ANASAYFA arrow right Yaşam

Milyonlarca insan hayatlarını alt üst eden sorunların çözülmesini bekliyor

Milyonlarca insan hayatlarını alt üst eden sorunların çözülmesini bekliyor
YAYINLAMA: 06 Ekim 2020 / 20.56
GÜNCELLEME: 06 Ekim 2020 / 21.04
KESK Dönem Sözcüsü Ömer Parlakçı, “İçiçe geçen ekonomik, siyasal, sosyal sorunların hepimizin yaşamını derinden etkilediği zor bir süreçten geçiyoruz.

Pandemi ve pandemi ile her geçen gün daha derinleşen ekonomik krizle artan işsizlik ve hayat pahalılığı halkın, emekçilerin, işçilerin gündeminin en başında yer almaya devam ediyor. Milyonlar, insanca yaşamanın ve insanca çalışmanın her gün daha da zorlaştığı koşullarda hayatlarını alt üst eden sorunların çözülmesini bekliyor” diye konuştu.

Kamu kaynakları talan edilircesine yandaşlara akıtılmaya devam ediliyor

KESK Gaziantep Şubeler Platformu, 2021 yılı bütçesine dönük basın toplantısı düzenledi. Toplum sağlığının ciddi bir tehdit altında olduğu pandemi ile birlikte derinleşen kriz ortamında emekçilerin ve dar gelirlilerin yok sayıldığını belirten Parlakçı, “Pandemiden, krizden en çok etkilenen dar gelirli, yoksul kesimleri koruyucu politikalar geliştirmek yerine sermayenin, patronların yüzü güldüren, kamu kaynaklarının talan edilircesine yandaşlara akıtılmasına devam edilmektedir.  İktidar, İşsizlik Fonundan, Merkez Bankasının “kefen parası” olarak nitelendirilen ihtiyaç akçesinden, Varlık fonuna aktarılan kamu sigortalarından sonra gözünü şimdi de Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) fonu birikimlerine dikti” ifadelerini kullandı.

Ağırlaşan kriz koşullarında iğneden ipliğe gelen zamlarla maaşlar eriyor

Parlakçı, pandemi ile ağırlaşan kriz koşullarında iğneden ipliğe gelen zamlarla maaşların erimeye devam ettiğini hatırlatırken, “Son bir yıl içinde doğalgaza yüzde 34, elektriğe ise son 15 ay içinde yüzde 40 zam yapılmıştır. Halkın en temel tüketim maddesi olan ekmek fiyatı son iki ay içinde yüzde 20 zamlanmıştır. 2019 yılı Temmuz ayında 1 dolar 5. 63 TL’ye karşılık gelirken bugün 1 dolar 7. 8 TL seviyesini aşmıştır. Buna göre son 14 ay içinde Türk Lirası dolar karşısında yüzde yüzde 38,5 değer kaybetti” dedi.

Açlık sınırı yüzde 21, yoksulluk sınırı yüzde 20 artış gösterdi

Dört kişilik bir ailenin açlık sınırında yüzde 21, yoksulluk sınırında yüzde 20 artış yaşandığını anlatan Parlakçı, “Buna karşın son 18 ayda kamu emekçilerinin maaşlarında yaşanan artış ise enflasyon farkı ödemesi dahil sadece yüzde 15’de kalmıştır. Bu dönemde ortalama kamu emekçisi maaşı ile alınan dolar miktarı tam 100 dolar azalmıştır. Üstelik salgın süreci eğitim emekçilerinin ek ders ücretlerinin kesilmesinin, sağlık emekçilerinin ek ödemelerinden tasarruf edilmesinin, sözleşmeli, güvencesiz istihdamın artırılmasının fırsatı haline getirilmekte” şeklinde açıklamada bulundu.

Her türlü güvencesiz istihdam uygulamasına son verilmeli

KESK Dönem Sözcüsü Ömer Parlakçı, konuşmasını şu sözcüklerle bitirdi: “Bütçe hakkımız önündeki engellerin kaldırılmasını, ülke kaynaklarının kullanılmasında herkese ücretsiz, nitelikli, ulaşılabilir, anadilinde bir kamu hizmeti sağlanmasına öncelik verilmesini, kamu hizmetlerine ve yatırımlarına bütçeden ayrılan payın artırılmasını, ücretli kesimler olarak bizlerin omuzlarına yıkılan vergi yükünün hafifletilmesini, bunun için gelir vergisi adaletsizliğine son verilmesini, yaşamaya devam ettiğimiz mali kayıpların maaşlarımıza yapılacak ek artışlarla telafi edilmesini, maaşlarımızda yapılacak artışlarda yaşanan gerçek hayat pahalılığının-yoksulluk sınırında yaşanan artışın temel alınmasını, iş güvencemizi ortadan kaldırmayı hedefleyen her türlü güvencesiz istihdam uygulamasına son verilmesini, herkese güvenceli iş ve güvenli gelecek sağlanmasını, OHAL KHK’leri ile hukuksuz bir şekilde işinden ekmeğinden edilmiş olan KESK’Lİ ihraçların derhal işlerine iade edilmesini, Kıdem tazminatı fonu, zorunlu Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) ve Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi (TES)  dayatmalarından vazgeçilmesini, yıllardır tahrip edilen kamusal sosyal güvenlik ve emeklilik sistemimizin güçlendirilmesini, Başta ILO sözleşmeleri olmak üzere uluslararası sözleşmelerle, evrensel sendikal hak ve özgürlüklerle uyumlu, grev hakkı ile tamamlanmış gerçek bir toplu pazarlık sistemine geçilmesini  istiyoruz.” Hüseyin Karataş

Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *