ABD'de Joe Biden’ın başkanlığa seçilmesiyle beraber Türk-Amerikan ilişkileri yeni dönemine girdi. Kalın ve Sullivan arasında gerçekleştirilen ilk temasın ardından Beyaz Saray, S-400'lerin endişe yarattığını belirtirken, ABD Dışişleri'nden Boğaziçi Üniversitesi protestolarıyla ilgili de açıklama yapıldı.
Amerikan İlerleme Merkezi’nin (Center for American Progress) Türkiye uzmanı Alan Makovksy son gelişmeler ışığında, Türk-Amerikan ilişkileri değerlendirdi. Makovksy,“Türk seçmen, seçime kadar S-400’leri unutur, ama ekonomiyi unutmaz’’ dedi.
Erdoğan ekonomik açıdan zor durumda
Alan Makovksy, Türkiye’ye uygulanan CAATSA yaptırımlarını şu şekilde yorumladı:
“Bu yasa kapsamında yer alan ancak şu aşamada henüz uygulanmamış ekonomik yaptırımlar var. Erdoğan’ın ekonomik açıdan zor bir konumda olduğuna şüphe yok. Ekonomik yaptırımlar ABD’nin S-400 konusunda daha tatmin edici bir sonuç elde etmesi için bir araç olabilir. Hemen bu yaptırımların uygulanmasını beklemiyorum ancak Türkiye S-400’lerden vazgeçmediği takdirde, 2021 yılı sonuna kadar uygulanması ihtimalini yok saymıyorum.’’
‘Gururu bir kenara bırakmalı’
Amerika’nın Sesi’ne değerlendirmede bulunan Makovksy, “Türk seçmen için S-400 mü daha önemli yoksa ekonomi mi?“ sorusuna, “Bence Türk seçmen için ekonomi daha önemlidir. Bir sonraki seçim 2023’te. Türkiye S-400’lerden şimdi vazgeçerse seçmen bunu o zamana kadar unutabilir ama ekonomiyi unutmaz. Erdoğan’ın bu konuda gururunu bir kenara bırakmasının mümkün olabileceğini düşünüyorum” yanıtını verdi.
İnsan hakları merkezde
Alan Makovksy, Biden yönetiminin Trump döneminden farklı olarak, insan haklarının ABD’nin ulusal çıkarlarının merkezinde yer alması gerektiğini düşündüğüne dikkat çekti.
Alan Makovksy, “İki hafta önce ABD Selahattin Demirtaş ve Osman Kavala konusunda açıklama yaptı. Bunun Demirtaş konusunda Obama döneminden bu yana ABD’den gelen ilk açıklama olduğundan neredeyse eminim. İnsan hakları konusunun ilişkilerde baskın unsur olacağını iddia etmek istemem. ABD-Türkiye ilişkilerinde tarihsel olarak jeostratejik konular önce çıkmıştır. Bu böyle olmaya devam edecek. Ancak bunun önemli bir kısmına insan hakları konuları da eşlik edecek. Bu da ilişkilerin genelinin tonunu etkileyecek” sözleriyle değerlendirdi.
Ne kadar ağır bir ceza olur göreceğiz
Halkbank’ın İran’ın yaptırımlarını ihlal etmekle yargılandığı davada, “Halkbank davasında ağır bir ceza gelebilir mi?” şeklindeki soruya Alan Makovksy şu cevabı verdi:
“Bu bir yargı süreci. Karar açıklanana kadar ne olacağını bilemeyiz. Ancak çoğu kişi bankanın suçlu bulunmasını ve para cezası verilmesini bekliyor. Ne kadar ağır bir ceza olur göreceğiz. Ancak 10-15 milyar dolar ya da daha büyük bir miktar para cezası olabileceğini düşünmek için sebep var. Böyle bir para cezasının da Türkiye’nin kredi notunu ve yatırım çekme kapasitesini etkileyecektir.”
RSS