ROYAL Halının 6 Ekim, Naksan Plastiğin ise 20 Ekim tarihinde ihaleye çıkarılacağını açıklayan Başkan Gülal, “22-23 yerli ve yabancı firma şartname aldı, süreci inceliyorlar. Gaziantep’ten talep var, ama ağırlıklı Gaziantep dışından. Hem Avrupa hem de Asya’dan süreci ciddi takip eden alıcılar var” dedi.
Naksan plastiğin bankalara 400 milyon dolar borcu var
Gülal, “Naksan plastiği 1.2 milyar TL muammel bedelle ihaleye çıkaracağız. Bugün itibariyle bankalara borcu yaklaşık 400 milyon dolar. İhale bedelinin tamamı bankalara olan borcu dahi kapatmıyor. Royal Halının 6 Ekim’de ihalesi yapılacak. Bu şirketimizde 692 çalışanımız var ve TİP ile korumaya alarak bu şirketleri ayakta tuttuk. Hem istihdamın sürmesini, hem ekonomik devamlılığını hem de şirketin değerin azalmasını önledik. Nakpilsa'yı 315 milyon lira olarak ihaleye çıkarırken, Royal halıyı da 353 milyon TL olarak ihaleye çıkardık” dedi.
Devraldığımız şirketler milletimizin emanetidir
15 Temmuz’dan sonra FETÖ aidiyeti ve iltisakı tespit edilen şahıslara ait varlıkların TMSF kayyumunda devredildiğini ve TMSF kayyumunda yönetilen 810 şirketin bulunduğunu söyledi. “30 Haziran itibariyle özkaynak büyüklüğü 26.7 milyar, aktif büyüklüğü 63.4 milyar seviyesinde ve çalışan sayımız da 40 bin 373. Devraldığımız şirketler milletimizin emanetidir, istihdam yaratmaya, katma değer üretmeye ve ekonomik anlamda hizmet etmeye devam edecekler. Aktif olarak devraldığımızda 41 milyar TL büyüklük şu an itibariyle 63.4 milyar seviyesine geldi ve şirketler aktif olarak yaklaşık yüzde 50 büyüdüler” ifadelerini kullandı.
Finansal olarak bu yapının sürdürebilir ihtimali yok
Eylül 2016 yılında Naksan Grubuna ait 43 şirkete TMSF’nin kayyum olarak atandığını, geldiklerinin fabrikaların kapalı ve çok ciddi sermaye açığının olduğunu belirten Gülal, “Buna rağmen işletme sermaye açığını çözerek fabrikaları çalıştırmaya başladık ve bu fabrikalar TMSF kayyumunda tarafından yönetilmeye başlandığı andan itibaren ekonomimize değer katmaya başladılar. Bu grubun temel özelliği içi boşaltılmış bir grup olmasıdır. Bugün itibariyle bankalara 2.8 milyar TL borcu var. Bunun içerisinde 433 milyon Euro kredi dahil değil, bu parayı da dahil edersek, grubun yaklaşık 7.2 milyar TL borcu var. Yani finansal olarak bu yapının sürdürebilir ihtimali yok” tespitini yaptı.
Başkan Gülal, “Grubu devraldığımızda aktif olarak 8.4 milyar TL seviyesinde iken, şimdi 12.6 milyar TL seviyesinde ve yaklaşık yüzde 50 büyüdü. Ama burayı TİP koruması altında çalıştırdık. TİP koruması, 5413 sayılı kanunun TMSF’ye verdiği özel bir yetki. Bu yetkiyi sürdürdüğümüzde aktif olarak büyüyor ama o süreçte borçlarını ödemediğimiz için öz kaynakları da ister istemez karlılık üretemediğimizden eriyor. Dolaysıyla negatif öz kaynağa sahip bir grubumuz var. Grubumuzda 3 bin 575 kişi çalışıyor, 30 Haziran itibariyle cirosu 995 milyon TL. Özellikle plastik tarımı pandemi sürecinde pozitif etkilenen şirketlerimizdendi. Dolaysıyla iyi bir ciro yakaladılar. Geçen yılı 1.2 milyar TL olarak kapatırken, bu yıl bu rakamın çok üzerinde ciroyla kapatacağız” ifadelerini kullandı.
TİP korumasına almasaydık Naksan diye bir grup yoktu
Naksan Plastik Firmasının, 3 bin metrekaresi kapalı olmak üzere 400 bin metrekarelik alanda faaliyet gösterdiğini kaydeden Gülal, “Burası Ortadoğu’nun en büyük plastik fabrikalarından. Buraları TİP koruması altında çalıştırıyoruz. Bu istihdamın, şirketin devamlılığını ve şirketin değerinin kaybedilmesinin önlenmesi sağlanıyor. Yani bu korumayı almasaydık bugün Naksan diye bir grup yoktu” diye açıklamada bulundu.
Borç ve faiz yükü nedeniyle bu şirketin net kar elde etme şansı yok
“Faaliyet karı üretiyoruz, fakat bankalara ve piyasaya olan borç ve faiz yükü nedeniyle bu şirketin net kar elde etme şansı yok” ifadelerini kullanan TMSF Başkanı Muhiddin Gülal, konuşmasına şöyle devam etti: “Finansal olarak sürdürülebilir bir yapı değil. Faaliyet karlılığı geçen yılı 199 milyon TL olarak kapatırken, Haziran itibariyle de 130 milyon TL’lik bir faaliyet karı gerçekleştirdi.” Hüseyin Karataş
RSS