Hükümet tarafından yapılan KDV indirimlerinin ürünlerin fiyatlarının aşağıya düşürmediğini vurgulayan Türk İş Konfederasyonu Gaziantep İl Temsilcisi Mehmet Akif Sarıca, “KDV indirimi sonrasında fiyatları düşmesi gerekirken, tam tersi bir olay yaşanıyor, pahalı bir şekilde raflarda yerini alıyor. Bu da sabit ücretle çalışan emekçiler, memurlar ve emeklilerin gerçekten çok zor bir süreçten geçmesine neden oluyor. Bu dönemde herkesin imkânı ölçüsünde fedakârlık yapması, elini taşın altına koyması lazım” dedi.
İnsanların psikolojisi bozuldu
Türkiye’nin dünyadaki ekonomik gelişmelerden ve küresel sıkıntılardan diğer dünya ülkelerine göre daha fazla etkilendiğini ifade eden Sarıca, “Enerji, akaryakıt, temel gıda madde ile diğer sektörlerde yaşanan aşırı fiyat artışları istemez halkımızın alım gücünü düşürdü. İnsanların psikolojisi bozuldu. Her ev lazım olan bulgur, mercimek, pirinç, peynir, zeytin, yumurta gibi ürünler sadece cep değil, aynı zamanda el de yakmaya başladı” şekliden konuştu.
Ekonomide daha olağanüstü bir durum nasıl yaşanabilir ki?
Fedakarlığın sadece sabit ücretlilerden beklenilmemesi gerektiğinin altını çizen Sarıca, “Bir sakızın bile maliyeti göz önünde bulundurulup fiyatı değişebiliyorsa asgari ücretin bir yıl sabit kalmasının kabul edilebilir bir tarafı yok. Asgari ücretin artması için ekonomide olağanüstü durum olması gerekiyor deniliyor, ama daha olağanüstü bir durum nasıl yaşanabilir ki? Kamu çalışanları 6’şar aylım dilimlerde enflasyon farkı alırken, asgari ücretlilerin böyle bir imkânı yok. Eşel Mobil Sistem gibi yıl sonu beklenilmeden belirli zaman dilimlerinde masaya oturulup ücretin revize edilerek vatandaşın alım gücünün korunması gerekiyor. Çünkü önemli olan insanların refah seviyesi. Bu yapılmadığı yapmadığın sürece ihracatta rekorların kırılması bir anlam ifade etmiyor” ifadelerine yer verdi.
Bir üründen haksız kazanç sağlayan ve stoklayanlar en ağır şekilde cezalandırılmalı
Türk İş Konfederasyonu Gaziantep İl Temsilcisi Mehmet Akif Sarıca, konuşmasını şöyle sonlandırdı: “Haksız kazanç sağlayan, ranta çeviren, aldığı ürünün fiyatı belli iken stoklayıp daha sonra gelen zamlardan sonra raflara konulup tüketiciye sunulması kabul edilebilir değil. İlgili yetkililerin bir an önce etkin, caydırıcı denetleme yapması, suiistimal edenlere yönelik ise ciddi yaptırımlar uygulanması ve bunların kamuoyuyla paylaşılması gerekiyor. Stokçuların kim olduğunu bilmek vatandaşın en doğal hakkı.” Özer Karınca
RSS