Kuyumcu Reşit Orhan Kutsal, “her geçen gün yeni ve ilginç taleplerle karşılaşıyoruz” dedi. Şimdi de kiralık altın talebi başladı. Ağırlaşan ekonomik şartlar ve hayat pahalılığı kendini tüm sektörlerde gösteriyor. Gaziantep’te işlenerek, şehre özgü motiflerin sunuldu altın, yatırım aracı olmaktan çok vitrinleri süslüyor.
Düğünlerin sık yapıldığı ve altın satışlarının yıl içerisinde en çok gerçekleştiği şu aylarda dahi satıcılar, işlerin azaldığına şikayet ediyor. Taksitli satışlar alışverişin değişmez, koşulunu oluşturuyor. Son birkaç yıldan bu yana piyasada dönen sıcak para giderek azalırken, nakit para yerine kredi kartını bıraktı. Piyasada aşırı bir durgunluk olduğunu belirten kuyumcu Reşit Orhan Kutsal, yaşanan ekonomik krizden toplumun bütününün etkilendiğini hatırlattı.
Bu yıl aşırı bir durgunluk var
Kutsal, “Her yıl Haziran-Ekim ayları arasında işlerimiz diğer aylara göre daha fazla olurdu. Ancak, bu yıl aşırı bir durgunluk görüyoruz. Bunun temelinde ekonomik şartların yetersizliği olduğunu biliyoruz ancak, kriz kendini hiç bu kadar hissettirmemişti. Köylü ürünü satar, altına yatırım yapar, oğlunu kızını evlendirirdi. Tarımda yaşanan olumsuzluklar bizi de etkiledi. Geçmişte işleri iyi olanlar, yatırım aracı olarak altına yönelirdi. Altın yine iyi bir yatırım aracı, ancak piyasadaki sıcak para azlığı işlerimizi etkiledi. Biz de karımızdan fedakarlık yaparak müşteriye yansıtamamak koşuluyla kredi kartı ile altın satıyoruz. Taksitli satışlarda banka faizleri etkili oluyor. Bize ek bir katkı getirmiyor. Paramızı bankadan alıyoruz “dedi.
Kiralık altını istiyorlar
Son dönemlerde kiralık altın isteyenlerin sayısının arttığını söyleyen Kutsal, “Vatandaş bazı olmazsa olmazları gerçekleştirmek istiyor. Evlilik öncesinde söz kesilirken kız evine bazı sözler verilmiş. Şu kadar bilezik, şu kadar kordon, set gibi takılarını alınacağı vaadinde bulunmuş. Ekonomik şartlar ve ihtiyaçlar artınca bu sözleri yerine getirmek çok kolay olmuyor. Bazı müşterilerimiz belirli dönemler için bazı takıları ödünç isteyip karşılığında kira vermek istiyor. İnsanların ihtiyaçlarını karşılamak güzel bir olay, ancak yaşanan kötü tecrübeler bu istekleri kolay karşılamamızı engelliyor. Biz müşterilerimizin mal edinmesinden yanayız. Onlara uzun taksit imkanı sunmayı öneriyoruz dedi.
Fiyatlar aşağı çekilse de alıcı yok
Mecit Kozlu, “35 yılda bu kadar sönük geçen bir yıl görmedim” derken, kuruluğun geçen yılki fiyatlardan satıldığı, ancak müşterilerinin geçen yıla göre azaldığı belirtilirken, her yılın bir önceki yılı arattığını vurguladı. Müşterilerin büyük bölümünün fiyat sorup satın almadan gittiğine dikkat çeken Mecit Kozlu, “35 yıldır kuruluk satıyorum. Ancak geçen yıl ve bu yılki kadar sönük bir yıl geçirmedim. Geçen yıl satışlar düşük olduğu için bu yıl zam yapamadık, yine de bir kıpırdanma yok” dedi.
Fiyat soran çok, alan yok
Kuruluk fiyatlarında geçen yıla göre artış olmadığı, buna rağmen yeterli ilgiyi görmediği açıklandı. “Fiyat soran çok satın alan yok” diyen Kozlu, “Vatandaş salça, kuruluk soruyor, ancak alacağı kadarını hesap ettirdikten sonra pahalı bulup vazgeçiyor” diye konuştu.
En canlı sezonda ölü dönem yaşıyoruz
Kozlu, “Eskiden bu mevsimde Almancılar gelirdi. Bundan beş-altı yıl öncesine kadar en iyi müşterilerimiz Almancılardı. Ancak Almancıların ikinci nesilleri artık Antep yemeklerini bilmiyor, ikinci nesil Antep yemeklerini ilgi göstermeyince, anne babaları da artık sayılı şekilde dolmalık alıyor. Buradan Almanya’ya 40-50 tane dolmalık götüren bile var. Eskiden 2 yıl yetecek kadar kuruluk alınırdı. Zaten Gaziantep’te yaşayanların durumu içler acısı. Geçen yılki fiyattan verdiğimiz 30.000 liralık da dolmalığı pahalı bulanlar var. Gerçekten vatandaşın alım gücü düşmüş. En canlı zamanımız olması gereken bu sezon da ölü dönemi yaşıyoruz” diye konuştu.
RSS