ANASAYFA arrow right Sağlık

Kentte vaka sayısında iki kat artış söz konusu

Kentte vaka sayısında iki kat artış söz konusu
YAYINLAMA: 10 Mayıs 2020 / 21.00
GÜNCELLEME: 10 Mayıs 2020 / 21.09
Gaziantep-Kilis Tabipler Odası Başkanı Ramazan Sürücü, kentteki vaka sayısına ve “Yeni normalleşme” sürecine dair değerlendirmede bulundu. ‘11 Mayıs tarihi mevcut durumumuzda sorguya muhtaçtır’ dedi

Tüm dünyada olduğu gibi herkesin hayatını ileri derecede kısıtlayan Covıd-19 salgın sürecini, hastalıkla boğuşan yüzbinlerce insanı tedirgin ve mağdur eden ve her kesimden insanın sosyal ve ruhsal sıkıntılarla baş ettiği bir süreç olarak değerlendiren Ramazan Sürücü, bütün bu gerekçelerin salgına karşı alınan kısıtlamaların, eski duruma geri dönülmesi yönünde büyük bir beklenti oluşturduğunu söyledi. Kentte vaka sayısında iki katı artış olduğuna dikkat çekerek, yurttaşların salgına karşı önlem almaya devam etmesi gerektiğini belirtti.

Kentimizin salgın dinamikleri göz önünde bulundurulmalı

Sürücü, her ne kadar Covd-19 eğrisi düşüş gösterse de salgının devam ettiğine işaret ederek, “Kentimiz özelinde sahadan edindiğimiz bilgilere göre; ülkemiz genelinde açıklanan rakamlardaki düşüşün aksine, geçen hafta yeni vaka sayılarında öncesine göre neredeyse iki katı bir artış olduğunu üzülerek ifade etmek isteriz. Bu nedenle Kilis valiliğinin artan yeni vaka sayıları nedeniyle bu hafta sonu itibariyle kentimizle olan giriş çıkışını kapatmak zorunda kaldığını basından öğrendik. Gaziantep Valiliğimiz ve Kamu sağlık idarecilerimizden ilimizin durumuyla ilgili açıklama bekliyoruz. İl Pandemi Kurulumuza, ilimiz özelinde alınacak tedbirler ve yeni normale geçiş süreciyle ilgili kentimizin salgın dinamiklerini göz önünde bulundurmaları konusunda tarihsel sorumluluklarını hatırlatıyoruz” görüşünü tekrarladı.

‘Dikkatli, kararlı ve istikrarlı bir strateji izlenmeli’

“Yeni normalleşme” sürecini değerlendiren Sürücü, süreci ekonomik ve siyasi kaygılardan ziyade, DSÖ’nün son olarak Avrupa’da yayınladığı rehber, Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu ve TTB Covid-19 İzleme Grubu tarafından yapılan bilimsel öneriler doğrultusunda planlaması ve gözden geçirilmesi gerektiği önerisinde bulundu. Normal sürece bilimsel kanıtlara dayalı biçimde yürütülmesine dikkat çeken Sürücü, “ Salgın sonrasına geçiş döneminde hareket kısıtlılığı uygulamalarını azaltıp, toplumları kalıcı bir biçimde yeniden açarken sürekliliği ve bütünlüğü olan bir koordinasyonla, dikkatli, kararlı ve istikrarlı bir çıkış stratejisi izlenmesi gerekmektedir. Bu süreçte toplumun demokratik katılımının ve güven verici bir şeffaflık ortamının sağlanmış olması çok değerlidir” diye kaydetti. 

‘Biraz daha sabretmelerini  istiyoruz’

Her ne kadar normalleşme süreci başlatılıyor denilse de yurttaşların kendi ve çevrelerinin sağlığı için önlemleri uygulamaya devam ettirmesi gerektiğinin altını çizen Sürücü, “Yurttaşların Covid 19 tehlikesinin devam ettiğini, sokağa çıkma yasakları sonrasında, hafta içi günlerde  üzülerek gördüğümüz yoğun nüfus hareketliliğinden kaçınmalarını, sosyal izolasyon, fiziksel mesafe, hijyen ve temin edebilirlerse uygun maske kullanımı başta olmak üzere bulaştırıcılığı engelleyecek tedbirleri uygulamakla yükümlü olduklarını bir kez daha hatırlatarak biraz daha sabır etmelerini  istiyoruz” şeklinde konuştu.

‘Önümüzdeki bayram süreci tehlike oluşturabilecek bir süreç’

 Sağlık Bakanlığı’nca açıklanan verilerde azalmaların sevindirici ve umut verici olsa da  öncellikle TTB’nin sahada gözlemlediği PCR testindne bağımsız, klinik olarak Covid-19 tanısı ve tedavisi gören ve kodlama sisteminde bu durumda ölen, ancak istatistiklere yansımayan insanların sayısı salgının bittiğine veya salgının çok kısa sürede biteceğine dair kesin bir veri sunulamayacağını vurgulayan Sürücü, “normalleşme” nin ülke ve kent için çok erken bir tarih olduğunu söyledi. Sürücü, “Sağlık Bakanlığımız Bilim Kurulu üyesi birkaç meslektaşımız ve birçok bilim insanı, önümüzdeki bayram sürecinde, yakın temaslı, çok yoğun nüfus hareketliliğinin salgın açısından büyük riskler oluşturabileceğini, ikinci dalgayı tetikleyebileceğini ve Mayıs ayının sonunu beklemenin gerektiğini ifade etmektedirler. Bizim gözlemlerimiz de bu yöndedir ve 11 Mayıs tarihi mevcut durumumuzda sorguya muhtaçtır” diye konuştu.

‘Korunma önlemleri gözden geçirilmeli ve denetlenmeli’

“Koruyucu” önlemlerin zamansız iptali savunmasız gruplarda ciddi sonuçlarla hastalığın yeniden dirilmesine yol açabileceğinin unutulmaması gerektiğini vurgulayan Sürücü, şunları kaydetti: “Huzurevleri, rehabilitasyon merkezleri, ruh ve sinir hastalıkları hastaneleri, cezaevleri gibi hassas nüfusun toplu olarak bulunduğu yerlerdeki ve mülteciler gibi dezavantajlı topluluklardaki salgın riski en düşük düzeye indirilmelidir.  Hali hazırda açık bulunan fabrikalar, iş yerleri ve açılması planlanan işletmelerde, AVM’lerde  ve okullarda fiziksel mesafe, el yıkama olanakları, solunum hijyeni ve beden ısısı izlemleri vb. gerekli korunma önlemleri gözden geçirilmeli ve sıkılaştırılıp, denetlenmelidir.”

‘Sağlık çalışanlarına tarama testlerinin yapılmalı’

Sürücü, geçiş sürecinde hangi strateji uygulanırsa uygulansın sağlık çalışanlarının desteklenmesi ve korunması gerektiğine değinerek, “İlk günden bugüne söylediğimiz gibi salgınla mücadelede hekimlere ve sağlık çalışanlarına önemli görevler düşse de tek tek yurttaşların uyması gereken bazı ödevler olsa da salgınlarla mücadelede asıl sorumluluk verilerin tamamına sahip Sağlık Bakanlığı’nda ve her türlü kamu idaresi kararı alabilme yetkisi ve gücüne sahip olan hükümettedir.Hekimler ve sağlık çalışanları olarak daha uzun bir süre, özellikle yaşam ve çalışma alanlarında filyasyon ve sürveyans başta olmak üzere epidemiyolojik çalışmalar yapma, salgını durdurma ve COVID-19 hastalarını tedavi etme görevimizin devam edeceğini biliyor ve görüyoruz. Bu süreçte tüm sağlık çalışanlarına tarama testlerinin yapılması gerektiğini bir kez daha hatırlatıyoruz” şeklinde konuştu. Esra Aydın

Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *