Bu sektörden geçimini sağlayan insanlara haksız rekabet yaptıkları varsayılarak bazı odaklar tarafından çirkin planlar hazırlandığına dikkat çeken Başkan Hüseyin Çelik, “AB kapısında gün almaya çalışan demokratik Türkiye’ye bu yakışmamaktadır” dedi.
Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ülkenin içinde bulunduğu ekonomik krizin sosyal patlamaya ramak kalırken, seyyar satıcıların çeşitli suçlara maruz kalmadan, kendilerine çıkar yolu olarak seyyar satıcılığı seçen insanların devlet tarafından şehrin görüntüsünü bozduğu gerekçe gösterilip satış yaparak geçimini sürdüren insanların geçim kaynaklarını ellerinden almak Avrupa Birliği’ne girme eşinde olan hukuk devleti Türkiye’ye yakışma-maktadır. Hukuk devleti olan Türkiye’de bir çok metropol kentte seyyar satıcılık yapan insanları mağdur etmeden konunun çözümüne gelirken, Gaziantep’teki yetkililerin bu doğrultuda çalışmaları yapılarak çözümüne kavuşmasını istiyoruz.”
Ülkesini seven insanlar olarak belediye tarafından kendilerine şehrin görüntüsünü bozmadan yer verilmesini, verilen yerlerin kirasını ve tüm sorumluluğu yerine getireceklerine dikkat çekerken, “Halkın alım gücü düştükçe seyyarların sorumlulukları hizmetleri de artmaktadır. Seyyar satıcılar olarak karşılaştığımız zorluklardan biri de, kötü mal sattığımız veya halkı dolandırdıktan şeklindeki düşünceler bizi aşın derecede rencide etmektedir.
Ekonomik zorlukların göz önünde bulundurularak Gaziantep’te yaşayan ve geçimini yalnızca seyyar satıcılıktan sağlayan 3 binin üzerinde insan var. Bunların aileleri de hesaba katılınca küçümsenmeyecek bir rakam ortaya çıkıyor. Bu insanların da kazanç kapılan kapatılırsa her biri ay-n suç potansiyeli teşkil etmektedir. Biz seyyar satıcılar demeği olarak şu ana kadar yaptığımız çalışmalarda içimizdeki art niyetli, haksız kazanç elde etmek isteyen insanları temizlemeye başlarken; yetkililerin de bize bu konuda yardımcı olmasını ve konunun çözümü için çeşitli formüller üzerinde çalışmalarımıza destek vermesini istiyoruz” dedi.
RSS