ANASAYFA arrow right Ekonomi

Müteahhitin 1 milyona sattığı dairenin içinde çimentonun bedeli 7-9 bin lira

Müteahhitin 1 milyona sattığı dairenin içinde çimentonun bedeli 7-9 bin lira
YAYINLAMA: 15 Eylül 2021 / 20.53
GÜNCELLEME: 15 Eylül 2021 / 20.53
Çimento sektörünün yüzde 94’ünü temsil eden TÜRKÇİMENTO’nun geleneksel hale gelen Anadolu Buluşmaları Gaziantep’te yapıldı. Gaziantep’teki buluşma TÜRKÇİMENTO Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Yücelik, Başkan Vekili Adil Sani Konukoğlu ve Başkan Yardımcısı Nihat Özdemir’in katılımıyla yapıldı

TÜRKÇİMENTO Yönetim Kurulu Başkan Vekili Adil Sani Konukoğlu, TÜRKÇİMENTO Yönetim Kurulu Başkan Vekili Adil Sani Konukoğlu, Gaziantep’in her zaman Türkiye ekonomisine katkı veren bir şehir olduğunu hatırlatarak, “180 ülkeye ihracat yapan şehrimiz halen 9,5 milyar dolar ihracatla Türkiye’nin en büyük 5. İhracatçı şehri. Hedefimiz bu yılsonunda 10 milyar doları yakalamak. Kullandığınız her şeyde mutlaka bir Gaziantep imzası vardır. Dünyada maske kumaşı sıkıntısı yaşanırken Gaziantepli sanayiciler maske kumaşı üreterek Türkiye’nin rahat nefes almasını sağladı. Hedefimiz 10 milyar doları bu yıl yakalamak” dedi.

Konut fiyatının içinde çimentonun maliyeti oldukça kısıtlı

Çimento sektöründe son yaşanan gelişmeleri de değerlendiren Adil Sani Konukoğlu, “Çin’de çimento 70 dolar, Türkiye’de fabrika çıkış fiyatı 340 lira. Bugün 150 metrekare bir dairede temeli, bahçesi dahil 70 metreküp beton harcanıyor. Beton ortalama metreküp fiyatı ise 300 lira. Yani toplam 21 bin lira yapıyor. Burada çimentonun payı da en fazla yüzde 33-35. Müteahhitlerin 1 milyona sattıkları dairenin içinde çimentonun bedeli 7-9 bin lira. Dolayısıyla konut fiyatının içinde çimentonun maliyeti oldukça kısıtlı” diye konuştu. 

İnşaatçılar fabrika kuracakmış gelsinler biz fabrikaları satalım

Adil Sani Konukoğlu, “İhracatı durdurursanız eksik kapasite çalışırsınız, üretim düşer. Birim başı maliyet daha da artar. İnşaatçılar fabrika kuracakmış gelsinler biz fabrikaları satalım. Olduğu gibi devretmeye hazırız yatırdığımız parayı bize verin yeter ki” dedi. Nihat Özdemir de ihracata getirilecek bir kısıtlamanın yabancı sermayeyi üzeceğine dikkat çekerek, bunun Türkiye ekonomisi açısından da sıkıntı yaratacağını söyledi. 

Her yerde üretime hazır fabrikalarımız var

Çimento sektörünün temsilcileri, son günlerde yaşanan maliyet-fiyat tartışmasına da değinerek, dünyada en ucuz çimentonun Türkiye’de satıldığına dikkat çekti. Konuşmacılar, çimento ihracatına getirilmesi düşünülen ihracat kısıtlamasının ise Türkiye’de zaten düşük olan kapasite kullanımını daha da azaltarak maliyetleri yukarı çekebileceği uyarısında bulundu. 
Çimento ihracatının durdurulması konusunu değerlendiren Fatih Yücelik, sektörün ihracata büyümeyi hedeflediğini hatırlatarak, “Sektörün fazla tonajı var. İç pazardaki tüketim belli. İhracata bir kısıtlama getirilmesi halinde fabrikalar tonajlarını düşürmek zorunda kalırlar. Matematiksel olarak değerlendirildiğinde bu maliyetlerin artması demektir. Biz tam kapasite üreterek içerdeki maliyeti de düşürmeye çalışıyoruz. İhracata mal veremezsek oluşacak maliyetlerin iç piyasa fiyatlarına yansıması muhtemeldir. . Sektörün kapasite kullanım oranı yüzde 60-70 arası… Kullanılmayan kapasite %30 - 40 civarı. Proje üretilsin biz Türkiye’ye yeteriz. Her yerde üretime hazır fabrikalarımız var” diye konuştu.

TÜRKÇİMENTO Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Yücelik, Anadolu Buluşmaları’nda yaptığı konuşmada, Türkiye’nin yaklaşık 115 milyon ton toplam kapasiteyle Avrupa’nın en büyük ve Dünya’nın ise 5. büyük üreticisi ve dünyanın en büyük 2. ihracatçısı olduğunu hatırlatarak, şunları söyledi: “Son 10 yılda, sektörümüz 2 milyar dolara yakın yeni fabrika yatırımı yaparak üretim kapasitesini 2 katına çıkardı. Bu dönemde inşaat sektörünün ihtiyacı olan çimento tamamen yerel üretimden karşılandı. Çimento sektörü, 2020 sonu itibariyle 55’i entegre 76 tesis ile 17.200 kişiye istihdam sağlıyor. Sektörümüzün iç piyasa cirosu yaklaşık 1,7 milyar $, ihracat geliri ise 1,1 milyar dolar.”  
Çimento sektörünün toplam maliyet kalemlerinin yaklaşık % 80’ini ithal girdilerin  ve elektrik maliyetinin oluşturduğuna dikkat çeken TÜRKÇİMENTO Yönetim Kurulu Başkanı Yücelik, maliyetlere ilişkin şu bilgileri verdi: “Sektörümüzün yakıt tedarikinde ithalata olan bağımlılığı da oldukça yüksek. Çimento sektörü birincil yakıt ihtiyacının %90’dan fazlasını petrokok ve ithal kömürden karşılanıyor. Üretimde yoğun olarak kullanılan fosil yakıtların nerdeyse tamamı (%92) ithal ediliyor, yani dövize endeksli. 2021 yılı Ağustos ayında petrokok fiyatları geçen yılın Ağustos ayına göre %270 artarken, elektrik ve ithal kömür fiyatları sırasıyla %62 ve %197 artış gösterdi.  Yine 2021 yılı Temmuz ayında Yerli Linyit %43 oranında arttı. 2020 Ağustos ayında 7,27 TL olan dolar kuru ise 8,49 TL’ye yükseldi. Tüm bu gelişmelere rağmen sektör, çimento fiyatlarını maliyet artışının çok daha altında bir noktada tutma fedakârlığını gösterdi. Bu dönemde çimento fiyatlarındaki artış, maliyet artışlarının çok daha altında kaldı. Ancak bu gelişmeler yaşanırken, sektörümüz maalesef inşaat sektöründe yaşanan fiyat artışlarının sorumlusu gibi gösteriliyor.”
TÜRKÇİMENTO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Nihat Özdemir, son günlerde yapılan tartışmalarda gerçekliği olmayan açıklamaların yapıldığını, kamuoyunun bu konuda yanıltıldığını iddia ederek, “Biz maliyetlerin matematiğini her platformda tartışmaya hazırız. Burada medyadan da isteğimiz söyleneni peşin doğru kabul etmemesi araştırmasıdır”  

Çimento fiyatlarındaki tartışmada ana sebep döviz

Ekonomi finans yazarı Abdurrahman Yıldırım toplantıda yaptığı konuşmada, “Çimento fiyatlarındaki tartışmada ana sebep dövizdir. Dolar kurudur. Son 8 yılda %77 değer kaybetti TL. 2013 yılı ortalama dolar kuru ve 2021 yılı OVP 8.30’luk dolar kuru. Her yıl %10 değer kaybetti. Bu enflasyonu fırlatıyor. Kur artışında beraberinde enflasyon artışı ve diğer faktörlerle ülke olarak yatırım raytingimizi de kaybettik. Yatırım yapılabilir seviyede 4 sıra geriledik.  %77 değer kaybeden bir ülkede kim nasıl yatırım yapsın. Maalesef Türkiye ithalat yapmadan üretemiyor. Hammadde ithal edinip üretimin içinde kullanılınca, kur artışı tüm üretimin içine yayılıyor. Sorunlar bütüncül yaklaşımla ele alınıp yerli üretime ağırlık verilebilirse çözülebilir” diye konuştu. 
Gazeteci Vahap Munyar da, hükümetin çimento sektörü başta olmak üzere ekonomide dinamizmin önünü açacak şekilde adımlar atması gerektiğini düşündüğünü söyledi. Munyar, “Hammadde ve ara mal ithalatıyla birlikte enflasyon da ithal ediyoruz. Bu bizi de daha zorlar noktaya geliyor” dedi. 

Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *