ANASAYFA arrow right Ekonomi

Merkez Bankası'nın faiz kararı döviz kurlarındaki yükselişi durduramadı

Merkez Bankası'nın faiz kararı döviz kurlarındaki yükselişi durduramadı
YAYINLAMA: 27 Mayıs 2022 / 16.23
GÜNCELLEME: 27 Mayıs 2022 / 16.23
Dövizde yıl başından beri aralıksız süren artış TL'nin değer kaybını hızlandırdı. Dolar haftanın son günü 16.37 TL, euro ise 17.62 TL seviyesinden işlem görüyor.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) dün beklentilere paralel olarak yüzde 14 olan politika faizini sabit tuttu.

Yıllık enflasyonun yüzde 69.97'ye yükselmesi ve geçen aylardaki faiz indirimlerinin kur krizini tetiklemesi ardından TCMB, geçen ay olduğu gibi bu ay da politika faizinde değişikliğe gitmedi.

Kararın hemen ardından dolar ve euroda sınırlı da olsa yükseliş sürerken, euro bugün de güne yükselişle başladı.

Gün içinde en düşük 17,46 olan euro açılışından bu yana en yüksek 17,56'yı gördü.  Haftaya 16,80 ile başlayan euro 17,56'ya ulaşarak Türk Lirası'nın karşısında haftalık yüzde 4,67 değer kazandı.

Haftanın son gününde en çok aranan cümle, "Dolar Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası kararından sonra ne kadar oldu, dolar yükselmeye devam eder mi ve dolar 20 lira olur mu" soruları oldu. Arz ve talebin kamu kontrolünde yönlendirildiği belirtilen döviz piyasasında, yeni döviz kaynağı olmadan kurda dengenin nasıl sağlanacağını sorgulanmaya devam ediyor. Uzmanlar yeni bir döviz kaynağı olmadan dolar/TL'nin 16.5'i aşma ihtimalinin arttığını belirtiyorlar.

Merkez Bankası, faizi sabit bırakırken ilave tedbir ve yeni politika adımı mesajı verdi. Açıklamadan enflasyona endeksli ürünlerin devreye alınma olasılığının yükseldiği tahmin edildi.

Piyasalarda yaratacağı risklere rağmen 140 milyar dolara yakın bireysel döviz birikiminin kamuya kazandırılmasını amaçladığı tahmin edilen enflasyona endeksli Hazine tahvilinin ne zaman devreye alınacağını da izliyorlar.

TL ay başından beri dolar karşısında yüzde 9'un üzerinde değer kaybı yaşarken yıl başından beri kayıp yüzde 20'yi aştı. TL 2021 yılını da yüzde 40 üzerinde değer kaybı ile tamamlamıştı. Dolar/TL bu sabah 16.3640/16.3800 seviyesinden işlem gördü.

Uluslararası piyasalara bakıldığında dolar, Fed'in temmuzdan sonra faiz artırımlarına ara verebileceğine işaret eden toplantı tutanaklarının etkisiyle bir ayın dip seviyesini gördü.

Merkez Bankası faizi yüzde 14'te sabit tutarken, değerlendirme süreçleri tamamlanan teminat ve likidite politika adımlarının devreye alınacağını belirtti. Uzmanlar ise kararı eleştirdi.

Dolar endeksi 25 Nisan'dan bu yana ilk kez 101.43 seviyesine kadar geriledi. Endeks, geçen hafta yüzde 1.37 gerilemesinin ardından bu haftayı da yüzde 1.5 kayıpla kapatmaya hazırlanıyor. Dolar, böylece bu yıl ilk defa art arda iki hafta değer kaybetmiş olacak.

HER GEÇEN GÜN DAHA ÇOK ERİYOR

TCMB'nin rezervleri öncü verilerden bankacıların yaptığı hesaplamaya göre, TCMB'nin mayıs ayında piyasaya rezervlerinden yaptığı döviz arzı yılın ilk dört ayına göre belirgin bir artış eğiliminde. Dolayısıyla TCMB'nin zaten negatifte olan kendine ait döviz rezervleri mevcut politikada her geçen gün daha çok eriyor.

Merkez Bankası tarafından açıklanan son verilere göre, net rezervler 10 milyar doların da altına geriledi. Son beş haftada meydana gelen düşüş 9,6 milyar dolara ulaştı.

TCMB'nin toplam rezervi 20 Mayıs itibarıyla yaklaşık 1.6 milyar dolar düşüşle 100 milyar dolara, uluslararası net rezervler ise art arda beşinci haftada da düşüşle 10 milyar doların altına geriledi. Swap hariç rezervler ise aynı dönemde eksi 52 milyar dolara kadar gerileyerek daha önce büyük siyasi ve ekonomik değişimleri beraberinde getiren eksi 60 milyar dolara bir kez daha yaklaştı.

TCMB ihracatçı döviz gelirlerinin yüzde 40'ını, hizmet ihracatı döviz gelirlerinin bir kısmını ve KKM uygulmasının döviz kısmını rezervlerine katsa da bankanın rezervleri aynı oranda artmıyor. Hatta bu döviz gelirlerine rağmen net rezervler son dört haftada 7.6 milyar dolar eridi.

Aradaki fark, kurda hükümetin tanımıyla "istikrar" için kullanılıyor. TCMB resmi olarak kurdaki müdahalelerini kabul etmezken hareketleri dalgalı kur rejimi olarak nitelendiriyor.

Ekonomistlerin hesaplamalarına göre "stabil" kur politikasının maliyeti ocak-nisan döneminde 30 milyar doları aştıktan sonra mayısta daha da hızlandı.

Türkiye'nin beş yıl vadeli borcunu iflasa karşı korumanın maliyetini gösteren CDS'ler dün bu hafta 732 baz puan ile Refinitiv verilerine göre 2008 yılındaki küresel finansal krizden bu yana rekor seviyeye çıktıktan sonra günü 9 baz puan düşüşle 715 baz puandan kapattı.

Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *