız olursa, dış pazarda rekabet gücümüz daha da artar. Bugün Türkiye pazarının %60 beşini elimizde tutuyoruz, kredilendirme teşvikiye yönelik olursa yarın dünya pazarında önemli bir konuma geliyoruz. Biz devletten açıkça şunu istiyoruz. Üretici olarak 100 milyar TL kredi istediğimiz de önümüzde %30-40 civarında faiz geliyor. Biz diyoruz ki üretici bir yıl içerisinde yapacağı ihracatı taahhüt etsin, bunu gerçekleştiremezse faiz alınsın, yok hedefine ulaşırsa faiz alınmasın. Bu rekabet gücümüzü artırır “diye konuştu.
Mevsim şartları nedeniyle sektörün stok çalıştığını belirten Yıldırım, “Sektör olarak zor günler geçiriyoruz. Ekim, kasım aylarında sektörün düzeleceği umuduyla çalışmalarımız aralıksız sürüyor. Şu anda kışa hazırlık yaparak, stok çalışıyoruz. İşçilerimizin maaşını, sigortasını ödeyemez duruma geldik” dedi.
RSS