ANASAYFA arrow right Yaşam

Katledilmeden, şiddete maruz kalmadan yaşamak istiyoruz

Katledilmeden, şiddete maruz kalmadan yaşamak istiyoruz
YAYINLAMA: 05 Mart 2021 / 20.41
GÜNCELLEME: 06 Mart 2021 / 14.13
KESK Gaziantep Şubeler Platformu, Adalet Bakanlığı ve Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na taleplerini içeren faks gönderdiler. Gönderilen faksta, “Öz savunma yaptığı için tutuklanan kadınlar serbest bırakılsın. İstanbul Sözleşmesi ve 6284 Sayılı Yasa etkin uygulansın” denildi.

Eğitim Sen Gaziantep Şubesi Eğitim Sekreteri Gül Fidan Özpolat, “Kadınlar olarak katledilmeden, şiddete maruz kalmadan yaşamak istiyoruz. Bunun için de 6284 sayılı yasanın ve bu yasanın uygulamasının teminatı olan İstanbul Sözleşmesi’nin etkin bir şekilde uygulanmasını talep ediyoruz” şeklinde konuştu.

Her gün en az 4 kadın katlediliyor

Her gün en az 4 kadının katledildiğinin altını kalın harflerle çizen Özpolat, “Kadınlar en yakınlarındaki erkekler tarafından fiziksel, psikolojik, cinsel şiddete uğruyor, intihar denilerek son derece şüpheli ölümlerle yaşamları çalınıyor. Kadına yönelik her türlü şiddet ve katliama karşı etkin bir mücadele yürütülmemesi, şiddetin ve katliamın faillerine yönelik etkin soruşturma yürütülmemesi, soruşturmanın çoğu durumda hiç başlatılmaması ve faillerin salıverilmeleri şiddete, katliamlara adeta zemin hazırlıyor. İstanbul Sözleşmesi etkin uygulansaydı Antalya’da Melek İpek, Mersin’de Alime Toprak, Ankara’da Nimet Aygün hergün şiddet ve işkence görmeden çocuklarıyla daha özgür ve korkusuz yaşıyor olacak, cezaevini hiç tanımayacaklardı” dedi.

Kadınları yaşamak için öldürmeye mahkum eden de bu cezasızlık korumasızlık ve hukuksuzluk

Özpolat, “Melek İpek’in 12 yıllık evliliği boyunca ona ve çocuklarına ağır şiddet uygulayan, “polise gidersen çıkar çıkmaz seni de çocukları da öldürürüm” diyen Ramazan İpek’in cesaret bulduğu yer, cezasızlık politikası, İstanbul Sözleşmesi’nin tartışmaya açılması, kadın düşmanı söylemlerin, kadın katillerinin cezasız kalmasıdır. Koruma kararlarına rağmen onlarca kadının katledilmesinin arkasında da cezasız kalacağına duyulan “güven” vardır. Kadınları yaşamak için öldürmeye mahkum eden de bu cezasızlık, korumasızlık ve hukuksuzluk” notunu düştü.

Devlet, artık şiddeti önlemek için üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmeli

Devletin şiddeti önlemek, şiddete maruz kalan kadınların yaşamlarını korumak, yeterli sayıda sığınma evi ve kadınlar için sosyal politikalar geliştirmek zorunda olduğuna dikkat çeken Özpolat, “Çocuklara ve kadınlara güvenli bir yaşam sunması gereken devlet artık bu şiddetin sorumluluğunu almalı, şiddeti önlemek için üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmelidir. Öz savunma hakkını kullanan tüm kadınlarla birlikte Melek İpek, Alime İpek, Nimet Aygün tahliye edilmeli, kendilerine ve çocuklarına devlet tarafından derhal güvenli bir mekan sağlanmalı, fiziksel ve psikolojik tedavileri üstlenilmeli, bütün ihtiyaçları karşılanmalı” açıklamasını yaptı. Hüseyin Karataş

Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *