ANASAYFA arrow right Dünya

Kuzey Kore: "Birçok insan kış aylarında açlıktan ölebilir"

Kuzey Kore: "Birçok insan kış aylarında açlıktan ölebilir"
YAYINLAMA: 08 Kasım 2021 / 19.23
GÜNCELLEME: 08 Kasım 2021 / 19.23
Kuzey Kore'de kış yaklaşırken çevresel felaketlere karşı savunmasız olan birçok insanın açlıktan ölebileceği uyarıları geliyor. Bölge ile iletişim de giderek zorlaşırken ülkenin ekonomisini onarmak için ne boyutta ticaret ve yardıma ihtiyaç olacağı henüz bilinmiyor.

Kuzey Kore'den kış yaklaştıkça çevresel felaketlere karşı savunmasız olan birçok insanın açlıktan ölebileceğine dair endişe verici uyarılar geliyor. Güney Kore'de sığınmacılar, Kuzey'de yaşayan ailelerinin açlık çektiğini söylüyor.

Kuzey Kore'den haberler paylaşan haber platformu Daily NK'nın editörü Lee Sang Yong, "Bize sürekli sokaklarda yetim çocuk sayısının arttığı ve açlıktan dolayı ölümlerin gerçekleştiği haberleri geliyor" diyor.

Sang Yong, ülkede bu yıl gıdaya erişimde zorluğun ve kıtlığın beklenenden de fazla olduğu için birçok insanın acı çektiğini anlatıyor.

Bölge ile iletişim de zorlaşıyor

Öte yandan, Kuzey Kore'den haber almak da gittikçe zorlaşıyor. Covid-19'un Çin'den yayılmasını önlemek için ülkenin sınırları Ocak 2021’den beri kapalı. İnsanlar Güney Kore'de yaşayan aileleriyle iletişim kurmak için büyük bir risk alıyor. Resmi olarak kaydedilmemiş cep telefonuyla yakalananlar ise işçi kamplarına gönderilebiliyor.

Buna rağmen birçok insan sevdiklerine veya Güney Kore'nin başkenti Seul'daki haber kanallarına mektup ve sesli mesajlar gönderiyor.

Bu yılın hasadı çok önemli

BBC Türkçe’de yer alan habere göre, Kuzey Kore tarihi boyunca sık sık gıda kıtlıkları yaşadı ama bu sefer Covid-19 yüzünden durum iyice vahim hale geldi. Ülkenin lideri Kim Jong-un, krizi 1990'larda Sovyetler Birliği'nin çöküşü ardından yaşanan ve Zorlu Yürüyüş ismi verilen, binlerce kişinin öldüğü açlıkla mücadele sürecine benzetti.

Durumun en azından şimdilik, henüz bu kadar kötü olmadığı düşünülüyor. Kuzey Kore'nin Çin ile sınırını açması bekleniyor ancak ülkenin büyük zarar görmüş ekonomisini onarmak için ne boyutta ticaret ve yardıma ihtiyaç olacağı henüz bilinmiyor.

Bu yılın hasadı da çok önemli. On binlerce insan ve askerin pirinç ve mısır toplamak için tarlalara gönderildiği söyleniyor. Birleşmiş Milletler (BM) ülkenin gıda tedarikinde 2-3 aylık bir eksiklik olduğunu tahmin ediyor.

Anlatılanlara göre Kim Jong-un, ülkedeki her bir pirinç tanesinin toplanmasını ve herkesin gidip yardım etmesini emretti.

Hastalık yayılıyor iddiaları

Daily NK editörü Sang Yong, "Hasat süresinde hırsızlık ve dolandırıcılıktan oluşabilecek kaybı en aza indirmek için çok sıkı bir cezalandırma stratejisi geliştirildi. Ülkeyi korku sardı" diyor.

Geçen hafta Güney Kore'deki Hükümet ve Ulusal İstihbarat Örgütü'nde (NIS) kapalı bir meclis oturumu gerçekleşti. Oturuma katılan meclis üyelerine göre Kim Jong-un, ülkenin ekonomik durumunun “çok hassas" olduğunu söyledi.

NIS'in ülkede aynı zamanda ilaç ve tıbbi ürün kıtlığından dolayı tifo gibi hastalıkların hızla yayıldığını söylediği iddia ediliyor.

Ülkede gittikçe büyüyen endişe haline ek olarak devletin medya kanalları hasat kaybını önlemek için hazırladıkları planı ve propaganda afişlerini dağıtıyor.

Modern çiftçilik

Kuzey Kore şu anda gıda tedarik sistemiyle ilgili iki önemli sorunla karşı karşıya.

Bunlardan ilki kullandığı çiftçilik yöntemleri. Kuzey Kore'nin başkenti Pyongyang geçtiğimiz yıllarda askeri teknolojiye çok büyük yatırım yapmasına rağmen uzmanlar hızlı ve verimli çiftçilik için gerekli altyapının olmadığını söylüyor.

Kore Kırsal Ekonomi Enstitüsü'nden Choi Yongho, "Gıda üretimindeki sıkıntının başlıca sebebi yetersiz sayıda tarım ekipmanının olması" diyor.

BBC’nin Güney Kore'de konuştuğu bir çiftçi tarlasındaki pirinci makineyle toplamasının bir saat sürdüğünü, Kuzey'deki gibi elleriyle toplamaya kalksa bir hafta uğraşması gerekeceğini söyledi.

İklim krizi ile mücadele

Kuzey Kore'nin gıda tedarikini tehdit eden önemli bir etken daha var.

Ülke, ABD istihbarat ajansları tarafından iklim değişikliğinin etkilerine karşı en savunmasız 11 ülkeden biri olarak listelendi ve gıda üretimi yapabileceği sınırlı sayıda alanının tehlikede olduğu söylendi.

Stratejik Risk Konseyi üyesi Catherine Dill, "Kuzey Kore şiddetli yağmur ve seller gibi doğal afetlere karşı savunmasız bir durumda olduğu için pirinç ve mısır tarımında ciddi sorunlar yaşanabilir" diyor.

2019 yılında yayımlanan Yeşil İklim Fonu raporuna göre Kuzey Kore'de yıllık ortalama hava sıcaklığının 2050 yılına kadar 2,8-4,7 derece artması bekleniyor.

Güney, iklim krizine karşı birliktelik istiyor

Güney Kore yetkilileri, Kuzey Kore ile iki ülkeyi de etkileyecek iklim krizi sorunu üzerine birlikte çalışmak istiyor.

Pyongyang'ın İngiltere Büyükelçisi bu hafta gerçekleşen COP26 zirvesine katıldı.

Güney Kore Çevre Bakanı Han Jeoun-ae, Glasgow'da Kuzey Kore yetkilileriyle buluşup işbirliği üzerine konuşmak istediğini belirtti.

Dünyada gıda krizi

Birleşmiş Milletler (BM) Gıda ve Tarım Örgütü (FAO), geçtiğimiz gün yaptığı açıklamada küresel gıda fiyatlarının 10 yıldan uzun süredir görülmedik bir düzeyde arttığını duyurdu. FAO’ya göre, küresel gıda fiyatları geçen yıl yüzde 30'dan fazla arttı.

Buna göre, Bitkisel yağ fiyatları, Ekim ayında yaklaşık yüzde 10'luk bir artışla rekor seviyeye ulaşırken tahıl fiyatları da bir önceki yıla göre yüzde 22'den fazla arttı.

Buğday fiyatı; Kanada, Rusya ve ABD gibi büyük ihracatçıların kötü bir hasat dönemi geçirmesinin ardından son 12 ayda neredeyse yüzde 40 arttı. Süt ürünlerinin maliyeti de geçen yıl, nakliyedeki sorunların da etkisiyle yaklaşık yüzde 16 yükseldi.

ABD'nin raporu ne diyordu?

ABD istihbaratı, geçtiğimiz ay hazırladığı “İklim Değişikliği ile ilgili Ulusal İstihbarat Tahmini” raporunda iklimin 2040 yılına kadar ulusal güvenlik üzerindeki etkisi incelendi.

Raporda enerji, gıda, su ve sağlığın özellikle risk altında olduğu 11 ülke ve iki bölge tanımlandı. 11 ülkeden beşi Güney ve Doğu Asya‘daki Afganistan, Burma, Hindistan, Pakistanve Kuzey Kore. Dördü Orta Amerika ve Karayipler‘de bulunan Guatemala, Haiti, Honduras ve Nikaragua. Diğer ülkeler ise Kolombiya ve Irak. Ayrıca, Orta Afrika ve Pasifik‘teki küçük devletler de risk altında.

Rapora göre, bu ülke ve bölgeler daha yoksullar ve koşullara uyum sağlama konusunda daha az yetenekli olma eğilimindeler. Bu da istikrarsızlık ve iç çatışma risklerini artıracak. İstikrarsızlık, özellikle mülteci akınları şeklinde kendini gösterebilir ve ABD’nin güney sınırına baskıya neden olabilir.

Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *