ANASAYFA arrow right Güncel

Kuraklık devam ederse kıtlık tehlikesi ile karşı karşıyayız

Kuraklık devam ederse kıtlık tehlikesi ile karşı karşıyayız
YAYINLAMA: 11 Ocak 2021 / 20.50
GÜNCELLEME: 11 Ocak 2021 / 21.00
Ziraat Mühendislerinin Tarımsal Öğretiminin 175. Yıl dönümü kutlayan Deniz, ülkemiz gibi gelişmekte olan ülkelerin ekonomilerinde en önemli faktörün tarım olduğunu vurguladı

Türkiye’nin geleceğinin tarıma ve tarıma dayalı sanayinin gelişmesine bağlı olduğunu belirten Başkan Deniz, yaşanan kuraklık hakkında ise; " Eğer kuraklık devam ederse tarımsal rekoltede azalma olmasının yanı sıra kıtlık tehlikesi ile karşı karşıya kalabiliriz” uyarısında bulundu.

Ülke genelinde olduğu gibi bölgemizin de kuraklıktan aşırı derecede etkilendiğini vurgulayan Deniz, "Ülkemizde su kaynaklarının yüzde 70'i tarımsal sulama amaçlı kullanılıyor. Bu dönemde çiftçilerimizin salma sulamadan vazgeçip damla sulama gibi basınçlı su sistemlerine geçmeleri çok önemlidir. Aksi takdirde yağışların böyle devam etmesi kıtlık tehlikesini doğuracağa benziyor" dedi.

Kuraklığın, yağışın uzun yıllar ortalamasından daha az gerçekleşmesi halinde ortaya çıkan doğal bir doğa olayı olduğunu dile getiren Deniz, "Dünyada karşılaşılan en büyük sorunlardan birisi olan kuraklık gelinen nokta itibariyle fiziksel ve doğal çevre, kent yaşamı, kalkınma ekonomi, teknoloji, tarım ve gıda, temiz su ve sağlık olmak üzere hayatımızın her aşamasını olumsuz etkileyecek. Bu hafta beklenen yağmurun yağması ve devamının gelmesi en büyük dileğimiz" şeklinde konuşma yaptı.

Salma sulamadan damla sulama sistemine geçilmeli, hemen

Ziraat Mühendislerinin Tarımsal Öğretiminin 175. Yıl dönümü kutlayan Deniz, ülkemiz gibi gelişmekte olan ülkelerin ekonomilerinde en önemli faktörün tarım olduğunun altını çizerken, “Güçlü bir ülke tarımı ülke ekonomisi Ziraat Mühendisleri ile oluşacaktır. Çok üniversite açmak çare değil, önemli olan kaliteli bir eğitim verebilmektir. Küresel iklim nedeniyle ülkemiz olduğu gibi Gaziantep ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’de kuraklıktan olumsuz etkilenmektedir. Ülkemizde ki su kaynaklarının yüzde 70’i tarımsal sulama amaçlı kullandığını biliyoruz. Dolayısıyla bundan sonra suyu daha tasarruflu kullanmak için çeşitli alternatiflere yönelmemiz gerekiyor. Dolayısıyla artık salma sulamadan damla sulama sistemine geçilmesi büyük önem arz ediyor” ifadelerini kullandı. 

İstihdam edilen Ziraat Mühendislerinin sayısı artmalı

Açılan Ziraat Fakültelerinin uygulama alanlarının yetersizliğinin yetiştirilen mühendisin kalitesini olumsuz etkilediğinin kaydeden Deniz, “Daha kaliteli bir eğitim ve uygulamalarla yetiştirilen Ziraat Mühendislerinin sayılarının artması değil de eğitim ve uygulama alanlarının iyileştirilerek daha bilgili ve arazi deneyimi sağlamlaştırılmış mühendis yetiştirilmesi dileğimizdir. Ziraat Mühendisleri Tarım ve Orman Bakanlığı başta olmak üzere Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve diğer bakanlıklarda aktif olarak çalışmaktadırlar. Ancak ülkemizde Ziraat Mühendislerinin topluma ve insanlara karşı sorumlulukları bulunmaktadır. Dolayısı ile istihdam edilen Ziraat Mühendislerinin sayısının artması gerekmektedir” şeklinde konuşma yaptı.

Tarım öğretiminin kaliteli ve yeterli düzeyde olması çok önemli

Ziraat Mühendisleri Odası Gaziantep Şube Başkanı Abdülkadir Deniz, konuşmasını şöyle bitirdi: “Tarım sektörünün başarısı Ziraat Mühendislerinin gayretleriyle olmaktadır. Buradan da anlaşılacağı gibi tarım öğretiminin kaliteli ve yeterli düzeyde olması çok önemlidir. Ziraat Fakültelerinin saymanın artması, alınan öğrencilerin düşük puanlarla Ziraat Fakültelerine alınmaları eğitimi olumsuz etkilemektedir. 13. Yüzyılda yaşamış olan büyük gezgin İbni Batuta Anadolu’nun büyük buğday ambarı olduğunu ve elde edilen tarım ürünlerinin kervanlara yüklenerek Avrupa’ya götürüldüğünü yazmaktadır. Ayrıca Alim ve seyyah olan Evliya Çelebi Anadolu’nun bitkisel ve hayvansal ürünlerinin ülkeler arası ticaretin yapıldığını yazmaktadır. Modern anlamda tarım eğitimi ve öğretimi Osmanlı imparatorluğu dönemine 1846 yılında İstanbul Ayamama çiftliğinde açılan ziraat mektebinde başlamıştır. Cumhuriyet döneminde 1927 yılında Yüksek Ziraat Enstitüsünün temelleri atılmış ve 30 Ekim 1933 yılında eğitim ve öğretime açılmıştır. Yakın zamana kadar o kadar bilinmeyen tarım artan nüfus ve pandemi sürecinde önemli faktör olarak ortaya çıkmıştır. İnsanların ihtiyaç duyduğu bitkisel ve hayvansal üreticilerin yeterli ve uygun fiyatta üretilmesi çok büyük önem arz ediyor.” Fatma Karabacak

Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *